Neresinden bakarsak tutarsızlık…
İçinde bulunduğumuz ahval çok vahim. O nedenle nasıl başlayacağımı bilemediğim bir yazıya orta yerinden giriyorum.
Çok su götürür bir mesele…
Yağmacılık ve fırsatçılık!
Kıvılcımı harlayıp koca bir ateş yumağı haleni getirme konusunda oldukça mahiriz.
Kısa bir süre önce Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle ayçiçeği krizi gündeme gelmiş, daha önü ardı öğrenilmeden ortaya atılan bir iddia üzerine Ayçiçek yağı adeta yağmalanmıştı.
Şimdilerde ise bu konu haddini aşıp daha büyük boyutlara ulaştı.
Artan maliyetler, arz talep dengesinin bozulması gibi birçok maddeyi alt alta sıralayıp bahaneler üreterek yağından etine, sütünden süt ürünlerine, ekmeğinden başkaca unlu mamullerine ve şekere varıncaya kadar her alanda büyük bir zam deryası oluşturulup, vatandaştan bu deryada yüzmesi istendi.
On bir ayın sultanı, rahmet ve bereket ayı Ramazan’a 15 gün gibi kısa bir süre kaldı. Haliyle evlerde Ramazan hazırlıkları da hız kazandı…
Ramazan ayının öncesinde yağ krizi bir kenarda duradursun, et fiyatları neredeyse iki misli arttı. Süt ve süt ürünleri aldı başını gidiyor. Un ve başta ekmek olmak üzere, bulgur, makarna ve benzeri diğer temel gıda ürünlerinin bugünkü fiyatı yarınkinden daha ucuz hale geldi. Anlaşılan yarın bir sonraki güne göre daha hesaplı olacak. Çünkü yeni zamlar gelecek ve yine tüketici ezilecek.
Bugün itibariyle 50 kilogramlık bir çuval unun fiyatı ortalama 400 lira.
Bugün itibariyle 50 kilogramlık bir çuval şekerin fiyatı ortalama 750 lira.
Bugün itibariyle 5 litrelik Ayçiçek yağının ortalama fiyatı 200 lira.
Bugün itibariyle 1 kilogram dana kıymanın ortalama fiyatı 120 lira.
Bugün itibariyle 1 kilogram bulgurun fiyatı 13 lira!
Say say bitmez aslında.
Ama dikkatinizi çekerim bu rakamlar bugün itibariyle!
Konya’da yaşamak başkadır, Konya’yı yaşamak başka…
Konya’yı yaşayan hemen herkes şimdiden Ramazan’a yönelik geleneksel gıda ürünlerini hazır etmek için hummalı bir şekilde çalışıyor.
Yukarıda saydığım temel gıda ürünlerinin karşısında yazan rakamlara bakılırsa bu yıl Ramazan biraz daha zor geçecek.
Dün zam gelecekmiş diye yağmalayanların, yağlamadıkça krizi körükleyenlerin yerini bugün anlaşılan fırsatçılar almış.
15 gün sonra kavuşacağımız Ramazan ayı öncesinde bu kez piyasaya fırsatçılar çıktı. Fiyatları köpürtüyor da köpürtüyor.
Kulağımıza bazı duyumlar geliyor. Cebinde parası olan gıdayı bir yatırım aracı olarak görüyor.
Piyasadan bol miktarda yağ, şeker, un ve et başta olmak üzere gıda maddelerini çekip istifliyor ve Ramazan yaklaştıkça yavaş yavaş sunmaya başlıyor.
Ama nasıl bir sunum?
3’e aldığını 13’e satabilecek kadar para hırsıyla zırhlanmış, dolar işareti ile bakan gözlerin insanlıktan sıyrılmış hallerini sunmaları…
Vallahi ne iştah bırakıyorlar, ne de Ramazan neşesi.
Yemeden içmeden kesilir hale geliyor insan.
Yapmıyorsunuz demiyorum, elbette ki yasal çerçevede denetimler yapıldığını biliyoruz. Ama Allah rızası için şu mübarek iklimin arifesinde yaptığınız denetimleri sıklaştırın. Gıda sektörünün içinde olmayan, sadece cebinde parası ve imkanı olduğu için bu alana yönelen, gıdayı bir ticari meta olarak gören güruhun üzerine keskin kılıcınızı bir savurun da vatandaşı rahatlatın.