Dün Başbakan Davutoğlu’nun TOBB istişare toplantısındaki konuşmasını dinlerken Cuma günü bir iş adamımızın ısrarla ve içi yanarak anlattıkları aklıma geliverdi. Sayın Başbakanın söylediklerini, çizdiği tabloyu, konuşmasındaki vurucu ifadelere bakarken oturduğumuz yerden ayaklarımızın kesildiğini hissediyorduk. İşte tam o ayaklarımızın yerden kesildiği anda da ilk defa tanıştığımız bir iş adamımız anlattıklarını hatırlayıverdim.
Geçtiğimiz cuma günü sabah bir telefon geldi. Hiç karşı karşıya gelip tanışmadığımız bir işadamımız ısrarla bizi çay içmeye davet ediyordu. Sabah saatlerinde “Peki inşallah” dedik ama Cuma vaktine ancak gidebildik. Hatta salalar verilirken de müsaade isteyerek kalkmıştık.
Bu iş adamı büyüğümüzün ismini vermeye gerek yok. Çünkü enerji alanında çok büyük çapta ticari işler yapıyor. Bu abimiz o gün bizi ısrarla şunun için çağırmış. Özetle konu şuydu “Konya-Ankara Hızlı Tren Projesi Konya’nın rüyası idi. Çok şükür bu rüya gerçek oldu. Milyon dolarlık dev proje bize bir yerde insan olduğumuzu hatırlattı. Ama şu gün şu saatte trene binmek için kuyruğa girdiğimiz zaman kuyruğun ucu markete dayanıyor. Niye böyle bir kuyruk oluşuyor? Çünkü tren son dakikada geliyor. Vagonların temizliği ve trene binecek yolcuların alınması için tek sıra ya da en fazla iki sıra uzayan kuyruk. Böylesine mükemmel dev bir projeyi uygulamaya geçiyoruz ama insanları trene zamanında ve insanca alamıyoruz. İnanın biz bunu hak etmiyoruz. İnsanlarda trene binebilmek için kuyruktaki sıkıntılar nedeni ile o büyük nimetin ecrini kaçırıyorlar” diyordu.
Nerede ise ayda en az bir kere yurt dışına çıkan bir işadamımızın ulaşım ufku “rüya” değildi ki. Biz bunun en iyisini yapardık. Yaptık. Ama uygulamada demek ki hala küçük yerlerdeyiz.
VATANDAŞ GÖRÜYOR, ÇEKİYOR,
SORUYOR VE TAKİP EDİYOR
Bazı büyüklerimiz sosyal medyayı sevmiyor. Onların sevmeme gerekçeleri kendilerince doğru olabilir. Ama şahsen sosyal medyayı, teknolojiyi hep bir silah gibi görürüm. Yani silah iyi midir kötü müdür? Tartışılır. Onu taşımadaki ya da bulundurmadaki niyetin çok önemlidir. Teknolojide kullanma amacın yöntemin esastır. Bakın daha Pazar günü kaybolan ve saatlerce ulaşılamayan askeri helikoptere şehit olan pilotun sinyalinden ulaşıldı. Peki cep telefonu kötü bir şey mi? Asla. Ama peki kötü insanlar bizi cep telefonları ile kandırmıyor mu, dolandırmıyor mu?
Lafı uzatmayalım konumuza dönelim. Ben teknolojiyi şehir için kullanan insanlarımıza hayranım. Hatta öyle ki onlar yeri geliyor teknolojiyi biz gazetecilerden daha iyi ve hızlı kullanıyorlar.
Mesela Mahmut Büyükmatür Bey aşağıdaki çektiği fotoğraf karesini ve altına da yazdığı,“Yer bilinen adıyla Yeni Larende Caddesi sorumsuz bir firmadan 4 mil kalmış yayalara hatıra.” cümleleri sosyal medyada paylaşırken bir taraftan Meram Belediyesi’ne göndermesini yapmış diğer taraftan bizi de etiketleyerek “durumdan haberin olsun” demiş.
Ardından Meram Belediyesi yazmış ve “Pazartesi günü gerekli çalışma yapılacak”…
İşte işin güzelliği de bu değil mi?
Bu yüzden sosyal medyayı da kullanıcılarını da seviyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayatta her şey olabilirsin; Fakat mühim olan hayatın içinde "İNSAN" olabilmektir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başkalarında eleştirdiğimiz davranışları kendimiz yapmadığımız zaman ADAM oluruz