Devletimiz, değişimin hızına ayak uyduramıyor. Ya, değişim çok hızlı oluyor, ya da devletin organları hantal kalıyor.
Mesela özel televizyon kanalları çıktı devletin bu konuda bir düzenlemesi yoktu. Yayın ilkeleri nasıl olmalı, bu işin yasası, yönetmeliği çok sonraları oluşturuldu. Bu arada da atı alan Üsküdar’ı geçmiş oldu.
Hakeza kredi kartlarında da hazırlıksız yakalandık. Çek kullanımında da kafalar yarıldı, gözler çıktı düzenleme arkadan lütfen geldi. Hâlâ bile eksikleri var.
Mesela Almanya’ya işçi gönderdiğimizde de hiçbir hazırlığımız yoktu. İşçi olarak giden vatandaşlarımızı “Mark” olarak “Döviz” olarak gördük yıllarca. Ne zaman ki kültürel erozyon yaşamaya başladılar, dini eksiklikler gün yüzüne çıkmaya başladı o zaman biraz akıllanır gibi olduk. Düzenleme yapmaya başladığımızda yarı Alman, yarı Türk; Yarı Müslüman, yarı Hristiyan bir model oluşmaya başlamıştı zaten. “Alamancı” dediğimiz insanlar vatanlarına geldikleri zaman ne biz onlara yakınlaşabildik, ne onlar kendi kültürleri ile barışabildi.
******
Firari darbeciler Yazır’da günlük kiralanan bir dairede yakalanınca aklımıza “Günlük kiralanan dairelerin” bir yasası, yönetmeliği var mı, yok mu konusu geldi.
Otelde kalan insanlar nüfus cüzdanlarını ibraz etmek zorundadırlar. Otelde kimlerin kaldığı kayıt altına alınmakta ve Emniyet’in ilgili birimlerine bu bilgiler aktarılmaktadır. Bu uygulama güvenlik için zorunludur. Nitekim bu yolla yasa dışı bir yığın kişi yakalanmaktadır.
Dairelerin aylık, haftalık, günlük hatta saatlik kiralanması uygulaması hayatımıza yeni dahil oldu. Kiralayan insanların kimler olduğu, hangi amaç için kiraladıkları emniyetin ilgili birimlerinin de bilgisi dahilinde olmalı değil midir? Otellerde tutulan kayıttan rahatsızlık duyan kişilerin bu daireleri tercih etmesi kaçınılmazdır. Hatta (Hepsi öyle olmasa da) bir kısmının fuhuş amaçlı kullanılması da muhtemeldir. Bu tür evleri kiralayan kişilerin de kayıt altına alınması gerekir. Nitekim hain darbeciler de böyle günlük kullanılan bir dairede yakalanmışlardır.
Yasal düzenleme olmadan, kendi yasasını kendisi oluşturan sistem, daha sonra zapturapt altına alınmak istenince ağzını açanlar demokrasiden, insan haklarından giriyorlar konuya. Biz düzenlememizi yapalım, sistemimizi oluşturalım ki kötü niyetlilerin niyetleri akim kalsın.
Bu tür evler yarın zamparaların “Garsoniyer”i haline gelirse vebal benim olmayacak, bilesiniz.
Benden hatırlatması…