Geride bıraktığımız hafta epey hareketli günler yaşadı Konya.
Peşi sıra açıklamalar, operasyonlar yaşandı. Bu açıklama ve operasyonların bir kısmının epey gecikmiş olduğunu düşünüyorum. Geçmişte yapılan bazı hataların oluşturduğu olumsuz manzarayı düzeltme çabasıydı bir kısmı da.
Bu konularda önümüzdeki günlerde daha sarih bilgilere kavuşacağımızı umut ettiğim için daha fazla da yazmayı gereksiz görüyorum.
Üstelik Çarşamba günü Konya Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte 12. Ufuk Turu Toplantıları’na katılmak üzere Ankara’ya gitmiştik.
Esenboğa Havalimanı’na 2 kilometre yakınlıktaki Büyük Anadolu Termal Oteli’nde yapılan toplantıların organizasyon işlerinde başta İcra Heyeti Başkan Vekili Muhsin Görgülügil olmak üzere, Mehmet Ali Algül ve Önder Arslan gibi isimlerin büyük katkısı vardı.
Toplantılar boyunca Ömer Faruk Seleş, Ahmet Elden, Alaattin Aladağ, Mustafa Özdemir, İbrahim Dıvarcı, Lokman Koyuncuoğlu gibi dostlarla sıkı ve neşeli sohbetler gerçekleştirdik.
Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Önder Kutlu, Birol Akgün, Kudret Bülbül gibi dost isimlerin düşüncelerini dinledik.
Cuma sabahı Konya’da kopan “fırtına” dolayısıyla Konya’ya avdet etme gereği duydum. Lakin YHT’den bilet bulamayınca otobüsle dönmek zorunda kaldım.
Cumartesi günü hizmete alınan çok yüksek hızlı trene binmek bu sebeple mümkün olamadı. Konya-Ankara arası bu yeni hizmete alınan setlerle bir saat 15 dakikaya inmişken benim Ankara’dan Konya’ya eskisi gibi yine 3 buçuk saatte dönmüş olmam 1990’lı yıllarda, yani gençlik yıllarında Konya ile Ankara arasında yaşadığım maceraları tekrar hatırlamama yol açtı.
Önceden bana “Bu türden bir nostaljiyi yaşamak ister misin” diye soracak olsaydınız size vereceğim cevap elbette “Hayır!” olurdu. Ama yaşadım.
Yeri gelmişken hizmete alınan bu son model çok yüksek hızlı trenlerle ilgili sosyal medyada paylaşılan o şakayı da yazalım.
Biliyorsunuz, AK Parti’nin seçim sloganını: “Onlar konuşur, AK Parti yapar!” ama bu çok yüksek hızlı treni de “Siemens yapmış!”