Türkiye Cumhuriyeti üzerinde yaşayan her vatandaşın unutmaması gereken çok önemli bir konu var.
Ülkemize yaşatılanlar ve üzerinde oynanan oyunların içeriğinde; “Hedef Türk Milleti, Türk Vatanı, Bayrağımız ve Devletimizdir”
Yaklaşık 35 yıl önce PKK ilk eylemini Siirt’te ilk kurşunu atarak başlatmıştı. O gün bu gündür hedefin Devletimiz, Vatanımız, Bayrağımız ve Milletimiz olduğunu yeni anladık.
Amerika, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türk’e düşman her ülke ve kesimin sorunu Ne Güneydoğu, ne Demokrasi, ne de Kürt sorunudur.
Bunun adı tekdir. TÜRK ve TÜRKİYE düşmanlığı.
HAZMEDEMİYORLAR
Artık dünyada, ne diplomasi, ne insan hakları, ne hukuk, ne de kural kalmıştır.
Birleşmiş Milletler ise komediden başka bir şey değildir.
Birleşmiş Milletler’in daimi beş üyesinin dünya ülkelerine satılan silah pazarında, silah satışının ilk beş sırasında yer alması asla tesadüf değildir.
Birleşmiş Milletler tavşana kaç, tazıya tut demektedir.
Anlaşılan odur ki, Türk’ü Devletini, Milletinin birlik ve bütünlüğünü kesinlikle hazmedemiyorlar.
Tek hedefleri var, Anadolu’yu BÖLMEK, PARÇALAMAK ve YOK ETMEK,
Türkiye olarak, ne Birleşmiş Milletlere, ne Avrupa Birliğine, ne de NATO’ya asla güvenmemeliyiz.
YAŞAMAK İÇİN SAVAŞIYORUZ
Dört bir tarafımızda düşmanlar, bunun yanında içimizdeki hainlerin yüzlerini güldürmemek için var olma savaşı veriyoruz.
Onurlu yaşamak için kesinlikle ordumuzun yanında yer almalıyız,
Ülkemizde yaşayan her bireye tek tek sesleniyorum. Atatürk’ün dediği gibi;
EY TÜRK GENÇLİĞİ; “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” ifadesine göre, ya ordumuzun yanında yer alırsınız ya da yer almazsınız.
Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Namludan kurşun bir kere çıktı, geri dönüşü yok.
Farkında mısınız? İç siyaset ve içimizdeki hainler bir dakika bile boş durmuyor.
Güneydeki savaş onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Bunlardan bir tanesi bile “Çok kritik günlerden geçiyoruz, yahu önce Türkiye görüşünü” asla dile getirmiyor.
Bir kez daha ifade ediyorum. YAŞAMAK İÇİN SAVAŞIYORUZ.
Önce Türkiye demenin zamanı geldi. Türkiye olmaz ise ne siyaset kalır, ne hukuk, ne demokrasi kalır.
Kendi ordusuna öfke duyan yerli ve milli kadrolu hainlere sesleniyorum.
Güneyimizde tasarlanan 30 bin kişilik terör ordusuna bir tepki verin.
İçinde yaşadığımız şu kritik günler hainleri biraz ıslah eder, vatan ve millet sevgisine biraz dönerler diye bekliyorduk.
“YAŞAMA SAVAŞI VERİRKEN” boşuna beklemişiz.