Cumartesi sabah yaklaşık 2 km yolu spor olsun diye yürüyerek gazeteye gitmek üzere evimden çıktım. Sille Yolu Battı-çıktı alt geçidini geçtim, Kerkük Caddesi-Sille Yolu kavşağında ki kırmızı ışık nedeniyle beklemek zorunda kaldım.
Bu arada benden önce ışıkta bekleyen 14-15 yaşlarında 2 delikanlıdan zayıf ve kısa boylu olanı bana dönerek;
-Ateşiniz var mı abi, dedi. Bir an durakladım ve kendimi toparlayarak;
-Ne yapacaksın delikanlı, sigara mı yakacaksın?
-Evet abi,
-Yavrucuğum, henüz çok gençsiniz, neden sigara içiyorsunuz?
-İçiyoruz, abi,
-Kaç senedir içiyorsun,
-Üç senedir,
-Parayı nereden buluyorsunuz, delikanlı,
-Buluyoruz, işte, abi.
-Bakın gençler, şurada güzel bir pastane var, gelin orada çay içelim ve biraz konuşalım,
-Hayır, abi, bizim bir yere yetişmemiz lazım.
Onlar yoluna devam ediyor ve konuşma da sona eriyor. Sonrasında uzunca düşünüyor ve de oldukça üzülüyorum. Sorulacak ve söylenecek çok şey var ama henüz bıyıkları yeni terlemiş iki delikanlının hem de işleri ve paraları olmadığı halde, nelerin karşılığında sigara alabiliyorlar, cevap bulamadım.
*****
Hafta sonu aspir konferansları için Kütahya ve Uşak illerine gittim. Konu gereği tarım il müdürlerine uğradım. Her iki ilimizin de genç ve dinamik il müdürleri ve idarecileri ile beraber oldum.
Kütahya Tarım İl Müdürü Ender Muhammed Gümüş’ü yeni tanıdım. Yakışıklı, Sempatik, enerjik, istekli ve gayretli bir kardeşimiz. Yeni atanmasına rağmen Kütahya tarımına hâkim olmuş, proje çalışmaları ile de İline faydalı olma gayreti içinde olduğunu gördüm.
Uşak Tarım İl Müdürü Sevgili Erkan Kahraman (Eski Konya Tarım İl Md. Yrd.) eskiden beri tanıdığım, hizmetlerini her zaman takdir ettiğim, çalışma sistemini Uşak’a hemen yansıtmış canımız, ciğerimiz. Konya’dan ayrılışını kayıp olduğunu düşündüğüm İşe Tarım İl Müdürlüğü binasını onarma ile işe başlamış, Uşak çiftçisini de hemen çözmüş, çalışma disiplinini yansıtmış gördüm.
Bu arada Sevgili Erkan ile Türkiye’nin ilk şeker fabrikası olan Uşak Şeker ve yıllardır görmediğim müdürü Ekrem Meydanlıyı ziyaret ettik. Ekrem Kardeşle eski günlerimizi (Şeker Sanayini), bazı dostlarımızı ve dostluklarımızı yâd ettik. Zor günlerde ve şartlarda 1926 yılında Uşak Şeker’in kuruluşu ile ilgili yeni bilgiler ve belgeler aldığım Ekrem can kendini personeline de sevdirmiş gördüm.
Her iki ilimizden Kütahya’yı ve gelişmeyi sık sık görüyordum ama Uşak’ı uzun yıllardır görmemiştim. Oldukça gelişmiş, halı, deri işleri ve battaniye konusunda dünyaya açık bir il olarak dünyaya açılmış. Ülkemizin ve illerimizin bu gelişmelerini inkâr etmemek ve alkışlamak durumundayız.
Allah’ emanet hayra muhatab olunuz, efendim.