Neyin, ne kadar kar getirdiğini düşünerek yatırımlarınıza dikkat ediyor musunuz? Sizce yaşadığımız bu âlemde hangi yatırımın getirisi fazla, hangi yatırımın önceliği var.
Bu ilk satırı okurken, zannediyorum hepinizin aklına, yöneldiğiniz veya yönelmeyi düşündüğünüz yatırımlar olan tahviller, yastık altı zenginliği olan altınlar, arsalar gelmiştir. Oysaki bu maddi yatırımların sadece gelecek kaygısıyla yapılan yatırım olduğunu, bizim için gerekli olan mutluluk kaynağının yatırımları olmadığının farkında değiliz. Yatırım derken, insanların mutluluğunu sağlayacak şeylerin mal varlığı olduğunu düşünür, manevi yönünün ne olduğunu düşünmeyiz.
Hep egolarımızla ve birikimlerimizle kendimizi zorlarız, yatırım yapacağım, birikim sağlayacağım diye kendimizi zorlar, mutluluklarımıza ara veririz. Kendimiz için yaşarken, olmamız gereken mutlu anları göremememiz bir yana, insan olmamızın gereği olan insanca yaşamak duygusunu da öldürerek mutlu etmekten uzak oluruz. Mutlu olmayanın mutlu etmesinin mümkün olmadığı, fizik kurallarını bir cahile, bir deliye anlatmamız gibidir.
Her yatırımın bir riski olduğunu, bu yatırımların zamanla değerini yitirdiğini, değersizleştiğini bildiğimiz halde, hala buna yönelmemiz garip değil mi? İşte bu yüzden, insanoğlunun unuttuğu, değerini kaybetmeyecek ve hiçbir zaman boşa gitmeyecek bir yatırım var ki, o da “iyilik yatırımı”dır. Karşılığı kesinlikle mutluluk ve huzur olacak yatırımdır insana yatırım ve iyilik. Bu yatırım, hiçbir zaman boşa gitmez ve bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ahirette karşılığını bulacak olan en güzel yatırımdır.
Kâinatta var olan her şeyin, insanoğlunun hayrına olduğuna inanmak gerekir. Görmek isterseniz, yaşadığınız her şeyin içerisinde, kenarında bir yerde iyiliğin gizli olduğunu fark edersiniz. Kendiniz için bu iyilikten faydalanmak kadar, diğerlerine faydanız dokunup, onlara da aynı iyiliğin ulaşmasını istemeniz bile bu yatırımın en kısa yoludur.
Bu yatırım, öyle büyük bir yatırım ki, yeryüzünü dolaşır, sonra tekrar sizi bulur. Kendisi dolaştığı gibi, sizi de dolaştırır da farkında olmazsınız. Size katkıda bulunur mutluluk adına. Farkında olmasanız da ruhunuzu güzelleştirir, zenginleştirir mutlu eder. Sen iyilik yatırımı yap ki, yüreğin büyüsün. Aslında yaptığınız iyilik, bir başkası için değil, kendinizin yararına yapmış olduğunuz bir yatırım olarak ortaya çıkıyor. Aslında buna yatırım demekte, karşılıklı alıp vermeyi gösteriyor ama siz yine de bu yatırıma içinizden geldiği şekilde katkıda bulunun.
Gün gelir, zora düştüğünüz zaman yaptığınız bu yatırımın mükâfatını, iyiliği yaptığınız kişiden ummadığınız zamanda görür, boşa yatırım yapmadığınızı anlarsınız. Kaldı ki Allah, sizi bu yatırımdan dolayı, zor bir anınızda önünüze çıkan engeli kaldırır, işlerinizi kolaylaştırır. Zaten siz yatırımı kul için değil, Hakkın rızasını kazanma yolunda yaptığınızdan, beklentiniz de Haktandır.
Bu devirde yapılan iyilikler boşa diye düşünebilirsiniz. Yapılan iyilikler belli bir süre sonra unutulan ve karşılığında kötülük görülerek sonuçlanır diye iyilik yapmaktan uzak olarak hayatlarını sürdürüyor bazı insanlar. Maalesef, iyilikler, karşılıklı alış veriş yapmaya, al gülüm ver gülüm sevdasında olmaya başladı. Bunun adı iyilik değil, menfaat ve çıkar ilişkisi olur. İyilikten amaç,” karşımdaki sonuçta bana kötülük yapacaksa, ben neden iyilik yapayım” düşüncesi de değil, yapılan iyiliğin Allah için yapılması esastır. Hani büyüklerimiz ne demiş; “iyilik yap at denize, balık bilmezse Hâlık bilir” diye. Amaç sonucunda bana ne döner korkusu yaşamaktan uzak olmak. “Bir bilen var” nasılsa diye hareket ederek, beklentisiz iyilik yapmak en güzelidir.