Son günlerde yeniden din, cemaat devlet ilişkileri, laiklik, demokrasi, cumhuriyet ve ihtiva ettikleri anlamlar ve uygulamalar üzerinde alabildiğine tartışmalar yaşanıyor. Laikçiler ve Kemalistlerin dindar kesim üzerinde yine vesayet kurma istekleri hayli kabarmış durumda. Laikçilerin 28 Şubat misali yine cemaatleri cinsellik üzerinden vurma gayretleri devam ediyor. Bunu yaparken kendi kesiminin kadını her alanda cinsel obje olarak kullanılmasını meşru sayıyor. 60 yaşında bir sanatçının kendinden 40 yaş küçük sevgilisiyle resimlerine sanat süsü verirken, 60 yaşında sahte şeyh sapığının çocuk yaşta bir kıza tacizini inananları töhmet altında bırakmak için kullanabiliyor. Devamında sivri dilli bir yazar, imam hatiplileri tüm ülkenin efendisi edasıyla aşağılayabiliyor, onlara hakaret edebiliyor.
Bunlar olurken, mademki konumuz din ve toplum, % 99 Müslüman olarak bilinen Ülkemde halkın dine yani İslam’a bakışları nasıl, bir bakalım. Toplumun % 86 sı Allah’ın varlığına, birliğine, yaratıp yaşattığına inanıyor; % 6 inanıyor ancak herşeye karıştığına, karışacağına inanmıyor. % 4’ü inanmıyor ve % 4’ü cevap vermiyor. % 83 peygamberlere inanıyor ancak % 20 si Hz Muhammed’i her konuda rol modeli olarak görmüyor. Geri kalan % 17 inanmıyor veya kararsız durumda.
% 85 değişik anlamlarda kadere inansa da, bunun % 15’i kaderini kendisini belirleyeceğine inanıyor.
% 83 öldükten sonra dirileceğine ve hesaba çekileceğine inanıyor, bunun % 15’i dirileceğine ancak hesaba çekilmeyeceğine inanıyor.
Müslümanların ancak % 32 si Kuranı Arapça okuyor, % 54 okuyamıyor; % 25’i kuran kursuna eğitim almak için gitmiş, % 65 gitmemiş; % 17 kuranın Türkçe mealini okumuş, % 60 ı okumamış.
İlginç bir istatistik, şu an cennete gitmek kesin olsa, % 15 hemen ölmeyi istiyor, % 65 istemiyor. Peygamberimizin hayatını okuyanlar % 23, okumayanlar % 65.
Yine ilginç bir istatistik. Camiye gitme oranı bayramlarda % 12, cuma, kandil ve bayramlarda % 32, vakit namazlarında % 13. % 30 hiç gitmiyor, % 13 cevap vermiyor.
Ramazan orucunu tutanlar % 45 devamlı, % 25 kısmen; % 30 hiç tutmuyor, % 10 cevap vermiyor.
İslam’ı % 30 dini kitaplardan, % 45 internet, % 20 birine sorarak öğreniyor; % 5 cevap yok/kararsız.
Namazı kılma sıklığı, % 22 devamlı, % 26 vakitleri arada, cuma, teravih ve bayram namazlarını tam kılar; % 24 arada Cuma, bayram ve teravih kılar. % 28 hiç namaz kılmaz/kararsız.
Güncel çekişmelere cevap verecek bir soru da cemaatlerle ilgili. Dini cemaat ve tarikatlara bağlı olanlar % 15, olmayanlar % 60, cevap vermeyenler % 25. Bu soruya cevap verenlerin bu soruya çok tereddütlü yaklaştıkları, bir cemaat ve tarikata bağlı oldukları halde cevap vermedikleri gözlenmiş.
15 Temmuz sonrası dini grup ve cemaatlere yaklaşımın etkisi sorulduğunda % 35 şüphe ile bakarken, % 50 bunların illegal yapılanmalarının önlenmesi için denetlenmesi gerektiğine inanıyor; % 15 inin bakışlarının değişmediğini ifade ediyor.
Dua etme sıklığında devamlı edenler % 75, arada bir % 10, dua etmeyen ve karasızlar % 10 kadar. İnanmayanların dara düştükleri zamanda dua ettikleri de ibretlik görülüyor.
Eş seçiminde eşin dine düşkünlüğünde önemlilik; çok % 51, kısmen % 24, önemsiz/kararsız % 25. Topluluğa selam verme şekli; Selamun Aleykum % 41, günaydın, merhaba % 24, na’ber % 30.
Siyasi seçimde adayda dindarlığın öneminde, çok % 51, kısmen 24, önemsiz % 25. Halifeliğe ihtiyaçta % 54 evet, % 40 hayır, % 6 görüş yok. Gusül abdesti alma oranı evet % 65, ara sıra % 17.
Bu duruma göre ülkemde İslami yaşayış geriliyor, dindarlar giderek azalıyor dinsizlerin oranı artıyor. Kuranın hükümlerinin bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmama ilginç. Namaz kılma oranı da düşük. 15 Temmuz halkın kimyasını bozmuş, cemaat ve tarikatlara bağlıların oranı sanıldığından daha düşük. Böylece Laiklerin istediği toplumsal yapı galiba çok uzakta değil. Öyle ise gözünüz aydın mı diyelim!
Her zamankinden çok saygı ve muhabbetle