Haberciliğin genel kuralı şudur:
Köpek adamı ısırırsa haber değeri yoktur. Ama adam köpeği ısırırsa haber değeri vardır.
Bu saçma kuraldan olsa gerek televizyonda ne zaman haber izlesem geriliyorum ve psikolojim bozuluyor.
İyi ki kumanda aleti var da, anında değiştiriyorum.
Çocuk istismarından aile içi şiddete, ensest ilişkilerden adam öldürmelere kadar ne kadar olumsuzluk varsa haber diye anlatılıyor.
Dizilerdeki insan katliamlarına da bakacak olursak, sanki Teksas’tayız.
Bu olumsuzlukları dinleye dinleye hayatın gerçeği oluveriyor ve kanıksıyoruz bir anlamda. Karısı ile ilişkisi bozulan birisi anında kanıksadığı şeyi hatırlıyor ve yolun ortasında hunharca katlediyor eşini.
Bilinç altımız bu tür yayınlarla istilaya uğruyor.
Anlaşamayan eş reddedilmeyi kabullenemiyor “ya benimsin, ya da kara toprağın” diyerek normal bir şey yapar gibi, kurban keser gibi cinayet işliyor.
80 milyonluk bu koca ülkede hiç mi güzel şeyler olmuyor?
Biraz da güzellikler anlatılsa, güzel şeylerden örnek verilse, insanlar güzelliklere özendirilse kötü mü olur?
Ben kendi çapımda size iki güzel örnek vereceğim.
Burdur’da 15 yıldan beri hurdacılık yapan Aşır Öztürk isimli hurdacı bir evden kullanılmayan iki tane soba, fırın ve tüp satın alıyor. Aldığı eskilere alıcı çıkmayınca işyerine götürüyor. Sobanın içini inceleyen Aşır Öztürk poşet içinde 100 adet çeyrek altın olduğunu görüyor. Sobayı satın aldığı adamlara giderek altınları iade ediyor.
Bu olayda abartacak bir durum yok aslında. Her Müslümanın ya da her insanın yapması gereken basit bir olay. Olayı değerli kılan haramın helalin düşünülmediği günümüz dünyasında böyle güzel insanların da var olduğunu bilmek.
İkinci örnek Zeytin Dalı Harekâtında şehit olan bir kahramanın vasiyeti ile ilgili.
Sözleşmeli Er Muhittin Talha Çalışkan 22 Mart’ta el yapımı bir patlayıcının infilak etmesi neticesinde şehit oluyor.
Kahraman Şehidin eşyaları arasında bir vasiyetname bulunuyor.
Kahraman şehit şöyle diyor vasiyetinde:
“Şehit olursam aileme ödenecek para ile yetimhane yapılsın. Yetimhaneye de benim adımı versinler.”
Ülkemde böyle güzel insanlar da var.
Güzelliklerde buluşmak istiyoruz.
Bilinçaltımız güzelliklerle dolsun.