TARİHE YOLCULUK (70)
Yedigöller tam bir tabiat cenneti
- Kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, kuzeyden güneye 1500 metre mesafede sıralanmış yedi gölden oluşan 1636 hektar büyüklüğündeki Yedigöller havzası, seyrine doyamadığımız harika güzelliklerle dolu.
Tarihi İpek Yolu’nun Göynük ve Mudurnu ilçelerinin üzerinden geçtiği bilinen, son derece zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip olan Bolu, Anadolu’nun en güzel coğrafyalarından birisinin üzerinde, doğal güzellikleriyle ünlü bir şehrimiz.
Milli park bünyesinde yer alan Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl’ü gezdiğinizde âdeta masal dünyasına giriyorsunuz… Ortalama yedi yüz seksen metre yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl. En derin yeri ise o beş metre olan Büyükgöl’ün güneydoğusundaki Deringöl, yirmi metre uzunluğundaki akan bölümü ile Büyükgöl’e bağlanıyor.
Milli Parkı Bilimsel inceleme ve araştırmalar için de kuvvetli bir altyapıya sahip olan ve çok sayıda bitki türünü içeren milli parkı gezerken, yurdumuzun en güzel, karışık doğal ormanları arasında âdeta kayboluyorsunuz. Gerçekten o kadar güzel manzara karşısında ve ormanlık alanda dolaşırken kaybolmamak elde değil. Başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, fındık, ıhlamur ve dişbudak ağaçları yüksek boylu ve düzgün gövdeleriyle dikkat çekiyor. Porsuk gibi nesli azalmakta olan bitki türleri de mevcut.
“Sayıların babası” ormanda yaşıyor
Altmış metre uzunluğundaki Pisagor ağacına rastlayınca matematik hocalarımız, önce şaşırdılar ve sonra “Pisagor’un ormanda ne işi var” demeye başladılar. MÖ 570 - MÖ 495 yılları arasında yaşamış olan Yunan filozofu ve matematikçisi Pisagor, “Pisagorculuk” akımının da kurucusu. “Sayıların babası” olarak bilinen Pisagor’un ormanda ne işi var sorusunu ben de kendi kendime sordum. Pisagor ve pisagorculuk akımının müdavimleri her şeyin matematikle ilgili olduğuna, sayıların nihai gerçek olduğuna, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğine ve ölçülebileceğine inanmışlar. Tabiattaki her şeyin matematiksel olarak açıklanması ve yorumlanması düşüncesine sahip olan Pisagor’un, bu buluşundan dolayı olsa gerek Yedigöller Milli Parkı’ndaki altmış metre uzunluğundaki bir ağaca “Pisagor Ağacı” adı verilmiş. Milli parkta kaç bin adet ağacın bulunduğu tabeladaki yazıda ne yazık ki belirtilmemiş.
Yüzün üzerinde kuş türü, hayvanları, bitki çeşitliliği, ağaçları, çağlayanları Yedigöller Milli Parkı tam bir tabiat cenneti! Gezimizde Büyükgöl ve Deringöl’de ücret karşılığı oltayla balık tutanları da gördük. Mihmandarımız Muzaffer Bey, göllerde eti lezzetli göl alası ve gökkuşağı alabalığı bulunduğunu da söyledi. Bu arada ülkemizde ilk alabalık üretme istasyonunun 1969 yılında Deringöl kenarında kurulduğunu da meraklılarına not ediyoruz.
Yedigöller Millî Parkı’nı gezerken sessiz ve sakin bünyesi, güzel manzaraları, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli cinste bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarıyla piknik, dinlenme, fotoğraf çekme, spor yapma ve kamp kurma gibi birçok faaliyetler yapan insan manzaralarıyla karşılaştık. Parkın ziyarete en uygun zamanı ise nisan-kasım ayları arası. Harika manzaralar çekmek ve güzel anları yakalamak isteyen fotoğrafçılar açısından bu ayların kollanmasında fayda var.
YARIN: Harika manzaralarla dolu Çubuk Gölü.