Son yüzyılın utançla yazılmaya başlayan tarih sayfası her gün biraz daha kararıyor.
Yüreğinde Allah korkusu vicdanında çocuk sevgisi olmayanlar bencil duygularla donattıkları dünyalarında her gün yeni hezeyanları yaşamaya devam ediyor.
Oysa bütün hesapların yeniden görüleceği bir günün başlangıcında bu zevklerin bir ağıta, bir pişmanlığa ve yeniden bir şans verilmesi için bir yalvarışa dönüşeceği muhakkak.
Yeryüzünde yaşanan bu asabiyetin sorumlusu olmadıkları tartışmasız olan Suriye halkının üzerine yağan bombalar,
Yıkılan duvarların altında kalan küçücük bedenler,
Mazisini ve geleceğini terk etmek zorunda kalan analar,
Her karışında nasırlaşan ellerinin izi bulunan erkekler,
Ve bedenlere saplanan kurşunlar,
Yerde sürünen hayvanat ve nebatat,
Gökyüzünde uçan kuşlar,
Hatta gece,
Gündüz,
Hava,
Su,
Ve bulutlarla birlikte sayamadığımız binlerce şahit o gün hep birlikte haykıracaklar ve şahadet edecekler.
İşte o hesap günü bu zulmü yapanların ve sessiz kalanların yeterli sandığı gerekçeler bizim için bile yeterli olmayacak.
Her defter ayrı açılıp herkesin hesabı ayrı görülecek.
O gün ne Amerika’nın ekonomik gücü,
Ne İsrail’in lobi gücü,
Ne de katliam müttefiklerinin tevilleri hesabın değişmesine etkili olamayacak.
Göçen bir halkın her ferdinin her adımda okudukları lanetler o gün kaynatılmış kurşunlar olarak baştan aşağı dökülüverecek te, biriktirilen servetler dahi buna engel olamayacak.
Elimizle engel olamadığımız bu şeytani saldırıya en azından kalbimizle buğzetmediğimiz takdirde aynı suça iştirak etmiş sayılmayacak mıyız?
Ve bizler de aynı ağıtların ve lanetlerin muhatabı olmayacak mıyız?
Öyleyse bir kısım zevatın görmezden geldiği yetmezmiş gibi şimdi de kasetlere sarılıp üç günlük ikbal için mazlum Suriye halkının tek hamisi Türkiye’yi karıştırmak istemeleri neden?
Yoksa dudağı patlamış, karın aç, ayak çıplak kar üstünde bombadan kaçan çocukların feryatlarının sadece ahiret hesabına kalacağını mı düşünüyorsunuz?
En güvenli mekânı anne babasının mezarları arasında ıslak toprak üstünde, taşları yastık yaparak iki büklüm yatmakta bulan o çocuk var ya…
Kabul edilmeye en yakın dua ve beddua o çocuğun aklından geçip dudaklarından dökülendir.
Dikkat edin.
Kendinize gelin.
Ve en büyük hesap görücüye sığınarak yeniden hesap yapın.
Gerisi boş.