Oldukça soğuk bir günde her gün olduğu gibi sımsıcak ve samimi duygularla, tüm okurlarımıza, şehrin güzel insanlarına selamlarımızı, saygılarımızı sunuyoruz.
Bugün yine biraz bizden, biraz sizlerden gelenlerle ortaya karışık bir şey sunmaya çalışalım.
KONYA OHAL’İN FARKINDA DEĞİLDİ ŞİMDİ İYİ OLDU…
Türkiye olağanüstü günler yaşıyor. Ülke ve millet olarak dışarıda savaşıyoruz düşman belli. İçerde yüreğimizdeki yangın büyüyor kimsenin umurunda değil. Daha tehlikesi düşman belli değil. Sağımız solumuz önümüz arkamız sobelenmiş durumda.
Yöneticilerimizin dirayetli duruşu ve de en önemlisi Cenab-ı Allah’ın bizleri bu milleti koruması.
Son günlerde resmisi sivili belli bir kesim Valimiz Sayın Yakup Canbolat’tan şikayetçi olmaya başladı.
Konu neymiş?
Aslında ucu bize dokunuyor. Vali Bey tüm resmi kurum ve kuruluşlara bir yazı göndermiş ve her açıklamanın kendi dahası Valilik kontrolünde olmasını istemiş.
Yüzde yüz doğru ve haklı.
Arkadaşlar, değerli büyüklerim, sayın bürokratlar ülkede OHAL var. OHALLLLL.
Hadi sade vatandaş bilmiyor.
Benim garip masum öğretmenim hiçbir şeyin farkında değil.
Hani şu kar muhabbeti ile Vali Canpolat’a ismini vererek sosyal medyada öğretmen öğrenci veli ne varsa yazıyor. Yazıyor da yazıyor. Aklına geleni yazıyorlar.
Bazıları yazmanın sınırını aşıp işi makara sarmaya bile başlıyor.
Sözüm özellikle dostlara.
Demedi demeyin. Okumadık duymadık bilmiyorduk demeyin.
Bu şehirde olağanüstü hal var.
Bugüne kadar hiçbir yasal işlem yapılmadı ise bu sadece ve sadece Sayın Vali’nin iyi niyeti biraz da Konya ve Konyalıyı tanıması, bilmesinden olmuştur.
Şurada her gün köşe yazısı yazıyoruz. Her gün 16 sayfa gazete çıkartıyoruz. Haftalık dergi, aylık dergi yapıyoruz. İnternete haber giriyoruz ya Allah sizi inandırsın her gün çocuklara yalvarıyorum, “Habercilikmiş, yayıncılık geçin. Şehirde OHAL var vallahi Allah korusun gözümüzü cezaevinde açarız. Mesela oğlum Eren’e her gün artık rica ediyorum. (Gerçi oğlan da bu işten sıkıldı ya) “’Oğlum bak sabah akşam araba kullanıyorsun. Bir polis seni durdurursa ne derse, haksız yere sövse bile peki de babam, olağanüstü hal var. Adamı ayaklarından asarlar”…
………….
Buradan beni seven sevmeyen ama her gün takip eden tüm okurlarımıza bir kez daha insanı olarak vazifemizi yapma adına rica ediyorum, “Siz siz olun bu dönemde yetkililere karşı daha saygılı ve duyarlı olun. İşinizin gücünüzün dışında hiçbir şeye karışmayın. Halinize şükredin. Konya ve Konya’da yaşayanlar yöneticilerimizin görevlilerimizin biraz iyi niyeti biraz da işi esnek tutmalarından dolayı OHAL’in farkında bile değiliz.”
Belki bizim gibi 12 Eylül öncesi ve sonrasını yaşayanlar ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaklardır. Ama anlayamayanlar da anlamak zorunda bu böyle biline.
REBİİ KARATEKİN ORTAOKULU’NUN ÖĞRENCİLERİNE
BİR ŞEY OLURSA VEBALİNİ ÖDEYEMEZSİNİZ
Daha önce bir öğrenci velisi söylemişti biz de yazmıştık. Salı akşamı yine bir başka veli aşağıdaki fotoğrafları çekip bize tekrar gönderiyordu.
Şair Seyfi Sokaktaki Rebii Karatekin Ortaokulu’nun çevresinde bir tane sokak lambası yokmuş ve yanmıyormuş. Çocuklar karanlıkta çıktıkları içinde hem öğrenciler hem de veliler için büyük korku panik yaşanıyormuş.
FOTO 3
Bu çıkışlar da sadece okulun aydınlatma adına projektörleri kullanılıyormuş. Fotoğraflardaki ışıkta bu projektörlerin ışığı imiş.
