Uzun süreli bir Tahir Akyürek döneminden sonra Konya’mızda artık yeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemin ilk işaretlerini gören görüyordur. Göremeyip analiz edenler tahminlerine başlamışlardır. Biz de kendi küçük dünyamızdan küçük penceremizden baktığımız zaman duamız hep “Konya için iyi olur, Konya’mız için hayırlı olur” şeklinde.
Yeni dönem sizler bizler için ne kadar zor olacak ise şüphesiz ki Başkan Uğur İbrahim Altay için daha da zor olacak.
Aslında Konya için Uğur Başkan için sizler bizler için seçimleri beklemenin bir anlamı yok. Eğer seçimleri beklersek hepimiz birbirimizi de kendi kendimizi de kandırmış oluruz.
Tabii eğer çıkacaklar ise bazı siyasi partilerin Büyükşehir adaylarından özür dilerim ama Konya merkezde A’dan Z’ye topyekun bütün partiler el birliği de yapsalar, tek aday da çıkarsalar bizim Başkan Uğur İbrahim Altay.
Bunun siz biz farkında olmasak da akıllı Uğur Başkan bunu biliyor ve bunun içinde kolları sıvamış durumda. Kolları sıvayan Uğur Başkan’ın satırı eline alma durumuna gelmeden önce iki okurumuzun haklı ve yerindeki hatırlatmalarını sizlerle paylaşalım.
MUHACİR PAZARI İHALESİ NE OLDU?
İşte biz gazetecilerin şehri yönetenlere soramayacağı manşet olarak atamayacağı bir soruyu duyarlı okurumuz Muhammet Ali ….. Bey soruyordu;
“Hayırlı Günler Uğur Bey;
Sözde 4 Ekim’de yapılacak Muhacir Pazarı ihalesi ne oldu acaba. Herhangi bir çalışma yok ve otopark olarak kullanılıyor.”
……………
Muhammet Bey olaya şöyle bakıp mutlu olalım “Ne güzel pazar yerini otoparka dönüştürerek bölgedeki otopark sorununa yeni çözüm bulmuş olduk işte (!)”
……………
Ahhhhh Muhammet Bey ahhhhh. Bu şehirde kime hangi ihaleyi sorabiliriz ki. Allah aşkına iki yıl mı ne oldu? Hani çetin bir kış geçirmiştik. O kar Meram Yaka’daki Konevi Kültür Merkezinin çatısını çökertmiş ve burayı da kapatmıştık.
Burayı soran Meramlı var mı? Ya da AK Parti’yi yönetirken Meram’da oturan büyüklerimizden hiç bu işi takip eden var mı?
Ama o binayı yıkıp yeniden yapacağız. İhaleye çıkıyoruz deseniz ooooo bakın o zaman işte yeni yeni inşaat şirketi kuran çiçeği burnunda müteahhitlerimiz bile buraya çökerler. O zaman da hatırlamış olurlar.
NÜVE KEMERLİ İŞ MERKEZLERİ NE OLACAK?
Meriç G…. rumuzlu okurumuz soruyor
“Uğur Bey merhaba,
2 Şubat 2018 tarihli Nüve, Kemerli yıkılacak mı? Adlı yazınızda işin aslını duyuracağız yazıyor bu konuda yazının devamına ulaşamadım benim için çok önemli bir konu olduğu için size danışmak istedim. Ben imkanlarımla bilgiye ulaşmam mümkün değil yeni bir bilgiye ulaştıysanız rica etsem benimle paylaşabilir misiniz? Buraların yıkılma durumunun aslı var mı? Hangi aşamada? Dedikodusu bile çok insanı mağdur ediyor.”
………………
Meriç Bey sonumuz hayrola. Sayın Üzülmez’in de dediği gibi biz bazı acı gerçeklerin üzerindeki tozunu üfledikçe siz bize gazetecilik yaptırmayacaksınız.
Bakın demedi demeyin.
“Yeni Konya” sisteminde bizi böyle kaşırsanız yakında biz de kendi kabuğumuza çekilmek zorunda kalacağız…
Bu saatten sonra geri vites yapma şansımız da olmadığına göre bu konuda da bildiklerimizi yazmaya devam edelim inşallah.
Bu iş merkezlerinin depreme dayanıklı olmamalarından dolayı yıkılma kararı alındı mı? Alındı.
Vatandaşın, dükkan sahiplerinin, kiracıların can ve mal güvenliği için Büyükşehir bu kararı ile polis nezdinde buralara şeritler çekerek gerekli önlemleri aldı mı? Aldı.
Bu durum gazetelere ve televizyonlara yansıdı mı? Yansıdı.
Pekiiii taaaa o günlerden bu günlere yasal olarak hiçbir işlem yapıldı mı? Hayır.
Allah muhafaza bu binalardan birinde çok kötü bir şey olsa diyelim ki iki kişinin de burnu kanasa bunun sorumlusu kim? Kağıt üzerinde tabii ki gerekeni yapmadığı için belediye.
Bu böyle olur mu? Tabii ki hayır
Cenab-ı Allah, Tahir Başkan’ı çok sevdiği için bugüne kadar kimsenin burnu kanamadan üstelik de belediyeye yapılan bütün başvurulara hiçbir resmi cevap dahi yazılmadan bu dönem kapandı.
Şimdi alın size gocaman bir bomba daha. Kimin kucağında? Tabii ki Uğur Başkan’ın kucağında.
Meriç Bey bu konuda hiçbir belediye yetkilisi yarın için bile hâlâ şöyle yapacağız diyemiyor. Dualarımız ortak, biz de sizler de bol bol dua edelim “Allah bize yeni bir sıkıntı vermesin. En küçük bir sallantı dahi yaşamayalım.”
UĞUR BAŞKAN SATIRI ALIRKEN
Konya Uğur Başkanla yeni dönemde alışık olmadığımız bir döneme girecek. Bu hem iyi olacak hem de kötü. Niye? Çünkü biz yeni sisteme alışık olmadığımız için zor adapte olacağız. Bazı konularda Uğur Başkan radikal kararlar almak zorunda. Bunu başarmak içinde şuanda Uğur Başkan’ın önündeki en büyük engel de taaa Halil Ürün döneminden kalma bürokratlar. Başkan satırla doğramaya buradan başlayacak. Ama o da seçimi bekliyor. Başkan şimdiden çaktırmadan yavaş yavaş suyun altına odunu atmaya başladı.
Neyse buraya sonra girelim.
Bugün durduk yerde bu başlığı atmadık.
Şehrin en büyük sorunlarından Tahir Başkan’dan da gına getiren konuların başında şehir içi trafik geliyordu. Reis söz verdi gitti ama bu Çevre Yolu çilesi epey sürer daha. Zaten çevre yoluna filan da gerek yok. Yazık paracıklara. Bizler nasıl olsa tırlarla, şehirlerarası otobüslerle, yüklü kamyonlarla Hatıp’tan Şeker’e, Başkent Hastanesinin oradan kampüse kardeş kardeş yolculuk yapmaya alıştık.
Bu işin başka boyutu.
Ama bir de göz göre göre akan trafiği kilitleyen çok basit kuralsızlıklar var.
Tamam, bizler trafikte benciliz. Paramız ve havamızda olduğu için işaret filan da tanımayız. Cezalara istediğiniz kadar zam yapın bizim için tırıs gelir tırıs gider. Nasıl olsa hanımların cezalarını da kocaları ya da dostları ödüyor. Bu insanlarda da para çok o zaman devam.
Devam da nereye kadar?
Zaten trafikteki sorunu cezalarla işaretlerle polisle çözemezsiniz ki. Trafik demek önce insanın kendisine saygısı demektir. Örf anane kültür demektir. Kul hakkı demektir. Ama günümüzün abdest alıp namaz kılan yeni nesil Müslümanlığında kul hakkı sadece “başkasının parasını çalma” olarak görüldüğü için trafikte her şeyi yapmak caizdir. Hele bir de polis görmüyorsa kameralara yakalanmıyorsak yaşasın cennet.
Trafikte olan insanın yani ister yaya olalım, isterseniz direksiyonda, hatta hatta toplu taşıma aracında olalım insanın önce kendisine saygısı olması gerekir. Bir insanın kendisine saygısı yok ise zaten o insandan Allah korkusu, kuldan utanma filan beklemeyin.
Uğur Başkan’ın da yeni dönemde en çok başını ağrıtacak konulardan birisidir şehir içi trafik.
Dün sabah saat 08 ila 09 arasında Dedeman göbeğinden iki kere geçtim.
Sabah bu saatlerde bu göbekte durmaksızın işleyen sıkıntılı yerlerden biridir. Oysa sürücüler kurallara uysalar biraz da saygıyı bilseler trafik su gibi akıp gidecek. Amma velakin öyle şeyler yaşarız ki bırakın akıp gitmeyi akan trafiği biz durduruyoruz.
Mesela dolmuş sürücüleri ve göbeğin içinde dolmuş bekleyen vatandaşlar akan trafiğin el frenleridir. İşte dün sabah da o yoğunlukta trafik birden taaaak diye durdu. Çünkü iki önümdeki 8399 plakalı dolmuş göbeğin içinde durdu ve koşarak gelerek yolcusunu aldı.
Sayın başkanım gelin bir iyilik yapın.
Nasıl ki belediye otobüs durakları var ise, nasıl ki tramvay durakları var ise bu şehirde de göstermelik levhaları duran dolmuş durakları var.
Bu işe satırla başlayın.
Hiçbir vatandaş dolmuş durağının dışında indi bindi yapmak için beklemesin. Sağda inecek var diye evinin dükkanını önünde inmeye çalışmasın.
Bunun için de önce dolmuş sürücüleri sadece dolmuş duraklarında yolcu alsınlar ve indirsinler. Konya’da hayal gibi görünen bu cümleleri yapmak için her türlü yasal kural var. Ama bunu uygulayacak başkan bugüne kadar çıkmadı.
Ne olur bunu yapan başkan olarak tarihe geçin ve çooook dua alın.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki en büyük acıları gizlemek içindir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Zafer’de Şirin Hanım Çeşmesi bölgesinde akan trafiği engellemek adına yasak parktan sağa sola sinyalsiz dönüşlere kadar her türlü trafik magandalığından vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.