1987 yılında 3399 sayılı yasa ile Konya büyükşehir statüsüne geçirildi. O zaman nüfus 1.7 milyondu şimdiki nüfusu 2.1 milyon bunun 1 milyonu şuan itibariyle merkezde kalıyor.
Üniversite öğrenci sayısı Necmettin Erbakan Üniversitesinde 18000, Selçuk Üniversitesinde 73000 diğerleri ile beraber yüz binleri aştı. Çoğunun yurt problemleri var. Çözüm bulmak gerekiyor. Ne mi yapmak lazım?
Hem fikrî hem sanatsal hem de herkesin gönlünü fethedecek hayatımız boyu bizi etkisiyle sürükleyecek, idrak etmemizi sağlayacak ve geleceğimizi başkalarının değil kendi ellerimize alacak kalıcı ve uzun vadeli stratejiler geliştirmemiz gerekiyor. Bunun ilk adımını BAŞBAKAN bütün zorluklara rağmen atıyor, beyaz gömleğini giyiyor. 17 Aralık 25 Aralık süreçlerine aldırış etmeden kanun maddelerini çıkartıyor.
İşte Madde gerekçesinde: Tasarıyla getirilmek istenen 2/2190 esas numaralanmış ilke teklifinin 20. Maddesiyle belediyelerin sağlık durumu, idman, toplumcul vekillik ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığı onayıyla serbest, pes bedelle, amacı dıştan kullanılmamak kaydıyla devir edilebilmesi düzenlenmektedir” deniliyor. Bu maddeyle dev bir irfan ve gönül projesi yapılır. Nasıl mı?
20000 kapasiteli bir yurt kampusu inşa etmek. Evet yanlış duymadınız yirmi bin kapasiteli olmalı yarısı kız diğer yarısı erkek öğrencilerin kalmasına müsait şekilde hazırlanmış olmalı
Bu kampus içinde tiyatro salonu olmalı öğrenciler aldıkları eğitimini başta Konya halkı olmak üzere tüm Türkiye’ye paylaşmalı ve sunmalı
Sinema salonları olmalı, kendi çektikleri filmleri buradaki öğrencilere yansıtmalı onların şuurlanmasına katkıda bulunmalı.
5000 kişilik dev bir konferans salonu olmalı Yunus Emre’den Mevlana’ya Abdülhamid Han’dan Necip Fazıl’a tüm bu toprakların ilim ve gönül adamları anlatılmalı.
Çok büyük bir kütüphanesi olmalı başkalarından değil direk kaynağında beslenmeli.
Kampüsün ortasına bir camii. Sabah namazları saflar dolup taşacak belki o zaman Ayasofya açılacak.
Spor salonları olacak zihnin berrak olması için beden dinç tutulacak.
Buradan öyle gençler yetişecek ki SELÇUKLU’NUN BAŞKENTİ OSMANLI’NIN İLİM MERKEZİ olan KONYA bütün TÜRKİYE’Yİ DÜNYAYI ayağa kaldıracak anahtar düştüğü yerde aranacak.
Böyle bir kampus yapılarak bedelsiz olarak vakfedilecek
Vakfın finansı; alış veriş merkezi yapılarak buradan sağlanan gelirlerle öğrencilerin yurt bedelleri çok cüzi miktarlara çekilecek gerekirse bedava okutulacak. Yakınlarında petrol istasyonu kurulacak finansa destek olacak ayrıca Konya’dan ve Türkiye’den bağışlar sağlanacak .
Vakfı geleceği ile ilgili olarak SULTAN FATİH’İN AYASOFYA vasiyeti gibi sizde bir vasiyetname kaleme alır;
“ işte bu benim yurt vakfiyem, dolayısıyla kim bu vakfiyeyi değiştirir , KURAN ve SÜNNET gayesinden çıkartır ,öğrencileri mağdur eder, Kuruluş amaçlarına ters hal ve hareketlerde bulursa veya herhangi bir alavere dalavereyle bir kuruşuna veyahut bir malına kastederse iki cihanda elerim yakalarında olacaktır.
Kim bu vakfiyeyi değiştirirse ;
Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların hakları ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN
Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır.” dersiniz.
Böylece gönül insanlarının “yeter artık Tahir Başkan duy sesimizi” çığlıklarını da duymuş olursunuz.
Yaparsanız da ebedi mutlu olursunuz.