Benimde bir kaçının içinde bulunduğum sivil toplum kuruluşlarının çoğu maalesef sıkıntılı. Sivil toplum kuruluşu; devletin gücünün yetmediği konularda araştırma, tesis ve hizmet sağlayarak devlet işlerindeki açığı kapatmakla görevli kuruluşlara denir.
Sivil toplum kuruluşu topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.Amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları yürütür. Üyeleri ikna ve eylemlerle çalışır.
Üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle kabul eder. Kar amacı gütmez. Gelirlerini bağışlar veya üyelik ödemeleri ile sağlarlar.Oda, Sendika, Vakıf, Dernek isimleri altında faaliyet gösterirler.
Benimde üye olduğum bir engelli derneğin yaklaşık 3 ay önce genel kurullarına katıldım.Yönetimde 17 asil, 17 yedek üye, 3 asil, 3 yedek denetim kurulu üyesi olmak üzere toplam 40 kişilik güçlü bir yönetim kağıt üzerinde görünürken, Genel Kurula bu 40 kişiden gelen sadece 4 kişiydi. Bin kayıtlı dernek üyesinden toplam 10 kişi vardı, yoktu.
Eşim evden çıkarken genel kurulu dinle, oyunu kullan gel demişti. Bunu söylemesinin sebebi de, Türkiye’deki STK’ların yapısını az çok biliyor olması, benimde bu duruma sessiz kalmayacağımı bildiği içinde, sanırım bana hatırlatma da bulunmuştu.
Divan rastgele oluştu, ortada dernek başkanı yok. Faaliyet raporunu bir üye hızlıca okudu geçti ve vekaletler ile faaliyet raporu ibra oldu.
Her şey çok acemice gidiyor, bir taraftan da eşim karışma dediği için sesimi çıkarmıyordum, ki ne zaman mali rapor okundu ben ister istemez koptum. Çünkü derneğin kasası boş ve bir çok yere borçları vardı.
Hemen divan başkanından konuşmak için söz istedim. Arkadaşlar burada hizmet tabiî ki gönüllülük esasına uygun yapılır, bir topluluğa hizmet için yapılır ama sizinki hiç birine uymuyor ve de böyle bir engelli derneğinde borçtan bahsediyorsunuz.
Bende 15 civarında STK’da görevliyim, başkan olduğumda var, yönetimde olduğumda var, sade üyeliğim var. Bu STK’ların içinde benim için en önemlisi, bu engelliği derneği. Çünkü benimde melek kızımda engelli. Ben bu derneğin başında olacağım, bırakın borcu, bu salonu paraya boğarım dedim…
Arkadaşlar siz buraya 40 kişiden 4 kişi gelirseniz, size kimse güvenmez. Güvenmeyen yere emekte vermez parada vermez. İnsanlar STK’ya inanırsa orada cüzdanını bırakır ama inanmazsa 50 kuruşta vermez, diye ifade ettim.
Derneğin borcunu takılmamın en büyük nedeni ise şu; engelli dernekleri her yerden hizmet ve maddiyat anlamında çok rahat destek alabiliyor. Birçok engelli çocuk ailesi maddi sıkıntılar içinde,çocuklarına sağlık ve eğitim anlamında dernekler tarafından destek verilmesi gerekiyor.
Ülkemizde son yıllarda engelliler için hükümet tarafından çok şey yapıldı ve yapılmakta. Ama engelliler isteklerini, önerilerini tek ağızdan dernek üzerinden ilgili makamlara derdini anlatamadığı içinde, birçok aile özellikle imkansızlıklar içindeki ailelerin engelli çocukları güçlükler çekmekte. Kendi çocuğunuzu göz önünüze getirdiğinizde bu çocukların sıkıntıları ister istemez hepimizi üzmekte. O yüzden sadece adım listede olsun diyenler değil, gönüllü ve işi bilen kişiler bu derneklerin yönetiminde görev almalı derim.
Yazının özü; ‘’İŞİ EHLİNE TESLİM EDİNİZ ‘’