Önceki gün Külliye'yi dolduran binlerce konuk, Yeni Türkiye'nin ilk gününe tanıklık etti. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından, nasıl bir geleceğe doğru yol almaya başladığımızı ekranlardan takip ettik. Yeni Türkiye hızlı ve etkin karar süreçlerini, güçlü liderlik ile birleştirdi ve bunu referandum ve genel seçimlerle tescilledi.
Türkiye artık yeni başlangıçların, belki de yeniden doğuşların yoluna adımını attı. Her şeyden önemlisi hızlı kararların alındığı bu yeni dönemde, yapısal sorunlara kalıcı çözümler geliştirme yeteneklerimizi artırabileceğiz.
Demokrasinin askeri darbelerle kesildiği ve emekli generallerin cumhurbaşkanı seçildikleri dönemlerde, CHP, İyi Parti ve malum parti için ayağa kalkıp kalkmamak gibi bir sorunu hiç olmadığını düşündüğümüzde, bugün yaptıkları saygısızlık onların tarihte kalma ve görgüsüzlük yanlarının göstergesiydi. Bu adam 16 yıldır sizi yene yene gelmiş bu ülkenin başına. O zaman bükemediğiniz eli öpeceksiniz. Herkes bu ülkenin cumhurbaşkanına, başkanına ister oy versin, ister vermesin saygı duymak zorunda.
Bakanları açıkladıktan sonra verilen toplu fotoğraf pozunda bile ince düşünen, kıvrak zekasıyla Avrupa’ya mesaj verebilen Erdoğan, bir tarafında başı kapalı bakan, diğer tarafında başı açık bakanla başarısını bir kez daha objektifler karşısında tescilledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha seri kararlar almaya olanak sağlayacak şekilde düzenlenen ekonomi yönetimi, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Ticaret bakanlıkları olarak yapılandırıldı.
İş dünyasının başındakiler yeni ekonomi yönetimine umut bakıyor. “Göreve gelen bakanlarımızın, hem hizmet hem de koordinasyon konusunda son derece başarılı olacaklarına yürekten inanıyoruz." ifadesini kullananlar var. "İş dünyası olarak önümüzdeki süreçte uzlaşma kültürüyle politikada yaşanacak normalleşmenin, demokratik ve ekonomik reformlarla desteklenmesi gerekiyor” açıklaması yapanlar, öte yandan "Türkiye'nin önündeki parlak geleceğe yönelik engeller kalktı" diye yorum yapanlar da var.
Ekonomide güven ortamları çok önemlidir ve piyasalar bundan son derece yüksek etkilenir. Ekonomideki dalgalanmalar siyasilerin ağzından çıkacak sözlerle çok iç içe olduğundan, ekonomi yönetimine iş dünyasının güven duyması da çok büyük önem arz eder.
Ülkemiz yeni bir yola girdi. Bundan böyle artık daha hızlı büyüyen bir ekonomi, daha etkin bir ülke yönetimi, daha çok yatırımların yapıldığı ve gençlerimizin işsiz kalmadığı herkesin özgürce yaşamını sürdürdüğü bir ülke olma hayalimiz nereye kadar devam edecek bekleyip göreceğiz.