Masamda katran karası çay, fonda İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur vs damar şarkı olarak ne geliyorsa aklınıza, elimde klavye saat gecenin 4’ü ve elimden geldiğince bir şeyler karalamak istiyorum. Ama geliyorum geliyorum bir yerde tıkanıyorum, gerek teknik gerek fizik gerekse biyolojik olarak 7 günde yenen 12 golün mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Hani filmlerde olur ya senarist alır eline daktiloyu başlar senaryoyu yazmaya ama bunu yazarken o ihtiyaç duyduğu ilhamı bulamadığından bir top kağıdı buruşturur buruşturur atar işte aynı o moddayım. O nedenle belli bir düzene bağlı kalmadan kafama ne geliyorsa yazıyorum şu an.
Evet beyler 7 günde tam 12 gol yediniz. Dile kolay değil mi? Bunu artık sosyal medyada kalecisi ve santraforu ile fıkralara konu olan San Marino bile yemiyor, umarım bunun da farkındasınızdır. Ne oldu size arkadaş? Çıkın biriniz herif gibi ortaya da anlatın Allah’ınızı severseniz. Ben hiç böyle bir tablo ile karşılaşmadım hayatım boyunca. 42 bin kişiyi gördükten sonra oldu ne olduysa. Eğer kaldıramıyorsanız gelmeyelim maçlara, sizler de diğer takımlar gibi 5-10 bin kişiye oynayın. Anlamıyorum, anlayamıyorum, anlamakta harbiden zorluk çekiyorum. Eğer takımda gizli kalmış başka şeyler varsa ve aklınızca birbirinize poz yapıyorsanız kusura bakmayın ama burası film seti değil. Herkes haddini bilecek ve sizden beklenen tek şey olan MÜCADELEYİ sahaya yansıtacaksınız. Maç 2 3 4 5 olduktan sonra sahanın içinde duruma isyan eden bir tane oyuncumuzun olmaması da garibime gitti. Ivıra zıvıra kart görüyorsunuz, eğer kart görecekseniz o duruma düştüğünüz için isyan edip kart görseydiniz. En azından o da bizim gibi delirdi ve gitti adama daldı kartı gördü derdik. Ama sanıyorum kimsenin umrunda değil içinde bulunulan durum. Evet efendiler bu takımın gerçek sahibi taraftardır, hepiniz gün gelecek kulaklarınıza o mp4 playerların kulaklıklarını takacak, basıp gideceksiniz bu şehirden. Giderken anılarınızla anılarak gidin başka şeylerle değil. Şerefinizle, haysiyetinizle, adamlığınızla, karakterinizle gidin. Bu şekilde gidin ki bir daha buraya dönecek yüzünüz olsun. Çünkü hepiniz en fazla 300-500 km uzaklaşabilirsiniz bu şehirden. Oradan oraya atılırken bir gün tekrar yolunuz buraya düşebilir. Bu nedenle taraftarın oluşturduğu sinerjiye saygı duyun, çıkın, oynayın gerekirse kırın, dökün, isyan edin, bağırın, çağırın ama çocuk gibi bir kenara geçip ağlayıp durmayın, herif olun herifff…
Bak sizlere bir şarkı sözü ile veda ediyorum bu yazımda, işte o her maç öncesi ve sonrası yanına gittiğiniz taraftarın mevcut durumuaynen bu;
Benden sevgi değil, canımı istesen;
Boynum kıldan ince vur gitsin beni
Ömrüm hep kış oldu, bahar ne gezer;
Soldu çiçeklerim, kır gitsin beni
Soldu çiçeklerim, yol gitsin beni
Kimler bırakıp da beni terk etmedi ki
Sende bir kenara at gitsin beni
Her gelen yakıp da kavurdu beni
Savur küllerimi yak gitsin beni