Geçen pazar AK Parti’nin 5. Olağan Büyük Kongresi yapıldı. Tek adayla girilen kongrede MKYK üyeleri ve diğer organlar belirlendi. Bunlar siyaset ve demokrasinin olağan gelişmeleridir.
Esas mesele Başbakanımız Davutoğlu Hocamızın kongre öncesi ve kongredeki vakur, güvenli, asil, saygın duruşundaki yansımalardır.
Başbakanımız salona girişindeki alkışlanmasında da görüldüğü gibi sadece AK Partililer değil tüm Türkiye’nin sempatisini almış bir devlet adamı havasında idi.
Konya kaybetti gibi ama ülkem kazansın. Siyasette yöre ile ilgili adam sayısı da önemlidir. Şu an MKYK ye Konya’dan sadece Ahmet Sorgun vekilimizin girmesi manidardır. Sorgun kardeşimiz bu işin tam merkezinden gelen adamdır ve tek başına olması ile de yükü de ağır olacaktır.
Hüseyin Üzülmez yedekte MKYK’ye girse de siyasette yeniden varım demiş, zaten her zaman aranan adamdır. Becerisi, aklı ve siyasi kıvraklığı ile bunu hak eden siyasetçidir. Hayırlı olsun.
Başbakanım yürekten söylüyorum ki sizi sevdik, sizi saydık; tüm toplum da sevdi ve saydı. Zaten makamlar önemli değil dediniz, zaten Allah’ın sıfatlarından birini, İLM makamındasınız. Siyasette doğrunuz vardır, yanlışlarınız vardır, bizler bilmeyiz ama sizi sevdiğimizi biliriz, bunu söyleriz.
Yalnız yürütülen siyaset adına söyleyeceklerimiz vardır.
Siyaset insan kullanma sanatıdır ve bunu yapabilen başarılı olur.
Sizi açığa düşürenler oldu. Çevrenizde ve partide tecrübeli, akıllı, eğitimli ve ne dediğini bilen, ben buyum diyebilen siyasetçi ve bürokratlar varken; aciz, korkak, sönük, pörsük, sadece makam işgal eden siyasetçilerle iyi niyetle çalışma çabanıza rağmen bu insanlarla bu iş gitmez idi. Sizi yanılttıkları gibi yalnız da bıraktılar diyebilirim.
Konyalılara da söyleyeceklerimiz olacaktır. Bir Başbakanlık gitti diye her şey bitmiş değildir. Siyaset uzun vadeli bir iştir. Bugün başbakanlık gider, yarın BAŞKANLIK gelir. VAHlara, TÜHlere, AHlara gerek yok. Bu aczin ve güvensizliğin karşılığı ya da karşı siyasilerin ortamı kullanmasının ifadesidir.
Konya gibi stratejik ve görev şehri bu anlayışa galip yıkmalı önümüzde ki dönemlerde siyasette sadece DAVA ADAMLARINA yer vermelidir. Bunu sadece milletvekili, belediye başkanları belirlemede değil aynı zamanda parti yönetimleri için de yapmalıdır.
Dava adamları; çıkarını veya elde edeceği dünyalık makamını düşünmez, ayakta kalmak için küçük gruplara sığınmaz, hiç acziyet göstermez, dün başka-bugün başka olmaz, geçmişin acısını gününe göre yorumlar, takımla ve değerleriyle oynar, bunlardan dersler çıkarır ve canlı olur.
Sakınmaz, çekinmez, eğilmez, bükülmez; ben de varım der ve bunu da inanarak söyler. Küçük hesapları büyük hesaplara değişmez; eşinmez, kaşınmaz, fikren taşınmaz; en önemlisi de KİBİRLENMEZ, BÖBÜRLENMEZ.
Konyalım acele etmez ve vazgeçmez, gelecekte kim diyebilir ki DAVUTOĞLU BAŞKAN OLAMAZ.
Balzac’ın şu güzel sözüne “GELECEĞİ MERAK ETME NASIL OLSA GELECEK, AMA GEÇECEK OLANI İYİ DÜŞÜN, ÇÜNKÜ AKLINDAN SİLİNMEYECEK” bakar mısınız?
Sen ve ben biziz, birlerse hepimiziz.
Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.