Pazar Pazar sizler için değil, şehir içinde değil, ama kendimiz için sevimsiz bir olayla yazımıza başlamak zorunda kalıyoruz.
Ak Parti vekili ve 1 Kasım seçimleri için de vekil adayı olan Hacı Ahmet Özdemir Bey, Karatay İlçe Başkanı Mehmet Genç, yönetim kurulu üyeleri, gençlik kolları üyeleri cumartesi sabahı ilk ziyaretçilerimizdi. Ve bu Ak Parti heyeti siyaset dışı bir şey yaparak randevulaştığımız saatten bile önce gazetemize geliyorlardı. Her şeyden önce toplum olarak genel anlamda biz buna alışık değiliz.
Çünkü siyasetçiler genelde hep bekletirler. Kusura bakmayın hiç kimsede hele bir de randevu alınmış ise bekletilmekten zevk almaz.
Dediğimiz gibi bu heyet sözleştiğimiz andan bile önce gelerek, ziyarete gösterdikleri hassasiyeti gösterdiler. Bir kez daha kendilerine teşekkür ederiz.
Heyetin kabulünde konumuz tabi ki tartışılmasız Konya idi. Ardından da Ak Parti. Ak Partinin Konya’sı idi…
Peşinen ifade edelim Hacı Ahmet Özdemir hoca insan olarak gerçekten çok kaliteli ve kişilikli bir isim. Hem de bir akademisyen olarak kendisini iyi yetiştirmiş. Üstelik vekil haddini bilen bir insan. Akademisyenlikten siyasete geçişte de haddini biliyor, sınırlarını çizmiş. Bunu da saklamıyor samimiyetle anlatıyor. “Benim alanım en başta eğitim, gençlik “ diyor. Ve ilave ediyor “Sanki ben tarımdan anlamam mı? 6 yaşında traktöre bindim. Tarlada büyüdüm. Ama herkes kendi alanını bilecek. Bizim vekillerimiz içerisinde tarımla hemhal olmuş değerler var. Konu tarım ise bu vekil arkadaşlarımızın görüşleri” diyor.
Bir vekilin haddini bilmesi kadar önemli bir şey olabilir mi?
Hep konuşulur değil mi? İslam’ın şartı altı olsaydı altıncısı da “haddini bilmek olurdu” denir değil mi?
Sayın Özdemir’in Gazetemize yaptığı ziyarette ki ekibi de güçlü idi.
Mesela Karatay teşkilatı ağırlıklı idi. Malum bu şehirde Karatay siyasi güç olarak en az fire veren ve kale gibi dik duran ilçemizdir. Mehmet Genç Başkan da duruşu, çalışkanlığı ve duyarlılığı ile uzaktan uzağa hep sevmişimdir.
Sonuçta gazetemizin sahibi Harun Akgül Bey'in de bulunduğu bu görüşme ev sahibi misafir, gazeteci-siyasetçi görüşmesinden çok bir aile içi muhabbet gibiydi. Ama bu demek değildi ki hep güzel şeyler konuşuldu. Biri konuşurken diğeri “emme basma tulumba” gibi hep kafasını sallayıp durdu.
Yeri geldi tartıştık. Herkes görüşlerini ve düşüncelerini olgunlukla dahası samimiyetle anlattı.
Buraya kadar, hatta heyeti uğurlamaya kadar her şey çok güzeldi.
Ammaaaaaa.
Birde işin amması vardı.
…………….
Sabah gazetede çalışıyordum. Bir ara telefon çaldı patron Harun Bey arıyordu “Uğur Abi neredesin?”
-“Gazetedeyim abi”
-“Vekil gelmiş bir ilgilensene” …
Odadan çıktık kapıda bir kalabalık vardı ama vekil yoktu.
Çünkü….
Vekil ve heyet asansörde mahsur kalmışlardı.
Ondan sonrası bizim adımıza daha da utandırıcı idi. Sayın Özdemir ve heyeti tam 4 kat merdivenle çıkarttık. Ve daha biz şehri, Ak Parti Konya’yı konuşmadan heyetin 1-0 lık golü ile çok mahcup sohbete başlıyorduk.
Tabii bu talihsizlik için 50 defa özür diledik ama vicdanen çok üzüldük. Heyet bu şansızlığı olgunlukla kabullenmişti ama biz bu satırları yazarken bile hala mahcubiyet içerisinde idik.
Allah daha beterinden saklasın derken bir Pazar yazımızda siz değerli okurlarımızın alışık olmadığı şekilde siyaset yazmak zorunda kaldık.
Tüm okurlarımıza mutlu, sağlıklı, huzurlu, özgür ve de güzel bir Pazar tatili diliyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Buz dağlarını nefesimizle erittik ortalığı çamur kapladı....
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bir motora beş kişi aile boyu bindikten sonra araçları sollamak için hız yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz