Günde ortalama 3-4 saat kullandığımız televizyonun olumlu yanlarından daha fazla olumsuz yanı olduğunu unutuyoruz.
Televizyonu çok izlemek gözde bozulmalar yapabilir. Kitap okumak, gazete okumak yerine bilgileri televizyondan almak okuma kültürünü yok eder. Televizyon insanları tembelleştirir. Çok fazla televizyon izlemek enerji kaybına neden olur. Yaşı küçük olan kişilerin yaşına uygun olmayan programlar izlemesi o kişilerin ruh sağlığında sorunlar yaratabilir. Televizyondaki kötü programları örnek alan çocuklar bulunduğu ülkedeki suç oranını arttırır. Televizyon zaman kaybettirir. Televizyon insanlar arası etkileşimi, gelenekleri azaltır.
Daha birçok kötü özelliğini sayabiliriz televizyon izlemenin ama gelin görün ki TELEVİZYON İZLEMEDE DÜNYA BİRİNCİSİYİZ. . .
Evet, en çok televizyon izleyen ülkeler sıralamasında ikinci olan Amerika’ya 34 dakika fark atarak günde 330 dakika ortalamayla birinci olduk.
Tamam, izleyelim kötüye yormamak lazım. Madem birinciyiz o zaman izleyelim ama Allah rızası için ne izlediğimize çocuklarımıza ne izlettirdiğimize dikkat edelim.
Evet, konuyu hemen hemen her gün lanet okuyup ama bir o kadar da izlediğimiz evlendirme programlarına getireceğim. 2016 yılında Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) evlendirilme programlarının kaldırılması ile ilgili tam 94 bin 792 şikâyet gelmiş. Çalışan kadın sayısı günümüzde % 29 olduğu ülkemde evlendirme programları hala en çok izlenen programlar arsında. Hal böyle olunca bizde kaldırılsın mı gençler için zararlı mıdır toplum ahlakını etkiler mi hala tartışa duralım bu programları yapanlar tüm bu tartışmalara rağmen Program başına Esra Erol 150 bin, Seda Sayan 80 bin lira, Zuhal Topal 60 bin lira almaya devam ediyor.
Aslında evlenmek isteyenlerle bir sorunum yok hatta Allah mesut etsin. Derdim şu ki bu zamanda Aşk’a ihtiyacımız varken, tanıştığı insandan daha ikinci dakikada ev tapusu, maaş bordrosu, araba ruhsatı gibi belgeler isteyen insanlarla. Şimdi hepimiz şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz lazım izlemiyorsak neden bu kadar reyting alıyor bu programlar.
2007 yılında ortaya çıkan bu evlendirme programları, gündüz kuşağındaki sevilen yayınlarla birleşti. Ne kadar acı ki hemen hemen hepimiz birilerini evlendirmedeki yarışımızı TV programlarında sürdürdük. Ve onların bu büyük oyunlarına alet olduk. Şuanda durumun ahvalini anlamamakta ısrar eden RTÜK’ün acilen bu programları yayından kaldırmasını istiyorum. Evlenmek için TV’ye çıkmak zorunluymuş gibi algılayan bir nesil gelecek diye korkuyorum.
İyi programlar izlemek ve izletmek umuduyla saygılar.