Cumhuriyet donanması 90 yıllık birikimine karşı yürütülen kirli planlarla 2011 yılında pusuya düştü ve bu kirli ve yabancılara hizmet eden bir plan sonucu cumhuriyetimizin gözbebeği 50 amirali ve 5000 seçkin subay, astsubay ve uzman çavuştan oluşan donanmamızın 400 değerli amirali, subayı ve astsubayı düzmece belge ve ekleme cdlerle cezaevlerine gönderildi. Bu operasyon sonunda geleceğin komuta yapısı içinde yer alacak sınıflarının ilk beşindeki albaylar ,amiraller, geleceğin gemi komutan ve komodor adayları, hepsi Amerika’da yüksek lisans yapmış MİLGEM (Milli Korvet Projesi), GENESİS (Milli Savaş Yönetim Sisitemi), milli torpido vb.. deniz projelerinde görev almış mühendis amiral adayları, SAT komando birliklerinin başarılı subayları, Akdeniz’in en güçlü filosu sayılan Türk denizaltı filosunun 25 yetenekli komodor ve gemi komutanı Silivri’ye tutsak edilmiştir.
Kısacası deniz kuvvetlerimizin gelecek 30 yılının en başarılı A TAKIMI saf dışı edilmiştir. Gelecekteki nesilleri de yetiştirecek deniz kuvvetlerinin kurumsal hafızası yok edilmek istenmiştir. Sadece balyoz davasında değişik listelerde adı geçen 1.800 denizci isminin olduğunu görürsek deniz kuvvetlerimizin ne kadar büyük tehlikeyle karşı karşıya olduğunu açıkça görebiliriz. Türk halkının tepkisizce seyrettiği ancak gerçeği asla bilmediği husus 21. Yüzyılda cumhuriyet donanmasının hedefte olmasıdır. Türkler 20. Yüzyıla II. ABDÜLAHMİT sayesinde donanmasız girmiş ve toprakların kaybetmiş ve işgallerle milyonlarca Mehmetçiğini şehit vermiştir. 21. Yüzyıla ilk kez Türk donaması amiralsiz girmiştir.
Donamaların gücü iki temel yapıya bağlıdır. Bunlardan birincisi gemiler, ikincisi ise komuta yapısıdır komuta yapısı sadece amirallerden değil, birlik, gemi komutanları ve teknik kadrosunu oluşturan subay ve astsubaylardır, yani nitelikli eğitim görmüş mühendis ve personeldir. Savaş gemileri eğer nitelikli personel yoksa hiçbir işe yaramazlar. Komodorlar, gemi komutanları, amiraller, denizdeki savaşı destekleyecek karadaki nitelikli komuta yapınız ve kurumsal hafızanız yoksa gemiler birer saç yığınıdır. Örneğin Suudi Arabistan donanması kağıt üzerinde modern ve yeni bir donamadır ancak ondan kat kat küçük İsrail donanması Suudi donanmasında kat kat güçlü bir savaş yeteneğine sahiptir.
Günümüzde bir fırkateyn 500 milyon dolardır, denizaltının fiyatı 400 milyon dolardır, bir hücumbot 120 milyon dolardır. Yani iyi yetişmiş bir amirale bir baraj değerinde fırkateyn emanet edilmektedir ve bu fırkateynde 225 değerli subay, astsubay ve uzman; Türk milleti adına görev yapmaktadır.
Türk donamasına bu pusular kurulurken birkaç vatansever yazar, avukat, aydın, gazeteci dışında halkın, Türk parlamentosunun, sesi çıkmamıştır, gazeteler yazmamıştır. Politik liderlerin askeri danışmanları yoktur bunlardan habersizdirler. Umutlandığımız bu yeni dönemde bu pusuyu kuranların tespiti yolunda adımlar atılmasıdır.