Önümde beyaz bir kağıt, elimde kalem... Bir şehir yazarım kağıda sonra başlarım karalamaya... Kalem benim, kağıt benim kime ne?
Karalayacağım şehir, Belde-i Muhayyere imiş, Hazreti Mevlana şehriymiş, onca Allah dostu çıkarmış, Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapmış, Nasreddin Hoca'yı bağrına basmış olsa bile mi?
Yok kardeşim yok! Elim titrer, kalemim kırılır... Bize karalamak yakışmaz. Biz, bize yakışanı yapalım, yazalım.
"Cahil" ve "Konya" kelimelerini yan yana yazıyorum. Yok, olmadı! Uyuşmadı birbirine.
Konya için Türkiye'nin en "dindar" şehri deniyor. Eskiye dönüyorum, çok eskiye...
Peygamber Efendimiz (SAV) döneminde yaşamış, gezmeyi, yemeyi ve içmeyi seven, okuma yazması da olan biri geliyor aklıma, amr bin hişam. "Ebu Cehil" yani "Cehaletin Babası" deniyor kendisine. Böyle hitap edilmesinin tek nedeni var; Okuma yazma değil, Allah (C.C.)'ı bilmemesi...
Günümüzde 5 üniversiteye, 200bine yakın öğrenciye ve Türkiye'nin ilk Bilim Merkezi'ne sahip, geçmişte sanata ve ilme başkentlik yapmış bir şehre "cahil" demek?
Çelişkilere bak çelişkilere...
"Gerici" ve "Konya" yazmak istiyorum ama elim gitmiyor yazmaya. Merhum Necip Fazıl'ın "biz, bize 'gerici' diyenlere ancak 'deh' demek için gerideyiz" sözleri geliyor aklıma...
Ülkede kutuplaşma çıkartmak ve birlik beraberliği bozmak isteyenler yine devrede. Bu sefer hedefleri Konya! Hedef, dindar kesim!
Bırak, inanmayanlar, "dini dar" olanlar seni kendilerine hedef seçsin. Biz "Allah" dedikçe onların dizleri titriyor, bizimse yüreğimiz...
Bırak, birileri seninle uğraşa dursun. Sen saflarını sık, içini rahat tut...
Vatan toprakları üzerinde birlik ve beraberliğimizi bozacak ve bizleri kutuplaştırmak isteyecek fitne ateşlerine kapılma!
Yunus Emre'nin de dediği gibi; "yaratılanı severiz, Yaradan'dan ötürü", unutma!
Muhyiddin-i Arabî Hazretleri’nin bin sene önce yazdığı Fütuhatı Mekkiye kitabında, “İnsanlık fetret dönemine girecek ve kurtuluş Konya’dan başlayacaktır” cümleleri bulunuyor.
Şartlar ne kadar zor olursa olsun, seni karalamak isteyenler "utan" deseler de sen "usanma"!
Daha yürüyecek çok yolumuz var. Unutma!
Allah (C.C.), çarşınıza pazar versin. Selametle...