Yaşantımız!

Muhammed Ali Okutan

Bismillâhirrahmânirrahim.

İslam dini tarih boyunca günümüzde olduğu kadar sahipsiz ve kimsesiz kalmamıştır. Bugün herkesin Müslüman kâfir fark etmeksizin dili İslam’ı yaralıyor, herkesin dişi İslam’a geçiyor.

Bizler İslam’ı kâmilen yaşayamadığımız gibi hayatımızın kötü gidişatını da ona bağlamaktayız. Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinin bütün emirlerini yerine getiren bir tavırla işlerimizden sonuç beklemekteyiz.

Allah Teâlâ Hazretleri Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır; “Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin. Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve sonunda O'nun katında toplanacağınızı bilin.”(Enfâl Suresi 24. Ayet)

Bizler Efendimiz aleyhisselatü vesselamı örnek alarak hayatımıza yön vermezsek, şu sayılı günleri olan dünya hayatı son bulduğunda, Rab Teâlâ Hazretlerine verecek geçerli bir mazeretimiz olmayacaktır.

İslam’ı camiye, 12 aydan sadece ramazana, bayram günlerine ve önemli gecelere sığdırarak bir hayat süremeyiz. Hayatımızın her alanına İslam nazarı ile bakmak mecburiyetindeyiz. İslam her şeye sınır mı getirmiştir, her şey İslam’da kısıtlı mıdır? Bu ön yargılı ve ahmakça bir bakış açısıdır. İslam dininde haramlar Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerinin ve Efendimiz aleyhisselatü vesselamın belirlediği şeylerdir ve sınırlıdır. Helaller ise bizlerin istifade edeceği kadar fazladır.

Hayatımızı toplumun belirli başlı dayatmaları ile sürdüre gelemeyiz. Müslüman şahıs bilir ki kabre yalnız girecek ve Rabbine tek başına hesap verecektir. İnsanları razı etmeyi Rabbini razı etmenin önüne geçirmeyecek kadar aklıselimdir.

Din, bugün insanların çay sohbetlerinde, ev oturmalarında veya herhangi bir toplantıda hakkında rahatça konuşabildikleri, istedikleri gibi fikir beyan ettikleri bir konuma gelmiştir.

Dinin emir ve yasaklarına güncelleme getirmeye çalışanlarımız, İslam ahkâmının sadece ahlak ve edeplerden ibaret olduğunu zannedenlerimiz hiç azımsanacak değildir.

“Gerçek din bu değil” bu söz insanımızın kendi konfor alanının dışına çıkmamak için ve vicdanının sesini bastırmak için ortaya attığı bir safsatadır.

Bu gibi hastalıklı düşünce ve fikirlerden kendimizi temizlemeli ve tek hak din olan İslam’ı bütünü ile yaşamaya teşne olmalıyız.

İslam dışında saadet aramak akılsız insanın yapacağı bir iştir. Tarih dahi buna tanıklık etmektedir, İslam’dan uzaklaştığı zaman milletlerin durumunu ortaya koymuştur. Bu durumun nasıl bir bedbahtlık olduğunu görmek için fazla geriye gitmemize gerek yoktur. Kafamızı kumdan çıkarıp baktığımızda her şeyi anlayacağız. Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bizleri erkenden uyananlardan eylesin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.