Dünkü yazımızda ‘dergiyi yaşat ki edebiyat yaşasın’ şiarından hareketle ülkemizde yayımlanan dergileri tanıtmaya ve değerlendirmeye başlamıştık. Ay Vakti ve Hece dergilerinden sonra bugün Türk Edebiyatı, Muhit, Konya’mızda çıkan Mahalle Mektebi ve Notos’la devam ediyorum.
Türk Edebiyatı dergisi rahmetli Ahmet Kabaklı hocanın yadigârı, köklü dergilerimizden biri. Bahtiyar Arslan hocanın yönetiminde Türkî cumhuriyetlere daha çok yer veren bir dergiydi ki, o zamanlar kadar olmasa da bugün bu çizgide yaklaşımı sürüyor. Sadece hikâye ve şiirlerle değil, kuşatıcı ve bilgilendirici inceleme yazıları ve makaleleri ile nitelikli bir dergi, Türk Edebiyatı.
Yayınlandığı zamanlarda etkili ve etkin bir dergiydi İtibar. Sıkı bir kadroya da sahipti. İbrahim Tenekeci’nin maddi nedenleri öne sürerek kapatmak zorunda kaldığı(!) İtibar sonrası Turkuvaz gibi büyük bir yayın grubunun desteğini alan İbrahim Tenekeci neredeyse aynı kadro ve içerikle Muhit’in yayınlanmasına öncü oldu. Aralıklarla verdiği kitap hediyeleri ile de Muhit büyük ilgi gördü. Ardından yayınevi bile geldi.
Muhit dindar, muhafazakâr çizgide bir dergi. Başta Sezai Karakoç, Nuri Pakdil gibi isimler çeşitli konularda hacimli dosyaları ile de dikkat çeker. Erol Göka, Kemal Sayar, Necip Tosun, Dursun Çiçek, İbrahim Tenekeci, Murat Güzel, Hakan Arslanbenzer gibi yazar ve şairlerin olduğu kadro yanında yeni ve genç isimler de arz-ı endam eder Muhit’te. Ama bu derginin iddia ettiği boyutta değil. Hikâye sayısı az olan dergide şiir ön plâna çıkar. Toplum sorunları, aşk, yaşama gayesi, fotoğrafçılık, edebi türlerin dünden bugüne gelişimi, vatan millet sevgisi, modernleşme ve benzeri pek çok konu değerlendirir ve okura ulaşır.
Ulvi Kubilay Dündar, Abdullah Kasay gibi isimlerin öncülüğünde şehrimizden ülke geneline yayılan Mahalle Mektebi aradan geçen yıllarda etkisini ve bilinirliğini artıran bir hayat edebiyat dergisi oldu. Usta hikâyeci Mehmet Kahraman editörlüğünde hikâyeleri ile öne çıkan dergide düşünce yazılarına da hacimli bir yer verilir. Derginin göze çarpan en önemli özelliği yeni çıkan kitapları duyurma, tanıtma ve değerlendirme adına en çok sayfa ayıran dergilerden biri olması. Dergi bünyesinden pek çok yazar da çıktı ve daha geniş kesimlerce duyulma imkânı yakaladı; meselâ bir Ahmet Melih Karauğuz, bir Ali Güney gibi.
Mahalle Mektebi’nin bir başka özelliği gençlere verdiği destek. Her sayıda ilk kez yazısı ya da şiiri yayınlanan genç kalemleri görebiliriz. Abdullah Harmancı’nın da aynı şehirde olması, dergiyi çıkaranlarla dirsek temasında olması bir başka avantaj. Röportajları ile de ses getiren bir dergi Mahalle Mektebi.
Bugünkü son dergimiz sol kesimden; eleştirmen Semih Gümüş öncülüğünde çıkan Notos daha çok Batı edebiyatını yakından takip etmek isteyenlere hitap eden bir süreli yayın. Notos öncelikle soruşturmaları ve okuma listeleriyle bilinen ve beklenen bir dergi. Onlarca isimden oluşan jürinin seçtiği, her bir türün öne çıkan eserleri bir araya getirilip belli bir sıralamaya tabi tutularak içlerinden en iyi 40’ı okura duyurulur. Meselâ yeni sayıda en iyi polisiye romanları listesi yer aldı.
Yine son sayıdan bir örnek vererek derginin sahibi ve yayın yönetmeni Semih Gümüş’ü daha yakından tanıyalım. Son sayıda şu an terörden hapiste olan Selahattin Demirtaş ile yapılmış uzun bir söyleşi var. Demirtaş’ın iyi bir yazar ve barış yanlısı medeni bir insan olarak lânse edildiğini söylemeye gerek duymuyorum. Semih Gümüş’ün özellikle sosyal medya paylaşımlarına baktığımızda HDP yanlısı tutumunu net şekilde görebiliriz.
Notos’la ilgili bu bilgi aklımızın bir kenarında dursun, öte yandan Notos Batıda neler olup bittiğini, Batının gündemindeki konu/yazar ve kitapları takip etme açısından hakikaten önemli bir dergi. Son zamanlarda daha sık görünmeye başlayan Selâhattin Özpalabıyıklar ve sol cenahın özgün kalemleri Notos’ta yer alıyor.
Başlangıçta bir öykü dergisi olan Notos günümüzde konu yelpazesini geliştirmiş durumda, tabi epey bir hikâye de her sayı yayınlanıyor. Dergiden yeni yazarlar da çıkmıyor değil, örneğin bir Ezgi Polat.
Diğer dergilerle konuya devam edeceğiz.