Ne lüzumsuz adamım ben (!)…
Bugün yeni yılın en son günü yaaa, yine sıkıcı bir konu ile bugünkü yazımıza başlayalım.
Lafı yeri geldiği zaman bu ülkenin en muhafazakâr şehri biziz değil mi?
Dolayısıyla bizde en muhafazakâr şehrin en muhafazakâr insanları sayılıyoruz öyle değil mi?
Son bir haftadır bakıyorum da bizim sözün ona muhafazakârlar, hatta radikal İslamcılar Noel babalardan eğlencelere, gazinolardan yılbaşı biletlerine yani şans oyunlarına hepimizin bildiklerini tekrar tekrar anlatıyorlar. Yani günaha girmemek için insanlarımızı uyarıyorlar. Hatta bizim öyle samimi okurlarımız var ki billboard reklamlarından bile rahatsızlar.
Amenna.
………………
Dün bir PTT şubesine girmek zorunda kaldık. Tam içeriye gireceğimiz kapıda bir ilan, duyuru, afiş.. “Milli Piyango biletinin bilmem şu kadarı şu kadar para” …
Aha ... Bu ne yaaa.
İki adım geri adım attık.
İlanı bir daha okuduk, sonra girdiğimiz kapı gerçekten PTT’nin kapısı mı diye kapıyı kontrol ettik.
Doğru yere giriyorduk…
O anda son bir haftada radikallikleri yeniden kabaran arkadaşlarım aklıma geldi. Aklıma da gelmedi de zaten bunlardan biri benle içeriye giriyordu. Yani birlikteydik. Hemen ilanı gösterdim “Adamım bu ne?”…
Savunma hazır…
“Abi devlet yapıyor bu işi zaten normal”…
“Peki devlet bunu kaldırsa şeriatçı olacak. Tamam da illa ki ilanla, reklamla, duyuru ile adamın gözünün içine soka soka bağıra bağıra normal adamı yoldan çıkartmak zorunda mı?”
….
Gülüşüyoruz ve “Hadi içeriye girmeyelim. Ben kaşınırım içerden de dışardan da fotoğrafı çeker milletin başına çorap örerim” diyerek arabamıza geri dönüyoruz.
……..
Anlayan anlamıştır ne demek istediğimizi.
Yılbaşı bileti almak isteyenler koşun PTT’ye…
……………
Bu konuyu durduk yerde yazmadık. Bizim okurlarımız özellikle son bir haftadır öyle mailler, mesajlar atıyorlar ki hiçbirini yazmadık bekletiyorduk. Yani durduk yerde kaşınmayalım diye
Mesela bir tanesi günlerdir masamın üstünde. Bakın okurumuz ne diyordu;
“……..bu arada belediyeye ait kültür parktaki( kültür nerdeyse) ekranlarda bir gece kulübü ve diskotekteki yılbaşı partisinin reklamları yapılıyor, Belediye panoları özel şirkete vermiş ise bile bu hale dur diyebilir……….”
…………..
Biz kimin ne dediğine inanmayalım ama kimin sesi olalım? Kim haklı kim haksız, kim doğru söylüyor kimin ki yanlış. İnançlarımız siyasallaştı mı? Yoksa işimize geldiği gibi mi yorumlamak zorundayız?…
……….
Özür dilerim yılın son günü yine lüzumsuz işlere burnumuzu soktuk. Haddimi aştık. Boyumuzdan büyük laflar ettik. Gelin siz bizi yine affedin. Şehrin büyük bir kesimi yarın tatil. Biz Allah’ın izni ile tam kadro görevimizin başındayız. Kapımız herkese açık. Çayımız, kahvemiz ve etli ekmeğimiz hazır.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Affetmek geçmişi değiştirmez ama geleceğin önünü açar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Okul çıkış saatlerinde yaya ya da sürücü olalım kendimizi kaybetmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.