Kimse üzerine alınmasın özellikle de dostlarımız bu sözümüzü kendileri için sanmasınlar ama bugünlerde içimiz dışımız vıcık vıcık siyaset oldu. Dolayısıyla biz bu toplumun bir parçası ile hepimiz az ya da çok siyasete bulanmış durumdayız.
Hayırlısı ile inşallah bu günler de bitecek.
Vekil adayları ortaya çıkacak.
Daha sonra vekillerimiz olacak.
İşte tam o aşamaya gelince kadar biz kendi vekillerimizi daha Ankara’ya götürmeden kolunu, bacağını, burnunu, gözünü kırıp döküp işe yaramaz hale getiriyoruz.
Bu kanaati, bu teşhisi biz koysak dost olarak gördüğümüz dostlarımız ya da büyüklerimiz yine alınganlık gösterirler ama Allah’tan bu cümleleri ve biraz sonra aşağıda daha net yazacağımız kesin ifadeleri vekillik de yapmış abimiz Sayın Mustafa Kabakcı yapıyordu.
………..
Mustafa Kabakcı Bey eğitimciliği, siyaseti Avrupa’da hem de Avrupa’nın hamiliğini yapmakta olan Almanya’da yapmış kendisini yetiştirmiş siyasetçi kimliği kadar hatta daha fazlası ile eğitimci ve sanatçı ruhlu çok dolu dolu bir insandır.
İnanın kendisini vekil olmadan önce çok severdim. Büyük de saygım vardı.
Vekil oldu biz bu samimiyetimizi askıya aldık. (Bu bizim için hep geçerlidir). Mustafa abimizin o dönemlerde yanında yüzlerce hatta binlerce Uğur Özteke’ler türedi. Vekillik bitti ve biz yine gönül olarak hep birlikteyiz. Mustafa abiye sormadım ama herhalde yine tek Uğur Özteke vardır hem yanındadır hem de Allah’a şükür sonuna kadar arkasında.
Mustafa abiyi hiçbir zaman “Sayın vekilim” olarak görmedim. Vekillikler, makamlar, zenginlikler hep fani şeylerdir ve insanlar içinde bir imtihandır.
Mustafa abi ile iki gün önce dertleşirken dahası Konya’yı konuşurken öyle şeyler söylemeye başladı ki dayanamadım iznini de almadan her dediğini bir kâğıda yazmaya başladım.
Mustafa abi tam gönlüme göre konuşuyordu.
Önce bakın Mustafa abi vekil adaylarımız için bizlere yani Konyalılara ne diyordu;
“Uğur’um bak Ankara’ya göndereceğimiz insanları kırıp dökmememiz lazım. Bu insanlar, bizim insanlarımız. Bu insanlar kim olursa olsun onları itibarsız hale getirmemeliyiz.
Biliyorsun vekil iken sana bir hikaye anlatmıştım.
Bizler mecliste vekiliz. Bir gün Kütahya’dan Nafi Güral Bey’den bir hediye paketi geldi. Açtık Kütahya vekillerinin kartvizitleri var. Mecliste Kütahya vekilleri ile karşılaştık. Hediyeler için teşekkür ettik. Ama bizim vekillerin hediyeden bile haberleri yok. Bir gün Nafi Bey ile karşılaştık. Bu hediye paketini ve kartvizitleri sordum.
Nafi Bey gururla “Vekiller bizim vekilimiz. İsimler partiler önemli değil. Vekillerimizin gücü bizim dahası Kütahya’nın gücü. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde iş yapıyoruz. Bir küçücük hatırlatma bir küçük hediye ile Kütahya büyüyor bizler büyüyoruz. Büyüme ister siyasette olsun isterse ticarette bu Kütahya’nın gücüdür” demişti.
Bu bugüne kadar Konya’da niye olmadı?
Konya bunları niye yapamıyor Uğur abi?
Bizim de birileri ile kavgalarımız olabilir. Herkesle iyi olacağız diye bir şey yok ki. Ama ortada hiçbir şey yokken bile aday adaylarımızı övmek yerine sövmek nereye kadar?
Söverek nereye ulaşabiliriz ki?
Biz niye karınca misali şehrimizin değerlerine niye sahip çıkmıyoruz?
Kendi insanlarımıza kıymamalıyız.
Aday adaylarımızı itibarsızlaştırarak en büyük zararı şehrimize veriyoruz.
Siyasetçilerimizin eksikleri, hataları da olabilir. Sonuçta biz birbirimizi bilmeyeceğiz de kim kimi bilecek. Olabilir.
Ancak Konyalılar olarak biz birbirimizi büyütmeliyiz, biz birbirimizi bir yerlere taşımalıyız.
Tamam kabul ediyorum. Senin dediğin gibi Konya kolay bir şehir değil, hatta Anadolu’nun en zor şehirlerinden birisi.
Biliyorsun ben vekil adayı değilim.
Allah’a şükürler olsun ki hiçbir beklentim yok.
Yeni gelecek siyasetçi arkadaşlarımıza karşı samimi olmalıyız.
Bakar mısınız şehirler var resimleri var.
Peki Konya’nın ne resmi var? Bizim resmimiz ne?
Çok üzülüyorum.
Sonuçta Konya’yı başkalarına mahkum etmemeliyiz.
Bunu tabloyu çok iyi görmek zorundayız”….
……………..
Dedik ya Mustafa abim tam bir gönül insanıdır. Her şeyden önce örnek bir eğitimcidir. İyi bir eğitimci çok şey demektir. Bunun da aramızda yaşayan örneğidir Sayın Mustafa Kabakcı.
Buradan siyasetçilerimize ve siyasete aday olanlarımıza sesleniyorum.
Beni de bırakın ama içinizden bir sese gelin kulak verin.
Bu satırları iyi okuyun.
Kaybetmezsiniz çok şeyler kazanırsınız.
……………
Sabırlı ve iyi ramazanlar…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
“Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum.”
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
İçerisinde bulunduğumuz şu mübarek ramazan günlerinde özellikle de trafikte her zamankinden daha hoşgörülü ve sabırlı olmayı başarabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.