ÜLKÜCÜLER/ÇİLELİ HAYATLAR

Prof. Dr. Mehmet Kamanlı

Ay oldu, Yıl oldu,

Ömür oldu.

Tekrar Gün oldu,

Çile Adımız oldu.

‘’Yaşadıklarımızı anlatsak roman olur’’ derler ya,

Tam da o demdeyiz.

Çileyi kabullenenler,

Çileyi dert edinenler,

Asla geri dönmezler.

‘‘YA İSTİKLAL YA ÖLÜM’’ nidaları ile

Çakala, Kuşa, Puşta, Haine, Soysuza, İpsize, Sapsıza

Çiğnetmezler BU AZİZ VATANI

Bazen daralırsınız deli sorular geçer yüreğinizden soramazsınız ama içiniz burkulur.

Hatta “Ülküsüz” insanlara bile gıpta ile bakasınız gelir!!!

Onlar;

“Rahat yaşarlar,

Güzel severler

Güzel gezerler

Güzel yerler/içerler”

Güzel yaptıklarını zannederler.

Hatta hatta bu dünyadan göçüp gittiklerinde,

Kalabalıkları da” fazladır!..

Oysa ÜLKÜCÜLERİN hayatı başkadır.

Kelimelerinde bile rahatlık asla yoktur.

Mücadele, Mücadele, Mücadele,

Ömür tüketirler ülküsü uğruna.

Hemen herkesle

Her şeyle

Arkadaşları, canları/cananları, dostları ile bile

Didişirler.

Esas ülkü kavramlarından olmasa bile politikanın değişen durumlarına uymayı tercih eden güç sahipleri ve odakları ile de sık sık ihtilafa düşerler.

Bu hususta da belayı üzerlerine çekseler de

Yine de asla yılmazlar…

Bu durum.

“Yığınlara göre uslanmamaktır”

“Kendilerine göre asla geri dönmemektir”

Ülkücüler tüm dünya nimetlerinden de nasipsizdir de

Asla gözleri yoktur.

Gözleri olmadığından nasipleri de yoktur

Bir lokma bir hırka en iyi arkadaşlarıdır.

Parayı da bilmezler.

“Salak” bile derler.

Yığınlarla hareket etmez.

Onların istediğini istemez.

Zaten ne istediğini de kimse anlamaz.

Çok “zevklilerin” yanında “zevksizdirler” de

Küçümsenir, hor görülür.

Hayalperest, duygusal, melankolik derler

Hiiiiiç aldırış etmezler

“Aferin” onlara hiç söylenmez.

Hep verendir hiç almazlar

Bilirler ki “Veren el alan elden üstündür”

Her yerde dikkatsiz hareket etseler de.

Hatta şahıslarına fenalık bile yapılsa umursamaz da.

ÜLKÜSÜ konusunda

İnandıklarına, kutsallarına dokunulduğunda

Haysiyet kesilir.

Kurt yalnızlığından çıkar, göğsünü kurşuna siper eder, tanka kafa atar.

Sadakat, mükâfat istemez

Makam, mevki hiç istemez

Zaten de veren olmaz.

Mahallenin delisi kıvamında

Gariptir……..

Yalnızdır…….

Ülküsünü kıskanmaz

Ülküsünü sevenlere hürmetkârdır.

Bilir ki

Ülküsü sevilirse

Gururu ona yetecektir.

Menfaatlerine tapanlar daha rahat yaşamalarına, daha çok kazanmalarına mani olacak diye

Ülkücü dava adamlarını “ezmeye” çalışırlar! Ne acıdır ki ülkücülerden en çok geçinenler de bu her dönemin adamları

“Menfaatperestlerdir”

ÜLKÜCÜ

Gün gelir An gelir

Toprak olur

“Hani siz bilmezsiniz bilmediğiniz şeyler var”

Teranesiyle büyümeden ölmüştür.

Hiç umursamaz en azından

Sizin gibi Yığınların/Kalabalıkların içinde kimsesiz ölmemiştir.

ÜLKÜCÜ sessizliklerin kimsesizliğinde kahramanca

Darağaçlarında/ Tabutluklarda/ C5’lerde/ Soğuk Helikopterlerde/ Çanakkale’de/ Kıbrıs’ta/ 12 Eylül Zindanlarında/ 15 Temmuzda/ Tankların Altında/ Kurşunlarda/ Sorgularda/ Mahpuslarda/ Pusularda

Temiz ölmüştür/ölecektir.

Yaşadığı dünyanın pisliğine/pisliklerine bulaşmadan

Mahallenin delisi kıvamında

Biz çok öldük

Biz çok temizdik

Daraldık,

Yorulduk

 Be Reis…………………

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (16)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.