Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bir süre önce il belediyeleri ile ilçe belediyelerinin verdiği hizmetlerde yaşanan yetki karmaşası nedeniyle, nüfus sınırı şartı olmadan 30 büyükşehrin dışında kalan 51 ilin 'bütünşehir' sayılmasına yönelik çalışma yapılması talimatını vermişti.
AK Parti kaynaklarından edinilen bilgilere göre, belediye başkanı aynı zamanda o ilin belediye meclisinin başkanı olamayacak.
Meclis içinden başka biri başkan seçilecek. AK Parti kurmayları, düzenlemenin gerekçesini “Türkiye'de artık hükûmetler parlamentodan çıkmayacak.
Ama belediyelerde hâlen belediye başkanı belediye meclisinin de başkanı. Bu yapısal bir sorun. Yeni sistemde, meclis başkanı meclis içinden seçilebilir.
Belediye başkanı aynı zamanda meclis başkanı olmamalı.
Bu durum 2004'te de tartışılmıştı. O gün yapılamadı. Doğru olan, kendini denetleyen bir yapının başında başkan olmamalı.
Yine 2014'te merkez-yerel yetki paylaşımında da yerele yetki verildi.
Ancak merkezin sahadan çekilmesi düzenlemesi o dönem Sezer tarafından veto edildi.
51 il bütünşehir kapsamına alınacak ve mülki sınırlarına geçecek.
Yani o il belediyesinin sınırları mülki sınırları ile aynı olacak.
İlin belediye başkanı mülki sınırın tamamından sorumlu olacak.
AK Parti kaynakları, doğru olanın şehrin tek elden planlanması olduğunu belirterek, "Belediyelerde farklı sorumluluk alanları var olduğu, bu sorumluluk alanlarının çerçevesi tam çizilmeli.
Tek elden plan yapılmalı" görüşünü dile getirdi.
İl özel idareleri de kapatılacağı için buralardaki tüm kaynaklar il belediyelerine devredilecek.
Önümüzde Mart 2019 seçimlerindeki Belediye Başkanı Adaylarının çok özenli belirlenmesi gerek.
Yeni dönemde halk belediye başkanlarını Başkan Recep Tayyip Erdoğan gibi halkın içinde, güler yüzlü, fakirin sofrasında, esnafın dükkanında görmek istiyor.
Belediye başkanını planlı programlı işi bilen ekibi ile her kesime ayrım yapmadan hizmetkarlık edecek kişilerin olmasını istiyor.
Belediye başkanına mahallesinin, şehrinin sorununu iletmede ulaşabilirliği istiyor.
Alt yapı, üst yapı, çevre düzeni, doğal yaşam alanları ile mutlu yaşayacağı bir şehre imza atacak bir başkan istiyor.
Sorunsuz ulaşım, trafik çilesiz bir yaşamı kendilerine sunacak işi bilen vizyon sahibi bir başkan ve yönetim istiyor.
Vatandaş, halkın görüşlerine açık, halka kulak veren, halkın isteklerine önem veren bir adayı başkan yapmak istiyor.
STK’larda görev yapan insanlar, gönüllülük esasına göre hizmet ederler.
Bir beklentileri olmadan, bir topluluğa hizmet ederler. Başkan adaylarının STK’larda görev almış olması bu anlamda çok önemlidir.
Adayların sosyal olması, kültürel faaliyetlerde bulunması, şehircilikten anlaması, pratik çözümcü ve halk ile uyum içinde olması beklenen özelliklerdendir.
Sabah erken kalkıp, esnaf ile çay içen, öğleye kadar işleri takip eden, öğleden sonra verilen işlerin takibini sonucunu kontrol eden, akşam fakir fukaranın sofrasında olan bir başkan adayı istiyor.
Fakir-fukaraya, engelli-yaşlıya, ihtiyaç sahibine el uzatacak, şehrin yaşam standartlarını en üst seviyeye getirecek, başta ulaşımı çözecek, kentsel dönüşümde vatandaşı mutlu edecek bir başkan adaylarını vatandaş olarak bende istiyorum, halk da istiyor…