Atiker Konyaspor, pazar akşamı bir şans topuyla 3 puanı hanesine yazdırdı.
UEFA Avrupa Ligi’nde Gent’e mağlup olduktan sonra oynadığı Adanaspor maçına Trabzonspor maçına göre 5 kişilik rotasyonla başlayan Konyaspor, epey bocaladı.
Önde basarak maça başlamak isteyen yeşil-beyazlılar, saha içi koordinasyonu sağlamakta zorlanınca, Adanaspor baskı karşısında çok fazla zorlanmadı.
Aykut Hoca, yönettiği takımlarda ilk 11’i fazla bozma taraftarı olmayan bir isim. Yine de Konyaspor’da hafta içi hafta sonu maçlarında rotasyon denemekten kaçınmıyor. Bunu geçen sezonki maçlarda da bu sezonki maçlarda da sık sık gördük. Bu rotasyonların çoğundan da istediği verimi aldı. Bir kez daha yazayım çoğundan; hepsinden değil.
Pazar akşamı da Kocaman 5 kişilik bir rotasyonla sahada yer aldı. Bir nevi 5 benzemez ile kumar oynadı hoca. Sahaya çıkan oyuncuların istekleri konusunda en ufak şüphem yok. Ancak uyum sorunu ciddi anlamda göze çarptı. Önde basmak isterken şablon bozuldu, hızlı oynamak isterken aceleciliğe kaçtı. Böyle olunca savruk bir takım ortaya çıktı.
Daha net anlatayım; 11’de sahaya çıkan isimlerin en iyilerinden biri Selim idi. Ancak; Selim-Skubic uyumsuzluğu, hücuma çıkarken kendini gösterdi. Ali Turan-Skubic pas trafiğinde Ali Turan, sağ beke yaklaşmadan oyun alanını daraltmadan çıkmaya özen gösteriyor. Pazar akşamı ise Selim-Skubic pas trafiğinde o alan o kadar çok sıkıştı ki belki de o bölgede yaşanan en çok top kaybı yaşandı. Şunu yine belirteyim, kötüydü anlamında yazmadım bunu, sadece alışkanlıkların bir takımı nasıl etkileyebileceğine dikkat çekmek istedim.
Rotasyonda sayı arttıkça alışkanlıklarınızı kaybediyorsunuz. Konyaspor gibi oyuncu kalite ve tecrübesinde iniş çıkış yaşayan takımlarda rotasyon sayısındaki oyuncu arttıkça sıkıntı da artıyor. Keza aynı şeyi ikinci yarıda Adanaspor da yaşadı.
İkinci yarıda oyuncu değişiklikleriyle beraber kim nerede oynayacağını, nereye pas atacağını daha iyi bilir bir hale geldi. Ek olarak Milosevic, şu anda topla en haşır neşir oyuncu. Ayağına da top yakışıyor hani. Genç oyuncunun girişiyle ön tarafta pas yollarında yaşanan acelecilik ve kayıplar daha aza indi. Moda tabirle kilit pas sayısı arttı. Hal böyle olunca golün öyle ya da böyle geleceği belli oldu.
Yeşil-beyazlılar, bir şans topuyla öne geçse de golden sonra girdiği pozisyonlarla galibiyeti istediğini gösterdi. Kaldı ki gol erken gelseydi, Konyaspor bulduğu pozisyonların çok daha fazlasını bulabilecekti. Adanaspor henüz takım değil, hem de kırılgan. Golden sonra çabuk dağıldılar. Gol erken gelmiş olsaydı, farklı bir skor farklı bir ortam paylaşıyor olabilirdik.
Hafta içi hafta sonu oynamayı futbolcuların kaldırabilmesi lazım. Birkaç hafta sonra kupa da başlayacak. Bu kadar rotasyonu Konyaspor kaldıramayabilir.
İşin özü 5 benzemez her zaman kazanmaz.