Değerli Okurlar,
Yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum:
Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar.
Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der: "Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim doğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?"
Dünya, sevgi üzerine kurulmuştur. Seven insan kötülük yapmaz. Dünya sevgisizlik yüzünden her geçen gün neşesini, sevincini, heyecanını kaybetmektedir. Sevgisizliğin egemen olduğu günümüz dünyasının hali malum.Onun için dünyadaki insanları, sevenler ve sevmeyenler diye ikiye ayırmak mümkündür.Fakat burada önemli olan hiçbir karşılık, hiçbir menfaat beklemeden sevebilmektir. Buradan hareketle sanırım bir insanın, bir hayvana beslediği sevgi herhalde en temiz ve en saf olanıdır. Bir hayvana verdiğiniz sevgiye karşılık hiçbir şey beklemezsiniz. Ona yapmış olduğunuz tüm iyilikler karşılıksızdır. Unutmamalıyız ki yeryüzünde sadece insanlar yaşamıyor. Onlar birçok canlı türü içinde sadece biridir. Dolasıyla bu alem sadece insanların değildir.
Hayvanları sevmek özellikle çocuklarımızın gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimi bir bütünlük içinde ve birbirini az ya da çok etkileyerek tamamlanır. Çocuk önce kendini ve kendi dışındaki dünyayı beş duyusu ile algılar, algıladıklarını da taklit ederek onlarla karşılıklı ilişkiye girerek öğrenir. Özellikle de bu karşılıklı ilişkinin kiminle, nasıl ve ne sıklıkla olduğu onun zihinsel, ruhsal, sosyal gelişimini yakından etkiler. Bu bağlamda çocuk, hayvan sevgisi ile sevmenin ve paylaşmanın gerçek anlamını öğrenmiş olur. Hayvan sevgisi çocukta aynı zamanda merhamet duygusunu da geliştirecektir.
Birçok olumlu duyguya etki edecek olan havyan sevgisi çocuklarda olduğu gibi büyüklerde de önemlidir. Sevgi sadece insanlara ait bir duygu değildir. Emin olun bazı hayvanlar birçok insandan sevmeyi daha iyi biliyor ve birçok insandan sevilmeyi daha çok hak ediyor.
Unutmayalım ki sağlıklı birey, sağlıklı toplum demektir.
Allah'ın yarattığı her şey güzeldir ve sevmeye değer. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde ifadesini bulmuştur: 'O ki yarattığı her şeyi güzel yaratmıştır'. (Secde: 7) 'Hayvanları da O yaratmıştır'. (Nahl: 5)
Yüce dinimiz İslam, kainatta her şeyin bir denge ile yaratıldığını bildirir. Kainattaki ekolojik dengeyi sağlayan en önemli unsurlarından birisi de hayvanlardır. Kur'anı Kerim ekolojik sistemin önemli üyeleri olan hayvanları, 'ümmet' olarak isimlendirmektedir. En'am Suresi’nin 38. ayetinde: “Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi ümmettir. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecekler.” buyrulmaktadır.
Canlı cansız yaratılmışların tamamı kendi lisanı halleriyle Allah'ı tesbih etmektedir. Cum'a Suresi’nin birinci Ayet-i Kerimesi’nde şöyle denilmektedir: “Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey (herkes) O'nu tesbih eder. Göklerde ve yerde olanların hepsi, mülkün sahibi, eksiklikten münezzeh, aziz ve hakim olan Allah'ı tesbih eder.” Yaratılmışların en şereflisi ve en üstünü olan insandan beklenen de, Allah'ı tesbih eden her varlığa şefkat ve merhametle muamele etmektir. Peygamberimiz: ” merhametli olanlara Rahman (yani merhamet sahihi olan Allah) merhamet eder. Yerde olanlara merhametli olun ki, gökte olanlar da (melekler) size rahmet etsin. ”buyurmuşlardır.
Sonuç olarak; Yunus’un dediği gibi yaradılanı sevmemek Yaradan’ı sevmemektir. Onun için;
Sevmekten vazgeçmeyin!
Etrafınızdaki akrepler sizi soksa bile…