Hukuki Araştırmalar Derneği Konya Şubesi Başkanı Mehmet Şamil Şenalp Bey pazartesi günkü yazımızda yer alan iddialarla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapmış.
Tahir Akyürek, Ahmet Sorgun, Gürsoy Bilgin gibi eski HUDER il başkanları ile kendisinin katıldığı bir toplantının olmadığını, böyle bir toplantı olmadığı için de bu yönde herhangi bir iddianın geçerli olmayacağını ileri sürmüş.
Ayrıca kendilerinin bir meslek örgütü olarak niteleyerek, “HUDER mensuplarını bir araya getiren, aynı siyasi partiye veya aynı cemiyet ya da cemaate mensubiyet değil, hayata ve olaylara, hak ve adalet eksenli bakan anlayışlarıdır. Dolayısıyla, HUDER, bünyesinde farklı siyasi oluşumlardan ve farklı meşreplerden hukukçuların olmasını bir zenginlik olarak görmekte, gönüllerin kazanılmasının esas olduğunu bilmektedir” demiş.
Şenalp gelen tepkiler üzerine bu açıklamayı yapmış diye düşünüyoruz.
Ancak kamuoyunu yanlış bilgilendirici hataları da açıklamasının her yerinde görmek mümkün.
Pazartesi günkü yazımızda görüşlerine yer verdiğimiz milletvekillerinin de yanlış bilgilendirilmiş olabileceğini iddia etmiş.
Öncelikle Şamil beye bazı sorular sormak gerekiyor.
Bu soruları sormak yanlış bilgilendirmeleri kimin yaptığını görmek açısından elzem çünkü.
İlk soru şu olmalı muhakkak:
HUDER Konya Şubesi bu yıl, Ramazan ayında bir iftar programı tertip etmiş midir?
HUDER, eğer bir iftar programı tertip etmişse, bu iftara eski başkanları Tahir Akyürek, Ahmet Sorgun, Gürsoy Bilgin çağrılmamış mıdır?
Eğer çağrılmışlarsa bu 3 isimle Sayın Şenalp görüşmemiş midir?
Görüşmüşse bu görüşmede “Hep HUDER’in ilgi alanında” bulunan Baro seçimlerine yönelik bir fikir teatisi gerçekleşmemiş midir?
İddialarda dile getirilen de bundan başka bir şey değildi, değil mi?
Eski HUDER başkanlarıyla mevcut başkan Şenalp’in bir iftar programında bir araya gelerek meseleyi ele aldıkları ileri sürülmüştü.
İçeriği yalanlamak başka, iddiaları kökünden kazımak yerine dolaylı olarak doğrulamak anlamına gelecek bir şekilde vuku bulmuş bir görüşmeyi inkâr etmek başka.
Tastamam bunu yapmış Şamil Bey şu ifadeleriyle: “Eski HUDER Başkanları Tahir Akyürek, Ahmet Sorgun ve Gürsoy Bilgin’in yer aldığı bir toplantı hiçbir yerde ve hiçbir zaman yapılmamıştır. Hiç yapılmayan bir toplantıda, malum yapı ile işbirliği kararının alınmış olmasının mümkün olmadığı da tartışmasızdır.”
Bunu demekle hep hayırla yad ettiği eski başkanlarını da zor duruma düşürdüğünün farkında mı acaba?
Şenalp’in hayırla yad ettiği gibi HUDER Eski Şube Başkanı ve AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun’un tarafıma yaptığı beyanlarca malum yapıya karşı bir denge siyaseti izlediği sabit bir isim liste başı.
Ülke Cumhurbaşkanının, ülke başbakanının ve Milli Güvenlik Belgesi’nin tespit ve tescilleriyle bir ihanet şebekesi olduğu gayet açık bir yapıya karşı sözde “denge siyaseti” izlemenin anlamını da kamuoyu takdir eder.
Siyasi olarak bu “denge siyaseti”nin anlamını, malum yapıya karşı sımsıkı duruşuyla bilinen AK Parti Konya Milletvekili ve Şenalp’in meslektaşı Ayşe Türkmenoğlu hanımefendi gayet veciz bir şekilde özetlemiştir: İkiyüzlü siyaset!
Allah hepimizi bunun şerrinden emin eylesin!