Yıllarca çöz(e)meden konuştuğumuz konulara devam ediyorum;
28 Ekim 1965- Cumhurbaşkanı Gürsel, hükümetten yerli otomobilin gerçekleştirilmesini istemiş. Bugün de yerli babayiğit arıyoruz.
24 Aralık 1965- İstanbul Kağıthane’deki cam fabrikasında patlama; 14 ölü. 2014’de çalışan güvenliğinde aynı noktadayız maalesef.
19 Mart 1966- CHP Genel Başkanı İnönü “iktidara karşı olan siyasi cereyanlar Meclis’te de memlekette de yılmayacaklardır” demiş. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganının 1966’cası herhalde.
20 Ocak 1968- AP Genel Başkan Yardımcısı Talat Asal, “Milli Bakiye seçim sistemini değiştireceğiz” demiş; İnönü karşı çıkmış. (Değiştirilmiş ve sonuç: Meclis’te kavga)
6 Mayıs 1968- Anayasa Mahkemesi seçim sistemindeki baraj uygulamasını Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiş ve Başbakan Demirel “Anayasa Mahkemesi kararları münakaşa edilebilir” demiş. Seçim barajları bugün de Anayasa Mahkemesinde.
21 Mayıs 1971-Başbakan Erim “Türkiye’de Kürtçülük cereyanı ve problemi yoktur” demiş.
15 Ocak 1972- CHP Genel Başkanı İnönü “parti içine suni nifak girdi” demiş. Bugünkülere göre MİT giriyor.
14 Şubat 1973- Dışişleri Bakanlığı Marsilya’daki Ermeni Anıtı için Fransa’yı protesto etmiş. 2015 öncesi Ermeni meselesi nereden nerelere geldi; biz arşivlerimizi yeni tartışmaya açtık.
1 Ocak 1977- Türkiye’de çocuk yaşta anne olanların sayısının arttığı açıklanmış.
4 Mart 1977- Başbakan Demirel “ülkede 3-5 devlet olmaz” demiş. O zamanın paralelcileri kim acaba?
22 Haziran 1977- Başbakan Ecevit “kim olay çıkarırsa gözaltına alınacak” demiş.
4 Şubat 1978- Gelir vergisinin % 70’inin emekçilerden alındığı açıklanmış. Günümüzde vergi adaleti sağlandı mı sizce?
27 Haziran 1978- Tıp Fakültesi öğretim üyeleri doktorların tam gün çalışması için hazırlanan yasaya karşı çıkmışlar.
28 Aralık 1978- Demirel “Türkiye yeni anayasa yapmaya mecburdur” demiş.
20 Temmuz 1980- Genelkurmay Başkanı Evren “hainlerin cezası yakında verilecek”
“Tarih tekerrürden ibarettir “ denir. “Hiç ders alınsa tarih tekerrür eder mi” de bir başka güzel sözdür. 50 yıl aynı konuları konuşmak ve çözememek bir ülke için zaman kaybıdır, züldür.