Bizim bildiğimizden gayrı başka Türkiye’mi vardır.
Hayır!
Elbette bildiğimizden ayrı başka bir Türkiye yoktur. Eksiğiyle gediğiyle sevdiğimiz, benimsediğimiz, bağlandığımız, uğruna gözyaşı döktüğümüz, can alıp canlar verdiğimiz bu yerin adı TÜRKİYE’dir.
Tarih süresince üst üste sersemletici darbeler alarak küçülen bir coğrafyanın artık daraltılamaz konsantre ve bütün biçimidir. “Hattıyla”da “Sathıyla”da biraz daha küçülmesine asla razı olmadığımız bir yerdir.
Bu sınırlar içerisinde kalan toprağın, devletin, bütünlüğü ve üniter yapısı; “demokrat desinler, hoşgörülü bilsinler, medeni tanısınlar” saplantısı ve aymazlığı uğruna tartışılamaz bu düşünce bizim “fikr-i sabitimizdir”, tabumuzdur. Neden böyle olduğunu da kimseye izah etmek zorunda değiliz.
Türkiye; serin dereleri, yeşil bayırları, tabiat güzellikleri, zümrüt ormanları, harikulade insanları olduğu için güzel değildir. Türkiye güzelliğini hiçbir şeye borçlu olmadan güzeldir. Derelerimiz sanayi atıklarıyla kirletilmiş, bayırlarımız iç karartan gece kondu manzaralarıyla kirletilmiş, tabiat güzelliklerimiz “bilimsel, iyiniyetli” girişimler sonucunda canına okunmuş, zümrüt ormanlarımız “Baltalar elimizde
Uzun ip belimizde
Biz gideriz ormana”
Teraneleri ile yetiştirilmiş politikacılarla orman köylülerinin, “unutulmaz birliktelikleri” sayesinde kökünden tıraş edilmiş hatta yakılmış olabilir.
İnsanımızda ilkokulda elimize tutuşturulan alfabede gördüğümüz gibi kızları elma yanaklı, erkekleri civan ve mert bakışlı, ihtiyarları pamuk sakallı olmayabilir. Köyden şehre gelmiştir, her gün tıraşta olmayabilir. Belki de hayallerini önce zengin olmak üzerine de kurmuş olabilirler. Ya da fast food tezgahlarında hamburger yiyip kola emerek büyüyen ve bütün ünlem listesi “Vaaoouu, Heey, yaa”dan ibaret tuhaf giyimli bir “yuppie namzedi” de olabilir.
Bütün bunlar muhtelif oranlarda bir araya gelip TÜRKİYE’yi inşâ ederler ve tek şekilde dayanılmaz oldukları halde bir araya gelince güzelleşiverirler. Şimdiki hallerine bakılmaz. Her birinin 3-5 göbek ceddi içinde yüzde yüz öleceğini bile bile ateşte biçilmeye hazırlanan, toprakta teyemmüm edip, hücum emriyle ayağa kalkıp vurulan bir ÇANAKKALE ŞEHİDİ, SAKARYA, KIBRIS GAZİSİ ya da ALLAHUEKBER DAĞLARININ SOĞANLI’sında yazlık elbisesiyle ölüm dansı yapan, saati duruveren bir SARIKAMIŞ SAVAŞÇISI vardır.
Dandy’dir yupiiedir, ekselanstır, sağcıdır, solcudur, hacıdır, hocadır, muhteremdir, radikaldir, ülkücüdür, alimdir, cahildir, şudur budur...
Son noktada “BEN BU TOPRAKLARI SEVİYORUM, BURADA YAŞAMAK BURADA ÖLMEK İSTİYORUM” diyebilen insanlardır. Bu insanları eleştirebiliriz. Ancak hep birlikte birbirimizi seviyoruzdur. Çünkü onlar yeri gelince “BAŞKA TÜRKİYE YOK” demesini bilen insanlardır.
Tabiki vatan hainlerinden bahsetmiyorum.
TEK DEVLET
TEK MİLLET
TEK BAYRAK...