Dün öğlene kadar ziyaret ettiğimiz dostlarımız ve büyüklerimizden birisi de Sayın Valimiz Muammer Erol Bey idi. PUSULA Yayın Grubu bu yıl içerisinde yine şehre ve şehrimizin güzel insanlarına çok güzel bir eser ve ardından da imza atmaktan gurur duyacağımız icraatlara hazırlanıyor. Bu durum ile ilgili olarak çok şükür bütün alt yapıyı hazır ettik. Ve her şey hazır olunca da Vali Bey’e götürüp hem bilgisine arz ettik hem de onay istedik. Bu olacak inşallah.
Bu vesile ile yaptığımız görüşmede konu şehrin güvenlik sorununa geldi. Yani konuyu da biz açtık. Niye yüreğimiz ağlıyor artık. Ama sosyal medyada aralarında biz gazetecilerinde bulunduğu bir grup ise sürekli olarak özellikle de sosyal medyada “şurada canlı bomba yakalandı”, “Burada silahlı çatışma”, “Orada da şüpheli sırt çantalı adam”… gibi uyarıcı da olsa kafa karıştıran bilgi kirlilikleri oluşturuyoruz.
Sayın Valimiz de bizi birbirimizden ayırt etmeden kibarca hepimizi bir çuvala sokup bu durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hatta daha da acısı işin vebal kısmını öne çıkardı. Biz kendi üzerimize düşen dersi alarak valilikten ayrıldık.
Amma üzüldük mü üzüldük. Çünkü yaptığımız iş inanın iş değil.
O zaman bu şehrin Devlet adına 1 numarasının ağzından birebir duyduklarımızı özeli de dahil sizlerle paylaşalım.
Allah’ın izni ile şehir için şehrimizin insanları için şuanda hiçbir terör tehditti yok. Ne yakalanan sırt çantalı canlı bomba var, ne terör çatışması. Zaten polis, MİT ve Jandarma İstihbarat ortak uyum içerisinde ve hep kırmızı alarmda. Canlı bombaların ve araçlarının inşallah şehirden geçişlerine bile izin yok.
Ama sade vatandaş olarak, bizler de uyanık olmalıyız. Dikkat çekici sıkıntılı durumları polisle paylaşmalıyız. Bol bol dua etmeliyiz. Ardından da alış veriş merkezi ise hoplaya zıplaya gitmeliyiz, maçları izlemeliyiz, çarşı pazar gezmeliyiz.
SAĞCI-SOLLU GÜNLER BUGÜNDEN DAHA İYİ İMİŞ
Dün sabah gazetede ilk kahvemizi çok sevdiğim saydığım bir abimiz ile içtik. Abimiz Ankara’daki o hain alçak şerefsiz patlama olduğu anda Başkent’te imiş. O geceyi sonrasını ertesi gün sabah Ankara’nın halini anlatırken şöyle bir cümle söyleyiverdi;
“Bizim Mehmet abi söyleyince hak verdim. Eskiden o 80’li yıllardaki sağ sol kavgaları bugünden iyi idi. Sağcı solcunun kendisine ne yapacağını bilirdi. Solcu sağcıdan gelecek tehlikenin nereden olduğunu bilirdi. Sağcı ve solcu birbirini öldürürdü. Ama bugünkü gibi 4-5 yaşındaki çocuklara varıncaya kadar millete bir şey olmazdı. Şimdi kimin neden, nerede, nasıl öleceği belli değil dedi” diyordu.
Evet Cenab-ı Allah’ım cümlemizi korusun ve ıslah etsin inşallah
SİZ MAZLUMUN SESİ DEĞİLSİNİZ
Hafta başı mı idi sonu mu idi tam hatırlamıyorum Karaman caddesinden kentsel dönüşüm ile ilgili bir okurumuzun sitemi üzerine durumu biraz dillendirip, yapabileceklerimizi sizlerle samimi bir şekilde paylaşmıştık.
Yazının çıktığı gün gazetemizin santralinden arayan Ali Sütçü abimiz ile görüştük. Ali abimiz vakti zamanında yerel siyasette yapmış. Bizi de günlük olarak sıkı takip ediyormuş. Ama bu yazımıza kızmış. Her ne kadar bizi ve bir yerel gazetemizi isim vererek ayırt ettikten sonra basını aldı, vurdu da vurdu. Bir sağa bir sola…
Haa bir yerde haklı mıydı? Evet.
Ama işi biraz bildiği için durumu zaten biliyordu.
Olsun Ali abim yine haklı idi. Bizde durumumuzu bir kez daha anlattık. Ali abimizle anlaştık. İlgisi alakası ve uyarıları için kendisine huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ederiz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayat ne aşk davasıdır, ne de ekmek kavgasıdır, hayat insan kalabilme mücadelesidir, şerefinle, namusunla, onurunla.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bisikletli sürücüler alt ve üst geçitlerde yolun en solundan değil en sağından gittikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.