Bizden yetkililere söylemesi, ikinci kez hatırlatması. Allah muhafaza kötü bir şey olmasın.
İL MÜDÜRÜ MUKADDER BEY’DEN YERİNDE KARAR
Önceki gün bir okul yetkilisinden İl Müdürü Mukadder Gürsoy’un talimatını duydum. Mukadder Bey, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ile temasa geçmiş, okulların saçaklarında tehlikeli hal alan buzların kırılması için çalışma başlatmış. Bugün hiç birimiz ana caddelerde bile yürürken tepemizdeki tehlikenin farkında değiliz. Allah korusun saçaklardan sarkan dev buz kütleleri, o koca sarkıtlar, Doğu’dakiler gibi büyük tehlike saçabilir.
TOPTANCI ESNAFINA VE SİTE YÖNETİCİLERİNE TEŞEKKÜR
Karla mücadelede her şeyi belediyeden beklemenin yanlış olduğunu ilk günden bu yana hem söylüyoruz hem de yazıyoruz.
Arabasının yan camlarını, arka camını temizlemeyen, evinin apartmanının önünü açmayan dükkânının önündeki kar birikintisini caddeye atmayanların belediyeye söyleyecekleri tek bir kelime yok.
Haaa bunları yapan vatandaş da belediyelerimizin şimdi değil o ilk günkü karda, sınıfta kaldıklarını ama sonra hızla toparlanarak durumu kurtardıklarını rahatça söyler. Biz de onun yanında oluruz.
Tabii bu iş sadece kar temizlemek, biriken karı kürümek filan değil. Bu iş komple kış hazırlığı idi yöneticilerimiz burada duvara tosladı.
Ama bence o da normal 20 yıl sonra böyle bir kara alışık değiliz ki.
Biz bundan sonra “yazlık belediyeyiz”…
Gerekirse niye yazlık belediye olduğumuzu da yazacağız inşallah.
Bu arada ilk yumruğu yedikten sonra millet olarak biraz olsun toparlandık ve belediyelerin yanında olduk.
İşte Toptancıların yönetimi ve esnafı karı böyle temizlemiş
Foto 5
Ve tam 104 kamyon kar kamyonlara yüklenerek bölgeden atılmış.
Vatandaşlık veya sorumluluk bu.
Hem ben şunu da anlamış değilim.
Bu şehirde 10 kişiden 8 kişi AK Partili. Kimse görevini yapmıyor AK Parti’ye oy verenler belediyeden şikayetçi oluyor. Bir insanın sevdiği inandığı partiye yardımcı olması demek şehri yönetenlere yardımcı olmaktır ama öyle değil mi?
BU DA KÖTÜ ÖRNEK
Bunu da dün sabah bir vatandaş çekip bize gönderiyordu.
Şöyle de yazıyordu;
“Abicim burası Torku’nun Meram Eski Yol’daki satış mağazası. Belediye yolu kürümüş ve mağazanın etrafı kar olmuş. Gelen müşteriler bu kar yığıntısından kayıp düşmezse mağazadan alışveriş yapacak. İçeride elinde telefonla oynaşan görevliye en azından müşterilerin geleceği kadar bir yer açmasını söylediğimde bu benim işim değil belediye gelsin açsın dedi. Belediye herhalde esnafın dükkanının önünü de açması gerekiyor. Bu güzel kurumuzun çalışanına bunu yakıştıramadım. Bu ve buna benzer kafa yapısıyla hepimiz kaybederiz abi…”
OKSİJEN TÜPÜ İLE YAŞAYAN İNSANIMIZI
YOLDA SIRTTA TAŞIYORLARMIŞ
Bir başka yaşanmakta olan olay. Bize bu durumu izah eden abimize yalvardık “ah abi bir de fotoğraf olsaydı” ama çekmemişler. Durum şöyle imiş;
“Selamünaleyküm Uğur abicim Allah razı olsun senden. Abi bizim bir maliyeden emekli D…… C………. abimiz var. Tıp fakültesinin karşısında oturuyor. Kendisi yıllardır astım hastası oksijen tüpüyle yaşıyor. Tıp’ın karşısında onların orası berbatmış birkaç defa belediyeye söylemişler. Yeterli temizlik yapılmamış. Araçlar çıkmıyormuş. Abimizi dostları sırtında taşıyarak çıkarıyorlarmış. Bana dert yandı. Biz de sana yanıyoruz. Hakkını helal et abi”…
…………
Bugünlük bu kadar daha fazla başınızı ağrıtmayayım.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Üç şeyi kötü günIerinde dene; eşini, dostunu ve sabrını.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yol kenarlarındaki ücretli park yerlerini adam gibi temizleyip ücretini ondan sonra aldığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.