Hayatı güzelleştirmek ve taze bir güne merhaba diyerek mutlu olmak için gereksiz ayrıntılara takılmamak gerekir. Gereksiz ayrıntılara takılırsak, penceredeki küçük bir lekeye odaklanırsak, dışarının aydınlığını fark edemeyiz. Resimdeki bir fırça izine takılırsak, resmin bütününü görmemiz mümkün değildir. Resimdeki bir fırça izini veya çerçeveye takılıp kalanlar, hayata olumsuz gözlerle bakanlar ve kusur arayanlardır. Neleri kaçırdıklarının farkında değillerdir.
Ama hiçbir şey geç değildir. Bugün yeni bir başlangıç yapın, yağan karların yeryüzündeki pislikleri örttüğü gibi, sizde görüşlerinize temiz bir görüş açısı kazandırın ve resmin tümüne bakın. Ayrıntıya takılıp kalmamak sizi mutlu edecektir. Yeter ki yaptıklarınız ve bakış açınız nefsinizden değil, kalbinizden geldiği şekilde olsun. Çünkü kalbinizle yaptığınız her güzel şey, mutlaka size mutluluk olarak geri dönecektir.
Ama yapmaktan esirgeyip içinizde sakladığınız, özellikle yapmayı istemedikleriniz, umursamadıklarınız, kusur bulduklarınız da aynıyla size dönecektir. Söylemediğiniz bir güzel söz, esirgediğiniz yardım ve iyi niyet ne varsa, onlar da sizin eyleme geçirmediğiniz gibi size de geri dönmeyecektir.
Mutluluğunuzu ertelemeyin. Yeni başlayan gün bir daha gelmeyebilir. Seviyorsanız sevdiğinizi söyleyin, sevdiğinizi göstererek mutlu edin. İçinizde sakladıklarınız değil, dile getirdikleriniz mutlu eder ve size geri dönüş yapar. Kırdığınız varsa özür dileyin, ne kaybedersiniz ki.
Yarım kalmış bir işiniz varsa, onu bitirin veya yarım kalmış bir şey gördüyseniz, onu bitirmesi için sevdiğinize destek olun. Hiçbir şeyi yarım bırakmayın. Bitmez sandıklarınıza sabredin. Siz verdikçe, siz yardım ettikçe, siz ayrıntılara takılmadan bütüne baktıkça göreceksiniz ki, beklemediğiniz mutluluklar oluşacak, sizin önünüze sunulanlar karşısında şaşıracaksınız.
Bir kere, hayat sizi yormayacak, karamsar düşüncelerin ve korkuların olmadığı, sadece düşünme molası haline gelen yalnızlıklarınız olacak. Sıkıştığınızda yolunuzu açan, üzüntünüzde başınızı omzuna yaslayıp ağladığınız, sizi dinleyen dostlarınız olacak.
Hayatın sadece almak değil vermekle ilerlediğini, saklamakla değil söylemekle güzelleştiğini fark edeceksiniz. Belki yarın demeden mutluluğu yaşayıp yaşatacaksınız. Neyimiz var ki yaşadığımız andan başka. Dün dünde kaldı ne yaşandıysa, bugüne bakmak lazım. Dünü unutun, bugünde yaşadıklarımız mutlu edecek bizi. Çünkü dünü düşünürseniz, dünde yaşadıklarınızda takılıp kalırsınız.
Ne varsa dünde yaşadığınız, unutun gitsin. İyilik yaptıysanız unutun, unutun ki karşılık bekleme düşüncesi oluşmasın. Kötülük gördüyseniz affedin gitsin, affedin ki, intikam alma duygusuna körüklemesin sizi. İntikam alma düşüncesi, gereksiz bir ayrıntıdır. Hayatınızdan çıkarttığınız gereksiz ayrıntıların başına bunu koyun.
Sakın affetmeyi ve intikam almaktan vazgeçmeyi zayıflık olarak düşünmeyin. Zayıf olanlar hiç bir zaman bağışlama duygusuna sahip olamazlar. Onlar zayıflıklarından dolayı nefislerine hâkim olamazlar, intikam hırsı besleyerek mutsuz olurlar. Bağışlayanlar, gücünü bildiği halde intikam almayı düşünmez ve mutluluk hissiyle büyüklük göstererek, büyük insan olma erdemini yaşarlar.
Kışın baharla tazelenmesi gibi tazelenin, taze bir fidan gibi görün her doğan yeni günde kendinizi. Yeni gün, sabaha kavuşmanın mutluluğunu yaşatsın ve mutluluğunuzla yeni imkânlara yol alın.