Konya’m güzelleşmeli, özen gösterilmeli, çiçek gibi olmalı. Ben tabela kirliliğinden, güzel Türkçe’min dışında dillerdeki tabelalardan, özenti yabancı dildeki konut ve işyeri isimlerinden kurtulma mücadelesi verilmesini beklerken “TRAVEL THE WORLD, SEE KONYA” , Organize Sanayi Girişinde “GÜMRÜKLER VE CUSTOMS”, önemli bir tarihi eser camii girişinde “lütfen ayakkabı ile basmayınız; Please do not press with shoes” gibi Türkish English tabelalar ile karşılaşıyoruz kentimde. Akşehir Nasrettin Hoca Mizah Müzesi’ni yapamadık, bunlarla idare edin diye yazılmadığına göre lütfen biraz özen gösteriniz ve bilenlerle çalışınız.
Konya’mın suç haritası açıklandı ve kâbusum oldu. Uyuşturucu ticareti, cinsel saldırı, çocuk istismarı, hırsızlık, yağma ve yaralama şeklinde sıralanıyor. Kentimi yönetenlerin uykuları kaçmalı, acil toplantılar yapılmalı ve bu tabloyu yok etmek ilk hedefimiz olmalı. Seferberlik ilân etmeliyiz. Bu kara tablo kentimin geleceğini yok eder. Üniversitemizin il dışından gelecek öğrenci adaylarını bile kaçırır. Buna lâyık değiliz. Son zamanların Konya haberlerini paylaşıyorum. Beyşehir çevre yolunda gene drift atan, ortalığı birbirine katan trafik magandaları, Kayalıpark civarında serseri kurşunla vurulanlar, mobilya deposunda yangın (inşallah ruhsatsız bina değildir), Meram Yolu Battı-Çıktı Köprümüzün pejmürde hali..Kent Estetiği Şube Müdürlüğü ne yapıyor bilemiyorum ama en önemli arterlerimizden olan bu yolda bu alt-geçit bile farkedilemiyorsa vah kadim başkentime.
Günümüzde birbirleriyle yarış halindeki kentlerin yaşam kalitesi değerlendiriliyor. İlk kez 1960’larda Sosyal Göstergeler Hareketi adıyla başlayan çalışmalar 2005 yılında FORMAS-İsveç Çevre ve Mekânsal Planlama Araştırma Konseyi Uluslararası Kentsel Bilgi ve Bütünleşme Konferansı ile yeni şekil aldı. Aslında kentlerde daha yüksek yaşam kalitesi için dev bütçeler gerekmiyor. 2019 Temmuz ayında Forbes dergisinin yaşanılabilirlik, yenilikçilik, hizmetlere erişilebilirlik, üretim potansiyeli, ticaret becerisi gibi kriterlerle yaptığı değerlendirmede kentim 24. oldu. Bolu, Mersin, Adana, Karabük, Elazığ, Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, Kayseri, Samsun, Sakarya, Çanakkale, Trabzon, Eskişehir, Bursa, Yalova, Antalya, Kocaeli, Tekirdağ, İzmir, Ankara ve İstanbul 23’den 1’e doğru sıralama. Korunan ve yaşatılan tarihi mimari, çağı yansıtan yapılar, insanca ve etkin ulaşım imkanı, yürüme ve bisiklet yolu ağı, buluşma yerleri, meydanlar, çocuk dostu kent, yürünebilir kent olmak artık modern kentlerin vazgeçilmezleri. Engelsiz kent zaten çoktan gündemde. Sürdürülebilirlik kavramı ekonomik, çevresel ve toplumsal gereksinimlerin gelecek kuşakların yaşam koşullarına zarar verilmeksizin karşılanması anlamına geliyor. Haberlerin arasında güzelleri de vardı ancak sıra gelmedi. Metro ihalesi belki dört-beş yıllık bitiş süresi nedeniyle bende çok heyecan oluşturmadı. Çevre yolu sorununu çözmek bence çok daha acil. Müsiad’ın Uzakdoğu atağını olumlu buldum zira kentim Ekim 2019 sonu itibariyle ihracatta Türkiye on ikincisi. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin halen yüzde kırklarda olan su şebekesi kayıp kaçak oranlarını 2023’e kadar sıfıra indirme hedefi beni çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Umarım bu sözün takipçisi olunur. Ulaşım kalitesi modern kentlerin vazgeçilmezi ancak bizim belediye otobüslerimiz ilk duraktan çıktıktan sonra son durağa değil gidebildiği yere kadar gidiyor zira yolda kalan otobüs haberleri artık sıradanlaştı. Eğitimde 2019 LGS sonuçlarına göre ülke kırk yedincisiyiz ki kabul edilemez buluyorum. Tanıtımda o kadar geriyiz ki Ankara bile her Cumartesi Semâ Gösterisinden habersiz. Ben Hatay ve Gaziantep’den sonra Afyonkarahisar’ın da Unesco Mutfağına dahil olmasını, Kırşehir’in müziğiyle Unesco tescili almasını artık kıskanarak izliyorum, mutfağımızın tescillenmesi ve markalaşması hedefinin gerçekleşmesini artık hayal bile edemiyorum. Turizm hedeflerimiz ne durumda bilmiyorum kentime gelen yabancı turist sayı, milliyet ve konaklama süreleri istatistiğini bilmediğim gibi.
Sn. Uğur İbrahim Altay zor bir görev devraldı biliyorum. Belediyemizin mali portresinin iç açıcı olmadığı da malumumuz. Heyecan oluşturan projeler, köklü çözümler için sanırım beklememiz gerekecek hiç hoşuma gitmese de. Beklentim bari bu dönemi derlenme toparlanma, bütçeyi pozitife geçirme dönemi olarak açıklayın. Ancak kentimin bakımsızlaşmasına, sakilleşmesine, daha da geri gitmesine, sıradanlaşmasına izin vermeyin. Kentimin üzerinden ellerinizi çekmeyin. Geceniz gündüzünüz Konya olsun. Hayalsiz kalmayın. Kent kültürünü geliştirme çabaları önceliğiniz olsun. Konya en iyilere lâyıktır ama yöneten olarak da yönetilen olarak da daha yapacak çook şeyimiz var. Maalesef olmamız gereken yerlerde değiliz. Saygıyla.