Yaz geliyor hedef bedenin kaç olmalı?

Senem Duran

Havalar belirgin şekilde ısınmaya başladıysa, yavaş yavaş güneşli sabahlara uyanıyorsak artık, mutlaka arada aklımızdan yaza nasıl bir bedenle gireceğimiz geçiyordur.

Yaz aylarının gelişini dört gözle bekliyor; denize, kuma ve güneşe kavuşma hayalleri kuruyor iken,

İç sesin sana sürekli bikini giymek, şort giymek ve hatta yüzebilmek için zayıflaman gerektiğini söylüyor mu?

Bu iç sesi susturmak için de belki bazı beslenme hataları kapını çalmaya başlamış ve hatta çalıyor olabilir.

  • Hatta çoktan detokslara, yaza kadar önümüzde duran sayılı haftalarda hızlı sonuçlar vereceğini umut ettiğiniz kısıtlayıcı diyetlere başlamış olabilirsiniz.
  • Kendimizi yaza hazırlama, yaz aylarını olduğumuz ben’le değil de, olmak istediğimiz ideal ben’le ve içinde bulunmak istediğimiz ideal bedenle geçirme fikri çoğumuza yabancı değil.
  • Yazı nasıl geçirmek istiyorum, ondan nasıl beslenmek ve onu nasıl beslemek istiyorum sorusu yerine yaza kaç beden girmeliyim sorusunu sorduğumuz oluyor sıkça kendimize.
  • Peki en mutlu yaz ayları için ideal beden hangisi sizce: 36, 38, 40? Kim bilir?

  • Aslında yalnızca sayılar ve giysi bedenlerinden ibaret olan mutluluk formüllerinin peşinden gittiğimiz şu günlerde belki de esasen mutsuzluk döngümüzün temellerini atıyoruz. Öncelikle dur ve sakinleş!
  • Yaz koşa koşa gelmiyor ve geldiğinde ise bedenin senin koyduğun idealinde olmak zorunda değil!

İdeal ben ve ideal bedene ulaşma yolunda kendimizi aşırı derecede kısıtlıyoruz, sağlıklı dengeden ve doyumdan uzaklaşıyoruz ve böylece bu süreci takip eden mutsuzluk döngüsünün kısıtlamalardan sonra gelen bir sonraki aşamasına davet çıkarıyoruz.

İşte yaşadığın endişe ve kaygıyla, özellikle de sağlığın için yapmaman gereken 5 madde;

1) Kendini aç BIRAK-MA!

Bu süreçte hızlı sonuç almak için çok düşük kalorili besleniyor ve kendini aç bırakıyor olabilirsin. Fakat bu tarz beslenme şekilleri yağ kaybı yanında kas kaybı ile kendini gösterebilir ve bazı sağlık sonuçları olabilir. Baş ağrısı, baş dönmesi şikayetleri yaşayabilir; bağırsaklarının dengesini bozabilirsin. Bu nedenle aç kalarak bedenini, ruhunu ve metabolizmanı mutsuz etme olur mu?

2) Bikini diyeti YAP-MA!

Bulunduğun beden, olduğun sen çok kıymetli. Aynaya bak ve kendinle gurur duy. Bedeninin ağırlığı, giydiğin kıyafet, bacaklarının şekli, kollarının inceliği & kalınlığı senin değerini belirlemez! Lütfen “bikini giyebilmek” için bu tarz diyetlere ihtiyacın olduğunu düşünme ve YAPMA! İnsanların seni nasıl gördüğüyle veya kalıplaşmış düşüncelerle ilgilenme olur mu? Önemli olan “kendin” ve “sağlığın” için kararlar alman ve bu kararların sürdürülebilir yöntemler ve senin hayatına uygun olmasına özen göstermen.

3) Detoks programlarına yenik DÜŞ-ME!

Sıcak havaların da gelmesiyle hem serinlemek hem de zayıflamak için sosyal medyada, arkadaşında, komşunda, kuzeninde gördüğün detoks programlarını uygulama. Bu tarz programlar gün içerisinde alman gerekenden çok daha az enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral almana sebep olabilir. Sonucunda ise bağışıklığın, metabolizman, sağlığın etkilenebilir. Sürdürülebilir olmayan bu tarz yöntemleri tercih etme, bedeninin ve organlarının kendi toksinlerinden arınmasına müsaade et olur mu?

4) Öğünlerini ATLA-MA!

Uzayan günler öğün saatlerinin değişmesine ve fark etmeden bazı değişikliklere sebep oluyor olabilir. Daha geç yemek yiyor ve sabah kalktığında açlık hissetmediğin için kahvaltı yapmıyor olabilirsin. Dışarıda daha çok vakit geçiriyor ve akşam yemeğini yemesem de olur düşüncelerine yenik düşüyor olabilirsin. Atladığın öğünler daha az kalori almak ağırlık kaybına yol açar gibi düşünüyorsan; bedenini doyurmadığın, ihtiyacı olan besinleri vermediğin veya düzen seven bedeni düzensizlikle dengelemeye çalıştığında durum pek de istediğin gibi olmayabilir.

5) Sosyal medyanın oyununa GEL-ME!

Sosyal medyadaki filtrelerden ve abur cubur bilgilerden kendini koru! Başkalarının uyguladığı diyetler sana uygun olmayabilir ve hatta sağlığın için oldukça zararlı olabilir. Gördüğün bedenlerdeki kişilerin arka planda neler yaşadığını hiçbir zaman bilemeyeceksin. Elindeki ekranın bir arkası olduğunu hiçbir zaman unutma. Bu nedenle eşi benzeri olmayan bedenini koru, aldığın tüm kararlar sağlığın için olsun ve hiç kimsenin bu kıyafetine zarar vermesine izin verme!

Unutmayalım ki, abartılı bir disiplinle kendimizi kısıtlamak bir sonraki aşamada bu kısıtlanmış günlerin abartılı bir telafi gereksinimini de beraberinde getirir.

Şu anda uyguladığımız kısıtlayıcı ve hızlı değişim süreci bir sonraki yaza hazırlanırken yeni bir kısıtlayıcı ve mutsuz sürecin başlangıç noktasını oluşturmuş oluyor ve içinden çıkamadığımız, dinamiklerini kırmakta zorlandığımız bir döngünün sürmesini sağlıyor.

Peki bu döngüyü kırmaya, hedeflere hızlı ulaşmak yerine sürdürülebilir ve dengeli bir sürece adım atmaya ne dersiniz?

  • Yaz aylarına atfettiğimiz ideal beden algısına ulaşmayı kısa bir yarış değil, uzun soluklu ve sürdürülebilir bir sağlık, denge ve doyum yolculuğu olarak görmeye başlarsak, yani özetle kendimizi yaza değil, hayatımızın geri kalan sağlıklı günlerine hazırlarsak eğer, bir sonraki yaza hazırlanmamıza gerek kalmayacağının farkına varabiliriz.
  • halde gelin, sizi yaza girerken sahip olmak istediğiniz bedene değil, kendinizi bundan sonraki tüm yazlara hazır hissedeceğiniz sağlıklı, dengeli ve doyurucu bir hayata hazırlayalım.

Şimdi o sahile git ve içinde bulunduğun kıyafetin olan bedenini severek ve suçlamayarak doya doya tatilin, güneşin ve denizin tadını çıkar!

HEPİMİZE HARİKA BİR YAZ DİLİYORUM!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.