Kredi borcu olanlar dikkat! Bankalar artık sorunlu alacaklarını ihaleyle varlık yönetim şirketlerine satıyor.
Bu durumdan habersiz banka müşterileri ise soluğu mahkemede alıyor. Vatandaşın kafası karışık. Uzmanlar, 'Bankalar bilgi vermeli' derken, varlık yönetim şirketlerine başvuranlar çoğu zaman hiç ummadıkları indirimler elde ediyorlar.
Türkiye'de yaklaşık 5 milyon kredi ve kredi kartı borcu dosyası varlık şirketlerine devredildi. Nedeni ise avukatlık masraflarından kurtulmak... Varlık şirketleri, bankalardan ihale ile satın aldıkları borçları süresi ne kadar geçerse geçsin ya yapılandırıyor ya da borcun tamamını istiyor.
Durumdan habersiz vatandaşlar şirketlerden gelen borç talebini görünce soluğu savcılıkta alıyor. 'Biz tahsil edemedik siz uğraşın' diyen bankalar 2009 yılında 300 bin, 2010 1 milyon 300 bin, 2011 yılı Eylül ayı itibarıyla da yaklaşık 5 milyon kredi ve kredi kartı borcu varlık yönetim şirketlerine sattı.
2003'te kuruldu ve şu anda Türkiye'de 8 Varlık Yönetim şirketi var; bunlar Anadolu, Bebek, Girişim, LBT, RCT, Final, Efes ve Standart.
2003 yılında çıkan kanunla kurulan bu şirketler, sorunlu dosyaları ihale ile toplam borçtan daha düşük fiyatla satın alıyor. Borçlu kişi de artık bankaya değil dosyayı ihale ile bankadan alan varlık yönetim şirketine borçlu hale geliyor.
Varlık Yönetim şirketlerinin bir bölümü borç yapılandırmayı devam ettirirken, bir bölümü de 'Bizi banka ilgilendirmez' diyerek borcun tamamını talep ediyor. Milyonlarca vatandaş, borçlu olduğu banka tarafından dosyasının satıldığından haberi bile olmuyor.
Varlık Yönetim Şirketleri, borçluları önce ikna yolunu sonra da hukuki yolu seçiyor. Kredizedelere 'borcunuzu ödemek için her türlü kolaylığı sağlayalım' deniliyor. Sonuç alınamadığı taktirde hukukçular devreye giriyor. Son çare ise icra... Bankalar şimdi ellerindeki tüm dosyaları satmak istiyor. Borçlu olan vatandaş, bu durum karşısında savunmasız kalıyor.
Yapılandırma olayından sonra birçok kişiye bankaya gittiğinde 'bize borcunuz yok' denildi. Bir kısmına dosyalarının devredildiği söylenirken, bir kısmına hiçbir bilgi verilmemiş. Banka herhangi bir işlemde borçluya ulaşıp bilgi veriyorsa, dosyanın satışı öncesi borçlusuna bilgi vermeli. Hatta belirli süre içinde borcunu ödemediği takdirde borç dosyasının varlık yönetim şirketlerine satılacağını da bildirmeli.
TEMERRÜT hali gerçekleşmiş, (Temerrüt, kişinin borçlandığı edimi hukuka aykırı olarak yerine getirmemesi halidir.) nakde dönmesi güçleşmiş ve hukuki takip süreci başlamış varlıklara sorunlu varlık deniyor. 2002 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından Türkiye'nin gündemine giren ve BDDK izniyle kurulan varlık yönetim şirketleri, bu sorunlu alacakları bankalardan ucuza satın alarak tahsilatını üstleniyor. Böylece bankalar takipteki alacaklar yükünden kurtulurken reel sektöre yeniden kredi verme imkanına kavuşuyor.
Devredilen sorunlu alacakların yaklaşık yüzde 52'sinin bireysel ve kredi kartı alacakları, yüzde 48'inin kurumsal, ticari ve kobi alacaklarından oluşuyor.
Bankalar satmak istedikleri alacaklardan oluşan bir portföy hazırlayıp bir tanıtım dokümanı ile tüm Varlık Yönetimi Şirketlerini satış sürecine davet ediyor. Daha sonra şirketler bunu inceliyor ve fiyat belirliyor. Son aşamada teklifler toplanarak ihale ile en iyi teklifi yapan Varlık Yönetimi Şirketine portföy temlik (devir) ediliyor. Bu aşamadan sonra portföyde bulunan borçlular için alacaklı Varlık Yönetim Şirketi oluyor, tahsilat ve hukuki süreç Varlık Yönetimi Şirketi tarafından yürütülüyor.
Örneğin, bir banka 100 milyon liralık bir borcunu yüzde 50 iskonto ederek, 50 milyon liraya varlık yönetim şirketine satıyor.
Bundan sonraki süreçte artık kişiler bu şirketlere borçlu hale geliyor. Eğer şirket satın aldığı 100 liralık borcun 70 lirasını tahsil ederse bu işten, (70-50) 20 TL kazanç sağlamış oluyor.
Kredi borcu olanlar, borçlarını ödeme zamanlamasını iyi ayarlamalı. Her şekilde borçlu olanlar sorun yaşayacakları için kredi borçları varlık şirketlerine devredildiyse eğer bu şirketlerle pazarlık yapma haklarının bulunduğunu da unutmasınlar.