Kim neyi savunursa savunsun, kimin dünya ve ahiret görüşü ne olursa olsun, kim ağızından çıkan laflarla, yüreğinde yaşadıklarıyla ve de icraatları ile ne yaparsa yapsın Konya’da da bir yılbaşı hareketliliği vardı.
Ben İslami sermayeyeyim diyenler yüzlerce, binlerce yılbaşı hindisi en çok nasıl satarım felsefesi ile yarış yaparken, Devlet Kurumlarımızda da caiz değil denilen ve de öyle bilinen yılbaşı biletlerinin reklamlarla satışını yaptık.
Derken o gece hava karardı ve biz iki ayaklı ahmakların sözüm ona temizi kiri de kapandı (!) Bizde naçizane gündüz yaptığımız farklı turların o adamın kulağını düşüren ayazında şükürler olsun sıcacık arabamızın içinde şöyle kısa bir tur yaptık.
Gecenin ayazında ilerleyen saatler şehir büyük oranda evlerine çekilmişti. Vur patlasın çal oynasın eğleneni de vardı, dua edip gözyaşı dökeni de ve de bizler için çalışanları da.
Polis teşkilatı yine alarmda idi. Teröründen trafiğine polisler yine hiç durmadılar. Zabıta polise takviye idi. Sağlık sektörünün mesaisi biraz daha yoğun gibiydi. Aciller yine tıka basa doluyken ambulanslar hiç durmadı.
Peki ya o garip temizlik işçileri.
O gece benim en çok üzüldüğüm ve etkilendiğim çalışan kesim belediyelerimizin temizlik işçileri idi. Vallahi adamın içini donduran o soğukta gecenin yarısında bu insanlar nasıl temizlik yapıyorlardı. Mesela Şeker’in karşısındaki Perşembe Pazarı’nın alanını nasıl temizliyorlardı? Bir insan kendi bahçesini böyle titiz temizleyemezdi. Bu insanların kazandığı para Allah’ın izni ile yüzde yüz helal.
AYDOĞDU’DAKİ SURİYELİLERE BİR İŞ ADAMI SAHİP ÇIKMIŞ
Yanılmıyorsam bu hafta içi idi. Duyarlı bir devlet memurumuzun bizi uyarması ile Aydoğdu’da çok sayıda Suriyelinin kömürünün dahi olmadığını bize hatırlatmıştı. Bizde konuyu köşemize taşımıştık. Yazının yayınlandığı gün bir iş adamı abimiz aradı. Yardımcı olmak istediğini belirtti. Biz de bu abimizin Aydoğdu’daki duruma hakim insanımız ile temasa geçmesini sağladık.
Aydoğdu’daki abi şimdilik kömür işinin hal olduğunu ama yine de sıkıntının büyük olduğunu söyledi. Daha sonra da bize şöyle bir mail attı;
“Teşekkürler Allah sizlerden ve duyarlı insanlarımızdan razı olsun. Bu arada Mevlana Karaciğan İmam Ortaokulu’nda (Çocuk Yuvası’nın arkasında) 160 Suriyeli öğrenci Milli Eğitim Bakanlığı gözetiminde 6 Suriyeli öğretmenle eğitime başladı. Daha önce yüz civarında bizim mahallenin camisinde eğitim görüyorlardı. Şimdi okula taşındılar. Milli Eğitim Bakanlığı 30 civarında ilköğretim seviyesindeki okullarda boş sınıflara Suriyeli öğrencilere tahsis etti. İnşallah müsait olduğunuz zaman okulu beraber gezelim. Mevlana İmam Hatip’te Suriyeli öğrencilerini çoğu sabahçı. Sizin burayı mutlaka bir ziyaret etmenizi isteriz. Çok memnun olacağınızı tahmin ediyorum” ….
………
Evet biz millet olarak iyi bir ev sahibiyiz. Duyguluyuz. Hep mazlumun yanındayız. Önce yanılmıyorsam Somaliler, ardından Iraklılar, derken Türkmenler, Suriyeliler biz dünyadaki tüm mazlumlara kucak açarız.
Açalım da inşallah. Bu arada ne olur siz siz olun komşumuzu, sokağımızdakini, mahallemizdekini, hemşerilerimizi de ihmal etmeyelim.
Çünkü bizim insanımız pek istemeyi bilmez. Ağlamayı hiç bilmez. Bunu da hiç aklımızdan çıkartmalıyız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyle imiş: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tatil günlerini yatma günü olarak görmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.