Çok şükür güzel bir haftaya daha sağ sağlıklı huzurlu mutlu ve özgür başlayabilmenin şükrü içerisinde yine kendi çapımızda yerel bir şeyler yazabilmenin heyecanı içerisindeyiz.
İzninizle bugün iki ayrı konuya kısaca değinmek istiyoruz.
Birincisi Büyükşehir Belediyemizin Kitap Günleri ile ilgili. Çünkü bu konu ile üç dört eleştiri yorumu aldık. Bunlara kayıtsız kalamazdık.
Mesela birisi Selim Sarıoğlan Bey’den idi.
Bakın Selim Bey ne diyordu
“Sayın Uğur Abi;
Konya Büyükşehir Belediyemiz geçen yıl haricinde yaklaşık 4 ya da 5 yıl üst üste Konya Kitap Günler adı altında Kitap Fuarı yapmakta. Ama ne yazık ki her fuar bir önceki fuarı aratır durumda.
Bilmiyorum son kitap fuarına gitme imkanın oldu mu? Mevlana Kültür Merkezinin içinde yapılmakta. Yayınevi olarak katılan firma sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyor. Diğer yayınevi adı altındaki katılımcılar ya organizatör firmanın o yayınevi adına açtığı, ya da Konya’mızda kitapevi olan firmaların açtığı stantlar. Stantların birçoğu sunta altına konmuş desteklerle alelade konmuş durumda devrilme riskleri var. Üst kattaki koridorlarda yan yana iki kişinin yürümesi baya zor.
Nüfusu 1.200 milyonu aşmış bir şehirde yaşıyoruz. Dört tane üniversiteye ev sahipliği yapmaktayız. 93 bini aşan sadece üniversite öğrencisi sahibiz. Türkiye'nin birçok ilinde büyük organizasyonlarla düzenlenen kitap fuarları neden Konya’da yapılmıyor? Birçok başarılı organizasyonlar yapan Konya Büyükşehir Belediyemiz Konya Kitap Günlerini kendine yakışır şekilde ne zaman yapacak?
Bir kitapsever olarak nacizane görüşlerimi senle paylaşmak istedim Uğur abi. Çalışma hayatında başarılar dilerim.”
…………..
Selim Bey’e hassasiyetleri ve duyarlılığı için teşekkür ederiz.
Hafta içinde de birkaç veli aradı. Çocuklar toplu halde fuara götürülmüşler. Öğrencilere kitap sevgisini aşılamak adına güzel bir uygulama. Ama kaybolan olmuş, ağlayan olmuş. Bunun bir başka özelliği de fuara ilgi yok deseniz şu kadar bin kişi katıldı denilecek.
- yine biz böyle olumsuz düşünmeyelim.
Selim Bey de sormuş söyleyelim. Doğru gitmedim, gitmek de istemedim. Katılacak yazarlar içinde beni heyecanlandıracak sadece üç isim vardı. Özür dilerim gerisi de bana göre dolgu idi.
Yine sizlerden gelen bilgiler ışığında özellikle cumartesi günü sade vatandaşın ilgisi iyi imiş. Evet eleştirisel bakacak olsak bazı şeyler hoşumuza gitmeyebilir. Ama şunu da görmek lazım ki her geçen sene bir önceki seneye göre daha güzel gidiyor. İnşallah bir gün gelecek İstanbul’daki gibi olmasa da hepimizin ailecek heyecanla koşacağımız fuarları da göreceğiz.
Bu vesile ile Kitap Fuarına emek veren, katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz.
GELELİM ŞU EVET-HAYIR KONUSUNDAKİ BEYİNSİZLERE
Kendisi sosyal medyadan bize salladığı için bizde zat-ı alilerine sosyal medyadan kimmiş diye öğrenmek istedik. Merkez ilçelerimizde kaymakamlıkta çalışıyormuş. İnsanların yüz yüze gelmeden bilgisayarın karşısına geçip sallaması tek kelime ile bir acizliktir. Hele hele sözüm ona bu kişiler sözün ona İslamiyet’i tam olarak yaşardıklarını iddia edenlerden iseler vay halimize.
Hafta sonu evimize gidemedik. Dün de yazdığımız gibi ana caddelerde bile su birikintilerinden mecburi olarak su baskını olmayan yollara yöneldik. Biz bunu sosyal medyada bir haberci olarak paylaştık. Tek kileme de olumsuz yorum yapmadık. Yani fotoğrafı çekip bu yolda ulaşımın olmadığını belirttik. Sonradan bir tanıdık aradı. Söz konusu olan bu arkadaş bize ve bu fotoğrafımıza yorum yapanları “HAYIR”cı olarak ilan ediyormuş.
Ey be gafil şimdi sen benimle öbür dünyada nasıl helalleşeceksin.
Şimdiden söyleyeyim sana hakkım helal değil.
Sen devletten maaşını al, geç bilgisayarın karşısına güzel insanları karala, böl ve yat.
Cenab-ı Allah’ım adaleti tecelli ettiği zamanda yalvar emi.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
En mükemmel mü’min, ahlaken en güzel olandır
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Piknik alanlarını temiz bırakmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.