VARSA HÜNERİN…

Yusuf Koç

Varlık, kişiye yüksekten atma ve varlığını artırma gücü verir. Yokluk ise ancak sızlanmaya, yakınmaya yol açar. Varlıklı insanlar, paralarını yatırımlarla değerlendirerek varlığını daha da arttırır. Yoksul insanlar ise çaresizlik içinde yaşamlarına devam etmeye çalışırlar.

 

Çünkü “Var varlatır, yok söyletir!” Demişler. Zengin olana, herkes kul kurban olur, hizmet eder. Yoksula, kimse yüz vermez. Dahası, bunların adı deliye çıkar. Zengin insanlar paraları ile istediklerini yaptırıp kendilerine hizmet ettirebilirler.

 

Yoksul insanlar ise yaşamlarını sürdürmek için zorlanır, çareler bulmaya çalışırlar. Çünkü “Varsa pulun, herkes kulun; yoksa pulun, dardır yolun!” Demişler.

 

Varlıkla yokluk arasında aslında o kadar çok söz vardır ki, biraz daha ileriye götürsen; dünyayı parasal zenginlikten ibaret sanan zihniyetler için bulunmaz ifadeler… Oysa hayat öyle sandığımız gibi mali kuvvetten oluşmuyor. Hangi zengin bir fakir mutlu aileden daha huzurlu?

 

Derler ki: “Varsa hünerin, her yerde vardır yerin!” Sen çalış, hünerini göster; huzurda, mutlulukta senin olsun. Nasıl olsa elinden iş gelen, ya da bir işte ustalaşmış insan, nerede olursa olsun kendine bir iş bulur, aç kalmaz.

 

Bir insan düşününüz ki, hiçbir işten anlamaz. Güçlü kuvvetlidir ama kendini herhangi bir konuda yetiştirmemiştir. Babası annesi ölmüş, onlardan kalanlar da eriyip gitmiştir. Çalışıp para kazanmak, başkaları gibi, toplum içinde yer almak isterse, bu insan, ne yapacak?

 

Kime başvursa: "Ne iş yaparsın?" diye soracaklar. Ora senin, bura benim, bir ekmek parası için dolaşıp duracaktır. Belli ki, bu kişinin bir iş bulması, ya da bulduğu işte sürekli çalışması kolay değildir.  

 

Bir de küçük yaşlarda çalışmış; berberlik, terzilik, duvarcılık, marangozluk gibi bir işte ustalaşmış, ya da öğrenim yaparak bir konuda uzmanlaşmış, doktor, mühendis, mimar olmuş birini düşününüz. Böyle birinin, iş bulmakta güçlük çekmesi akla gelebilir mi? Nereye giderse gitsin, işi ve yeri hazır sayılır.

 

Çağımızda ustalaşmış, insanlara, her çağdakinden daha çok gereksinme vardır. Toplumda yer almak, saygın bir insan olmak istiyorsak, küçük yaşlardan başlayarak herhangi bir konuda kendimizi yetiştirmeliyiz.

 

Ustalığı, becerikliliği olan kişiler işlerinden dolayı topluma kendilerini kabul ettirirler. Becerisi

olmayan kişiler ise nereye giderse gitsin kendine iş bulamaz, sıkıntı duyar, bir işe yaramadıkları için üzülürler. Aslında üzülmeleri de boşunadır.

 

Tüm emeğini ve elinden gelen mahareti veren asla utanmamalı, üzülmemeli! Üzülecek bir durum ortaya çıkarsa ne yapılacağını şimdiden kararlaştırmaktan kimi kişiler ürkerler, kaçınırlar. Üzülecek durumu düşünmek istemezler.

 

Oysa böyle şeyleri düşünmek, gereken önlemleri almak, üzücü durumun gelmesine yol açmaz. İnsan yaşamı boyunca tedbirli olmalıdır. Nasıl olsa vasiyet ölüm getirmez.

 

Selam ve muhabbetle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.