Kitapyurdu, kişisel matbaacılık dönemini başlattı. Kitabınızı hazır taslaklara yüklüyorsunuz, istediğiniz sayıda basılıyor ve dağıtıma sunuluyor. Yayınevlerine ve çeşitli etkenlere bağımlılık azalıyor. Yani yeni çağın ‘istediğini istediğin anda yap’ mottosu işlemeye devem ediyor.
Dijital medyanın etkisinin artması bu sürecin en mühim sacayağı. Bunların getireceği olumsuzluklar da yok değil. Bunca çok içerikten nitelikli/niteliksiz ayrımı yapılabilecek mi ya da faydalı/faydasız seçilebilecek mi? Yoksa tüm bu çabalar şişkin egolarımızı bir nebze tatmin ettikten sonra bambaşka bir sürece mi geçilecek. Şurası bir gerçek ki nitelikli okuyucu mazerete sığınmadan okuması gerekenleri okuyan ve her daim kağıt dostu kalan bireydir benim gözümde.
EDEBİYAT DERGİLERİ NEREYE GİDİYOR?
Her ne kadar olumsuzluklar artsa da tabi ki iyiye giden şeyler de var yahut nereye gittiğini, nereye savrulduklarını tam olarak bilmediğimiz metalar var. Edebiyat dergilerinin ne denli zor şartlarda nice fedakarlıklar neticesinde çıktığını hepimiz biliyoruz. Konuyu dergi fiyatlarına getirmek istiyorum. Dergilerin en önemli tüketilme adımlarından biri biliyorsunuz kamu kurum ve kuruluşlarının yayın alımları. Ana kalem bu toplu alımlar, reklamken ve ekonomik şartlar da göz önünde bulundurularak fiyatlar daha düşük seviyelerde tutulabilir mi acaba? Teknoloji dünyasında fiyatları şaha kaldıran nasıl ki öncelikli olarak Apple ise her yılbaşındaki dergi zamlarında takip edilen Hece olur bizde bana göre. Hece Öykü 26, Hece 25 lira. Notos da 25 tl ama baskı kalitesine baktığımızda bir nebze anlaşılabilir. Post Öykü 14, Hece Öykü 26… neredeyse iki kat. Evet küçük de olsa maliyet farklılıkları ve içerik kalite ayrılıkları var ama burası Türkiye… Makul ve mantıklı olmak gerek kendi ayağına kurşun sıkmadan…
NASIL TAKİP EDİLİR?
Kültür sanatın başat unsuru edebiyattır. Üretilen bunca içerik, düzenlenen faaliyet nasıl seçilecek, nasıl takip edilecek? Bu manzara alana yönelme, alanda uzmanlaşmayı tek çıkar yol olarak imliyor. Yani hangi konular ilgi alanınıza giriyorsa okumaları o minval üzere yapmak. Tabi önce bu yönelimleri fark edebilmek için belli bir geniş çerçeveden takip şart.
Yeni çıkan yayınları takip noktasında Cumhuriyet gazetesinin Perşembe günleri, Yeni Şafak’ın her ayın 15’inde, Milliyet’in her ayın 20’sinde verdiği kitap ekleri, üç ayda bir yayınlanan Okur dergisi size ciddi anlamda rehberlik edecektir. Kitap eklerinde reklam ve pazarlama durumları göz ardı edilemese de güvenilir isimlere yönelebilir, en kötü ihtimalle gündemde hangi kitapların olduğunu öğrenebiliriz. Hemen her derginin sonundaki kitap değerlendirmeleri de bu noktada iş görür. ‘Yazılanların çoğu kitap tanıtım yazısı, eleştiri değil’ sitayişlerini kulak ardı edin, size ilk noktada rehberlik, ne olup bittiğine dair basit haberler tanıtımlar lazım.
Bu genel çeşitliliğin ardından yapacağınız ilk okumalar sizi hoşlandığınız anlara sürükleyecektir.
HAFTANIN SEÇİMLERİ
HAFTANIN KİTABI: Butimar ve Uzakların Şarkısı romanlarıyla on binlerce okura ulaşan ödüllü yazar Kaan Murat Yanık, yolu edebiyat ve sanattan, Stalin ve Hitler’den, Bakü ve Leningrad’dan geçen bir hikâye anlatıyor Turkuvaz’dan çıkan yeni romanı Dünyasızlar’da…
HAFTANIN DERGİSİ: Her ne kadar haftanın desek de aylık ve dönemlik edebiyat dergilerimiz biliyorsunuz. Fiyatlarını yukarıda eleştirdiğimiz Hece ve Hece Öykü dergileri şiir ve öyküde 2019 yılının izini süren özel dosyalarıyla haftanın tavsiye dergileri.