Oyuncu transferlerinin 2 çeşit olduğunu düşünüyorum. Tabi bunun hangi kısma gireceği transfer sonlanıp oyuncunun takıma katılmasının ardından belli oluyor. 1. tip oyuncu, takıma katkı vermek için elinden geleni yapandır. 2. tip ise takıma katkı sağlayamadığı gibi olan dengeleri de bozandır. Konyaspor devre arası transfer döneminde 2 tip oyuncuyu da transfer etti. Biri Adis, diğeri Eto’o.
Öncelikle Adis. Transferin son günlerinde katıldı takıma. Oyun içindeki performansıyla henüz yeni olmasına rağmen çabuk ısındı. Gol atmak için elinden geleni yapıyor. Tabi onu besleyen birisi lazımken, o birisini beslemeye çalışıyor; o ayrı konu. 1. tip oyuncu Adis. Takıma katkı sağlamak için nerede görev alırsa alsın mücadelesini sonuna kadar sürdürmek istiyor.
Daha sonra Eto’o. Transferi hayli sancılı olsa da, hatta takımın attığı son 3 golde katkısı bulunsa da dengeleri bozdu. Yaşlı kurt takımın el frenini çekmişe benziyor. Hele Aykut Kocaman’dan alışık olduğumuz hücumdan başlayan savunma sistemine aşinalığımızdan Eto’o’nun mücadelesiz kaldığını seziyoruz. Eto’o bitirici adam. Birisi getirecek, o atacak gibi duruyor. Ama esas sorun şu ki, topu oralara götüren, götürse de forvetle buluşturan birisi yok.
ÖZDİLEK VE POZİSYON PARADOKSU
Son maçlarda dikkatimi çeken bir konu var. Oyuncular halen Aykut Kocaman taktiğini deniyor. Aykut Hoca’nın şu anki Fenerbahçe’si, şu an ligde duran toplardan en fazla gol bulan takım. Bizim duran toplarda da Aykut Kocaman esintisi var. Tabi eski oyuncular içinde. Mesela bir kornerde Skubic ortaladı, Çamdalı arkaya aşırdı. Ama gol vuruşu için kimse yoktu. Oraya en yakın isim Mehdi’ydi. O da Aykut Kocaman’la çalışmadığı için bu pozisyonda olması gerektiği yerde değildi. Onun yerine o sistemin bir parçası olan Milosevic oyunda olsa, takım golü bulmuştu. Bu sadece birisi... Buna benzer birçok pozisyon örneği var.
Bir üstteki örnekten yola çıkarak oyuncuların pozisyon açlığını seziyorum. İnsan güncellemeye açıktır. Eğer ki Mehmet Özdilek ile bir pozisyon üzerinde sürekli çalışmış olsalardı, Aykut Kocaman’dan kalan eski sistemi denemez, Özdilek’in çalıştırdığı pozisyonu uygulamaya çalışırlardı. Muhabirlik yapsak da, takımın ne çalıştığını, oyuncuların son durumunu biz de maçlarda görüyoruz. Antrenmanlar basına kapalı. Hoca ne çalıştırıyor, bu çalışmalardan hangi oyunculardan daha çok verim alınabilir bilmiyorum. Ama bir gerçek var ki, bu şekilde lig bitmez. Umarım en az hasarla ligi tamamlarız.