Ne dedin sen Mac?

M. Mustafa Özdemir

“Türk halkıyla sorunumuz yok… Sorunumuz ‘Recep Tayyip Erdoğan’la…”

Ne dedin sen Macron?

Bizimle sorunun yok, ama bizim seçtiğimiz adamla, bizim devlet başkanımızla sorunun var.

Ne demek istedin Emmanuel?

Bize dostsun ama bizim seçtiğimize, ülkemizin devlet başkanına, irademize, aklımıza düşmansın öyle mi?

Nasıl oluyor şimdi bu?

Bizi seviyorsan, bizim seçtiğimizi de, sevdiğimizi de sevmen gerekmiyor mu?

***

Madem bizi çok seviyormuşsun, madem dostumuzmuşsun o zaman sana kısaca “Mac” diyebiliriz.

Dostumuz Mac,

Lütfen bize açıklar mısın;

Türkiye Cumhuriyeti’mizin devlet başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la neden ve nasıl bir sorununuz var?

Şu nedenlerden dolayı olabilir mi;

Löp löp götürdüğünüz küresel sömürü düzeninize çomak soktuğu için…

Enerjide dışa bağımlılıktan kurtarıp tam bağımsız bir Türkiye oluşturmaya çalıştığı için…

Kendi silahımızı ürettiği için…

Mesela bize; 10 ton buğdaya 1 telefon, 300 ton patatese 1 araba, 5 bin ton fasulyeye 1 tank, 10 bin ton fındığa 1 uçak sattığınız kıyak düzenin sonunu getirmeye az kaldığı için…

Dün 3 ‘Cent’e muhtaç ettiğiniz Türkiye’yi 18 yılda 3 kat büyüttüğü için

Madem bizi seviyorsan, kardeş kardeş paylaşman, bizim hakkımızı bize vermen, bizim de sizin gibi müreffeh bir hayat sürmemiz gerekmiyor mu?

Senin ülken 2,5 trilyon doları götürüyorken bizi 250 milyar dolara mahkum ettiniz Mac!

***

Sevgili dostumuz Mac!

Bizim seçtiğimiz kişiyi iktidardan yine bizim indirmemiz gerekmiyor mu?

Siz böyle öğretmiştiniz ya bize!

Hani, “Sandıkla gelen sandıkla gider” demiştiniz.

Yoksa sizin sandık başka sandık mı?

Yoksa “Demokrasi” dediğiniz sadece menfaatinize geldiği zaman kullandığınız içi boş bir palavra mı?

Demokrasinin de içine ettiniz Mac!

Bizim seçtiğimizi, Mısır’da yaptığınız gibi, darbeyle mi indireceksiniz?

Geçmişte, içimizdeki işbirlikçi hainlerle, mandacılarla, bizde de çok yaptınız Mac.

Ama derenin altından çok sular aktı, Türkiye değişti.

***

Değerli dostumuz Mac,

Bizde bir atasözü vardır: ‘Dost acı söyler’

Şimdi aç kulağını iyi dinle:

Bu düzeniniz böyle gitmeyecek!

Kurduğunuz cakcuklar bozulacak.

Kanla, sömürüyle, gözyaşıyla, zulümle inşa ettiğiniz saltanatınız, sefanız sona erecek!

Çaldıklarınız, çırptıklarınız, sömürdükleriniz, burnunuzdan fitil fitil gelecek.

Cezayir’de öldürdüğünüz, diri diri yaktığınız 1,5 milyon Müslüman’ın ruhu kapınızı çalacak!

Ruanda’da katlettiğiniz siyah çocukların kanlarının kokusunu içtiğiniz kırmızı şaraplardan alacaksınız!

Catacombe’deki kafatasları gece rüyalarınıza girecek!

“Afrika, Afrika” diyerek yataklarınızdan fırlayacaksınız!

Dien Bien Phu’yu da hatırlıyorsun demi Mac?

Vietnam’da katlettiğiniz 800 bin sivili…

Hangi birini sayalım Maac!

***

Dostumuz Mac,

Hala görmüyor musun?

Kan, gözyaşı ve sömürü üzerine inşa ettiğiniz kokuşmuş düzeniniz çatırdıyor.

Köleliği yasalaştıran krallarınızın heykelleri ülkenizde devriliyor artık!

100 yıldır çok acı çektirdiniz insanlığa, bize de çok bedel ödettirdiniz!

Bir 100 yıl daha gidemeyiz böyle…

Dayanamayız, katlanamayız…

Daha fazla yem olamayız, daha fazla kurban veremeyiz size.

Düzeniniz yıkılacak dostum…

Yemin olsun ki yıkılacak!

Kim mi yıkacak?

“Kanuni” desek, “Süleyman” desek, “Fransuva” desek, “mektup” desek, “dans” desek…

Bir çağrışım yaptı mı sende?

Beyninde şimşekler mi çaktı?

Ah bizim zavallı dostumuz Mac!

***

İki yüzlülüklerinizden, yalanlarınızdan bıktık.

Yer miyiz biz bu numaraları artık Mac!

Sahi senin gibi bir tane daha vardı ‘Sarkozy’ diye…

Nerede şimdi o?

Sen de kaybolup gideceksin!

***

Hakkımızı yedirtmeyeceğiz Mac!

Yaptığınız pislikleri de yüzünüze vurmaya devam edeceğiz!

Tehditleriniz de bize sökmez!

Nerede, ne zaman isterseniz görüşelim Mac!

Antep’e geldiğiniz gibi tek tek gelin…

Çanakkale’ye geldiğiniz gibi topunuz gelin Maac!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.