Tarihin ve Coğrafya ‘nın bizlere miras olarak bıraktığı güzellikler kadar, kaos ve kargaşanın da girdabında yaşamaya mahkum edildiğimiz, çirkinliklerle de dolu Dünya ‘nın, tüm dikkatlerini üzerinde toplayan çok hassas müstesna topraklarını kendisine yurt edinmiş bir ülkenin mensuplarıyız.
Dört mevsimin doyasıya yaşandığı, üç tarafı denizlerle çevrili, yer altı, yer üstü zenginlikleri kadar Avrupa ‘yı Asya ‘ya bağlayan köprü konumunda ki özelliği ve Dünya ‘nın süper güçlerinden biri olan Rusya ‘nın, açık denizlere açılan tek çıkış kapısının boğazlarımız olması nedeniyle, önemi bir kat daha artan ülkemiz, jeolojik ve jeopolitik bu yapısıyla da Dünya ‘nın cazibe merkezi ve stratejik bölgesi olarak dikkatleri üzerine çekmektedir.
Siyasi, sosyal, ekonomik ve stratejik konumu itibariyle pek çok özelliği bünyesinde toplayan, bu yüzden topraklarımız üzerinde emelleri olan şer odakların, her zaman boy hedefi haline gelerek, iştahlarını kabartan ülkemiz, kökü dışarıda hain güçlerin değişmez taktikleri gereği, o bildik ‘’PARÇALA, BÖL, YUT’’ anlayışıyla kardeşi kardeşe düşman ederek, bir kez daha içerden çökertilmeye çalışılmaktadır.
…
Tarih boyunca tevazu ve uzlaşmanın sembolü olmuş içerisinde yaşadığımız Anadolu Coğrafyası, aynı zamanda farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, inanç gruplarını ve etnik kimlikleri bünyesinde bir arada barındırarak ‘’YARADILANI SEVERİM, YARADANDAN ÖTÜRÜ’’ anlayışıyla özdeşleşmiş, sevgi ve hoşgörünün yegane adresi olmuştur.
Bugünlerde ise yakın tarihimizde Çanakkale ‘de, Galiçya ‘da, Sakarya ‘da, Dumlupınar ‘da, topyekün İstiklal Harbi ‘nde ve Kıbrıs ‘ta, bu ülkenin sınırlarının güvenliği ve devletimizin bekası için, ‘’Ya istiklal, ya ölüm’’ diyerek birlikte bayrak ve vatan mücadelesi veren kahraman ecdadımızın torunları, bir kez daha fitne ve fesat yuvası, şer odakların oyunlarına alet edilerek devletimize karşı aleni baş kaldırma hareketiyle, adeta isyana teşvik edilmektedir.
Burada hedeflenen hain plan, bizi birbirimize düşürerek, topyekün Türk-Kürt savaşı çıkarmak, canım ülkemizi bölmek ve parçalamaktır.
Unutulmamalı ve dost, düşman herkes bilmelidir ki!
Her karış toprağı binlerce şehit kanıyla sulanmış bu vatan topraklarını korumak, kollamak, canımız kadar aziz bildiğimiz, gönderinde nazlı nazlı dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızı, bizden sonraki nesillere lekesiz ve pırıl pırıl teslim etmek, ecdadın bizlere emaneti olan vatan toprakları üzerinde sinsice oynanan oyunlara karşı uyanık olmak ve dur demek, bu vatanın müşterek sahipleri olarak hepimizin çok asil bir görevidir.
…
Bu düşünceler esas alınarak “birlikten kuvvet doğar” anlayışıyla ‘’et-tırnak’’ olduğumuz Kürt kardeşlerimizle dün olduğu gibi bugünde ‘’BAYRAK İNMEZ, EZAN SUSMAZ, VATAN BÖLÜNMEZ’’ diyerek,
İnsan sevgisinden kaynaklanan,
Vatan ve millet sevgisiyle bütünleşen,
Tarih ile yoğrulan,
Kültür ile mayalanan,
Ay yıldızlı, al bayrakla sembolleşen,
“BÜYÜK TÜRKİYE” idealinde kucaklaşmalı, P.K.K. terörünü kökünden kazımak için tek bilek, tek yürek olmalı ‘’El ele, gönül gönüle, omuz omuza’’ savaşarak mutlaka zafere ulaşılmalıdır…