Yüksek Hızlı Tren’de Belediye Başkanımız Sn. Tahir Akyürek imzalı “HUZUR KENTİ KONYA” isimli bir tanıtımımız yayınlanıyor. “Hizmet sevgiyle olur” sloganıyla biten tanıtımda kentimin geçmişi, metafizik özellikleri, rahat caddeleri, geniş parkları, yaşam dinamizmi, 42000 kişilik stadımız, bilim merkezimiz, restorasyonlarımız gibi özelliklerimiz vurgulanıyor; Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Hadim, Bozkır, Karapınar gibi ilçelerimiz de birer resimle göz önüne seriliyor. Tabii tanıtım filmini reklam kalitesi açısından değerlendiremem. Kendimi YHT ile Konya’ya gitmekte olan bir konuk yerine koymaya çalışarak yorum yapabilirim nacizane. Başkanımızın konuklara içten teşekkürü hoş olmuş ancak tanıtım filminin amacı Konya’ya konukları tekrar getirmek, daha uzun süreli konaklatmak ise bu etkiye çok sahip olduğunu düşünmüyorum.
Günümüzde artık tanıtım vazgeçilmez oldu. Belediyeciliğin dünlerinde Sayıştay, “kamu yararı yok” ve “kamunun tanıtıma gereksinimi yok” yorumuyla zimmet istemiyle savunma açıverirdi. Ben Belediyelerimizin tanıtım/reklam bütçelerini, genel bütçe içindeki paylarını ve etkilerinin araştırılıp araştırılmadığını merak ediyorum.
BACIYAN-I MERAM
Kadın elinin değdiği her şeyin güzelleştiğine inanırım. Kadınların erkek egemen toplumda eğer engellenmezlerse kota korumalarına gereksinimleri yok, zaten lâyık oldukları her makama yükselebileceklerini düşünüyorum. Çalışmasalar bile aile bütçelerine koruma ile destek oldukları görüşüm, fakülte hocam Sn. Yavuz Burdurlu’nun sözünün ilk bölümüne çok katılmayarak (diplomalarını kullanmaları tercihim) aktarmak istiyorum, “duvara asmak için bile olsa diplomalar almaları gerektiği” inancım. Günümüzde mikro kredilerle kadınlar kendi işlerinin patronu artık. İzmir Nazarköy kadınların çeşitli nazar boncuğu üretip satarak ekonomiye güç kattıkları bir köy. Beypazarı kadınlarının ekonomide yer almaları başlı başına bir başarı öyküsü. Altındağ Belediyesi’nin kadınlara tahsis ettiği el emeği-göz nuru ürün satış alanları mevcut Hamamönü’nde.
Meram Belediye Başkanımız Sn. Fatma Toru önceliğinde bir kadın kooperatifi kurulmuş. Tebrik ve takdirlerimi sunarım. Ben belediyelerin dilimizi koruma konusunda da etkinlikleri olmasını doğru bulurum. Dükkan/firma isimlendirmelerinde dilimizi kültür emperyalizminin olumsuz etkilerinden koruyucu çalışmalar yapmalarını, güzel Türkçemizi içeren isimleri teşvik etmelerini yerinde bulurum. Osmanlıca ile bir derdim yok, edebiyatla ilgilenenlerin, tarihçilerin bilmeleri gerektiğine de inanırım ancak eskiye dönerek Osmanlıca isimlerin yaygınlaşması da şahsen çok hoşuma gitmez.
Çok başarılı olmasını dilediğim ancak ismini yadırgadığım Meramlı Kadınlar Kooperatifi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Sadece 8 Mart değil, tüm günler kadınların unutulmadığı, takdir edildiği, sevilip sayıldığı, mutluluklar yaşadığı günler olsun. Saygılarımla…