Ülkemin geleceğini düşünen bir insan olarak, Üniversite sınav sistemi hakkında benim de söyleyeceklerim var.
Bir kere sistemle bu kadar sıklıkla oynamak yanlıştır.
Her sınavda başka bir sistemin denenmesi, asla başarıyı getirmeyecektir.
Ben, o zamanki adı “Sanat Enstitüsü” olan Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü mezunuyum. Benim devlete maliyetim, (düz lise mezunu ile kıyaslarsak) çok yüksek. Okuldan mezun olurken tüm sınıf arkadaşlarım gibi benim de en büyük idealim elektrik mühendisi olmaktı. Ama o zamanki sınav sisteminde müfredat, düz liselere göre seçildiği için sistem beni üçüncü yılımda mimar yaptı. Çünkü sınavda sadece 5 tane elektrik sorusu çıktı. Bu beş soru ile benim elektrik bilgimin test edilemeyeceği gerçektir. Bizim 40 kişilik sınıftan elektrik mühendisi çıkmadı. Bize devletin verdiği hizmetler boşa gitti.
Mimar olmaktan asla pişmanlık duymadım. Ancak devlet, verdiğinin karşılığını alamadı. Ben elektrik bölümünü bitirmişsem ve elektrik mühendisi olmak istiyorsam ağırlıklı olarak elektrikten sorulmalıdır. Başarılı olursam elektrik mühendisi olurum, başaramazsam ara insan gücü olarak sanayideki yerimi alırım.
Tıp Fakültesinde okumak, tercihen Sağlık Meslek Lisesini bitirenlerin hakkı değil midir? İnşaat Mühendisi olmak isteyenler Yapı Meslek Lisesinden, Makine Mühendisi olmak isteyenler endüstri meslek lisesi makine bölümünden seçilse daha iyi olmaz mı?
Tüm mesleklerin alt yapısı mevcuttur. Alt yapısı olmayan varsa da oluşturulur. Alacağı puana göre meslek seçmek yerine, seçilecek meslek, kabiliyetine göre meslek liselerinde belirlenmelidir. Ayrıca her mesleğin sınav sistemi de ayrı olmalıdır. Beden eğitimi öğretmeni olacak kişinin tanjantı, kotanjantı bilmesi ya da bilmemesi ne kadar önemlidir ki? Yeteneği olmayan adamı puanı tuttu diye müzik öğretmeni yaparsanız, dünya çapında müzisyeniniz çıkmaz.
Düz liseleri kaldırın. Tüm liseleri meslek lisesi haline getirin. Üniversiteye geçebilen devam etsin. Geçemeyenin de elinde bir mesleği olsun.
Dünya ile rekabet etmek istiyorsak tekniği ön plana almalıyız.
Daha başarılı mühendisler, dünya çapında tıp adamları tekniğe vereceğimiz değerle olur ancak. Fen’de ve matematikte güçlü olanlar her meslekte başarılı olmayabilir. Öncelikle kişinin kabiliyetini ön plana almamız gerekmez mi?
28 Şubat’çılardan rövanş alınmıştır.
“Bin yıl sürecek” dedikleri sistem çökmüştür. Unutamayacakları bir ders almışlardır.
Daha fazla ısrarcı olmanın kimseye faydası olmayacaktır.
Avrupa böyle başarılı oluyor çünkü.