Geldin varsayalım
Kapı kapalı
Ancak kilitli değil, açabilir misin?
Bilmem…
Ben bana yettim,
Sen bana yetebilir misin?
Onu da bilmem.
Bilirim ama bilmem…
Farkında olmadan yaşadıklarımın içinde,
Hazır olmasam bile olmam gereken yerdeyim.
Onu da biliyorum.
Aslında derler ya;
Her tercih, “terk etmektir ya da kavuşmaktır.”
En önemlisi “menzilden çıkıştır.”
Hâla güçlü olduğunu düşünüyorsun,
Vazgeç!
Güçlü değilsin…
“Sen bu kadar mısın?” derdin.
Ne yazık ki, “Sen bu kadar bile değilmişsin”
Ben bu kadarım.
Dimdik…
Aynadan kendi gözlerimin içine bakabilmenin haklı gururunu yaşıyorum.
Sahi senin aynada kendi gözünün içine bakacak yüzün var mı?
Yaşamak zor,
Zorlama artık.
Hatalar, hatalar…
Düzeltemiyor, onaramıyor, yıkıyorsun.
Midem bulanıyor.
Gerçekler benimle,
Ara ara hatırlatıyorum kendime.
Zaman en iyi ilaçmış,
Artık daha bir kendime benziyorum.
Kendim oluyorum…
Gözlerim ben gibi bakıyor,
Dillerim ben gibi konuşuyor,
Kulaklarım ben gibi duyuyor…
Benlikten, riyadan uzak,
Yalansız, dolansız…
Bizim buralardayım.
Anladım, mutluluk sadece kendin olabilmeyi becerebilmekmiş.
Vazgeçmek mutlulukmuş…