Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bakanların da olduğu yedi bin kişiyi uydurma örgüt soruşturmaları kapsamında dinlemişler.
O kadar farklı ve birbiriyle uyuşması güç isimlerin bir arada dinlendiğini gösteren bu skandalın üstü asla örtülmemeli.
Genel başkanları Ahmet Gündoğdu’nun d abu dinlemeler kapsamında dinlenen isimlerden olduğunu hatırlattığım Memur-Sen Konya İl Temsilcisi Latif Selvi “Çok üzüntü verici bir şey bu. Bu dinlemeler tamamen Türkiye üzerinde birtakım hesapları olan uluslararası bir yapılanmanın ürünü olduğunu düşünüyorum. Devletin üst kademesindeki, toplumun önde gelen, temsil kabiliyeti yüksek isimlerine dönük bu dinlemeler bir skandaldır” dedi.
Üç yıldır sürdüğü iddia edilen bu dinlemelerde elde edilen bilgilerin “şantaj, iftira” amaçlı ya da tedirginlik vermek için kullanılmış olabileceğine işaret etti Latif Selvi.
Ama Latif abinin vurguladığı bir nokta var ki bu gerçekten çok önemli bir nokta:
“Bu skandal dinlemelere ve skandal yapılanmaya Türkiye’nin yöneticilerinin engel olamayışı da başka bir üzüntü verici nokta. Türkiye bu kadar kolay bir devlet olmamalı. Eğer kim bundan sonraki süreçte bu yapıyı ve oluşturduğu tahribatları görmezden gelirse vebal altında kalır. Türkiye böylesi bir keyfi anlayışa teslim olmamalıdır.”
Latif abinin vurguladığı bu nokta gerçekten üzerinde detaylıca durulması gerekli bir nokta.
2009 yılında o dönem süregelen bir soruşturma dolayısıyla yazdığım yazılardan tedirgin olan birilerinin telefonlarımı dinlediklerini fark etmiş ve bu dinlemelerin yasal olup olmadığına dair o dönem yazı yazdığım gazetedeki köşemden Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde bazı sorular yöneltmiştim.
Sorularıma elbette herhangi bir cevap veren çıkmadı, lakin dinlemeler de kesildi.
En azından ben böyle tevehhüm ettim.
Gayrıhukuki işlemlere imza atanlar bir de hukukçuysa iş işte o zaman gereğinden fazla çetrefilleşiyor.
Doğrusu Kiramen Katibin meleklerin yaşadığımız her şeyi olduğu gibi kaydettiğine iman etniş kişileriz biz.
Kendi dünyevi çıkarları için Allah’ın açık emirlerini çiğneyenler yaptıkları işi birtakım kılıflarla, tevillerle meşru göstermeye çalışıyor olabilirler.
Ama bu açık ki, bu tür işleri yapanları vebal altında kalmaktan kurtarmıyor.