Konya’mızın elbette daha iyi tanıtıma gereksinimi var. 2014 yılında bu bilinçle Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’na bağlı Turizm Şube Müdürlüğü kurulmuş. Profesyonel turizm rehberleri aracılığıyla tarihi ve turistik yerler, müze/ören yerleri, konaklama/ Konya yemekleri gibi konularda kentimin daha iyi tanıtılması hedeflenen bu birimin turizm danışma hattı da oluşturulmuş. Günümüzde artık her şey dijital ortamda. Eğer internette yoksanız hedef kitleye ulaşmanız hayal ötesi. Gelin görün ki turizm@konya.bel.tr adresini kullanan bu birimin sanal dünyada var olduğunu sanmıyorum.
Grup toplantı rotasını Konya’ya çevirmek amacıyla Turizm Şube Müdürlüğü e -posta adresine Konya ve yakın çevre gezileri, sosyal program önerileri bilgilendirmesi amacıyla 24.8.2015 gecesi mesaj gönderdim. Mesajım geri dönmediğine göre adres aktif, ancak yetkililerin sanal alemde aktif olduklarını söylemek güç. Bugün üçüncü mesai günü bitti ve henüz bir cevap alamadım. Umarım ve dilerim ki yazım ilgili birimin sanal alemde de hizmet vermesine katkı sağlar.
SORUNLARIMIZ VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
Gece evinize gidiyorsunuz. Aracınızdan indiğiniz anda size bir silah doğrultuluyor. Sizde bırakın silahı aracınızda sopa vb sizi koruyacak herhangi bir şey bulunmuyor. Şansınız varsa darp ile kurtulur, yoksa yaşamınızı kaybedebilirsiniz. Abartmadım, olayın ülkemin herhangi bir köşesinde her gün maalesef sayısız örnekleri yaşanıyor. Her gün hedef gözetmeksizin ateşlenen silahlar masum vatandaşların ölüm nedeni olabiliyor, geçenlerde Mehmet Topal yorgun kurşuna maruz kaldı. Peki normal vatandaşın en basit hakkı olan özgür dolaşma ve en kutsal yaşam hakkını tehlikeye atan bu silahlanmaya karşı sivil toplum örgütlerinden bir tepki geldi mi?
STK’ların bazıları kadın haklarına haklı olarak son derece duyarlı. Peki toplumun önüne rol model olarak konulan ve sık sık medyada karşılaştığımız kişilerin “bu ortanca eşim, bu çocuğumun anası..” gibi söylemlerle çok eşliliği adeta övmesine tepki veriyor mu bu kadın haklarına duyarlı STK’lar? Uyuşturucu kullanım yaşının onlu yaşlara indiği açıklanıyor maalesef. Oysa TV dizilerinde rol alan şöhretlerden uyuşturucu kullandığını beyan edenlerin gençlerin önüne rol model olarak konmasına tepki veren STK var mı?
Ülkemin sorunu çok. STK’lar demokrasinin vazgeçilmezi, projeleriyle, hamleleriyle toplum şekillenmesine de katkı sağlayabilecek güçlü toplum kuruluşları. Ancak maalesef bunların çoğunun siyasi kuruluş, siyasi ikbal kapısı olarak davranmaları hem güvenirliklerine, hem etkinliklerine, hem de ülkeme zarar veriyor.
Rol modellerin doğru seçildiğini, sorunların ötelenmesi değil çözümünün arandığını, tartışma kültürümüzün gelişmesini; STK’ların tarafsız olmalarını diliyorum.
Saygılarımla…